Rize’nin insanlarının her süre başını dik tuttuğunu, bunun en güzel örneğinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu anlatım eden Davutoğlu, 'Nasıl Rize’nin dağları, Karadeniz’in dalgaları hiç bir takat karşısında eğilmemişse, durmamışsa biz de bu yolda hiç bir takat karşısında eğilmeyiz, durmayız inşallah' diye konuştu.  

Rize’nin ilçelerini tek tek sayarak, vatandaşlara selam gönderen Davutoğlu, 'Sayın Cumhurbaşkanımız ne kadar Rizeliyse o kadar da Konyalıdır. Ben de ne kadar Konyalıysam o kadar da Rizeliyim inşallah' ifadesini kullandı. 

Davutoğlu, Rize’nin AK Parti için her süre kafa taçı olduğunu, Rize’nin de AK Parti’ye her süre en yüksek desteği verdiğini, haziran ayında yapılacak seçimlerde de Rize’den gene rekor beklediklerini dile getiren Davutoğlu, Rizelilerin, AK Parti’nin politika sahnesinde yaşadığı zorlukları, engellemeleri enfazla bilenlerden olduğunu söyledi.

AK Parti Genel Başkanlığı görevini, Erdoğan’dan devraldığında gözünün önüne Erdoğan’ı Pınarhisar cezaevinde ziyaret ettiği günün geldiğini söz eden Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Allah tanık ki ne o ne de ben yıllar sonra bir kocaman emaneti birbirimize tevdi edeceğimizi düşünmemiştik. Ama o hapishanenin görüşme odasından, o emaneti birbirine tevdi eden ve o emaneti nakil kararlılığını işaret eden iki kardeş, iki dava arkadaşı çıktı. Allah’a hamd-ü senalar olsun. Pınarhisar’da o görüşmemizde, dışarıda yazılan şuydu: 'Muhtar dahi olamaz'. Onların muhtar dahi olamaz dediği yiğit adam Cumhurbaşkanı oldu mu? Demek ki milletin kararını manşetler vermiyor, demek ki bazıları perde arkasında toplantılar yaparak, kumpaslar yaparak kaderi belirleyemiyor. 'Kaderin üzerinde kader var' diye inanan bizler kaderimizi Rabbimize, geleceğimizi milletimize emanet ettik.' 

AK Parti’nin kuruluşu ve iktidara gelme sürecinde yaşananları söz eden Davutoğlu, bütün engellemelere, yasaklamalara karşın AK Parti’nin başarıyla yoluna devam ettiğini, kendisinin de takribî 7 sene başdanışman şekilde Erdoğan ile bütün süreçleri yaşadığını dile getirdi.

Davutoğlu, AK Parti’nin girdiği seçimlerde aldığı başarıları hatırlatarak, milletten öteki hiç bir takat odağının AK Parti’nin çalışmalarını engelleyemeyeceğini belirtti. Davutoğlu, şöyle devam etti:

'2011 seçimlerinden sonra engelleyemedikleri hareketi öteki provokasyonlarla engellemeye çalışıyorlar. Gezi provokasyonları… 8-10 ağacın bir yerden bir yere taşınması için ülkeyi kaosa sürükleyen o provokatörler, Yalova’da asırlık çınarlar kesildiğinde seslerini çıkarabildiler mi? Çünkü mesele, tam da onların dediği gibi, ağaç meselesi değildi. Mesele milletten takat piyasa bir iktidara vuruş yapma, milletten takat piyasa bir hükümeti olduğu makamdan uzaklaştırma çabasıydı. Engelleyebildiler mi, hedeflerine ulaşabildiler mi? Ulaşamadılar. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanımız ve AK Parti kadrolarının arkasında yalnızca ulus vardı. Sadece Allah’a ve millete güvenerek yola çıkmıştı.

Gezi olaylarında muvaffakiyetli olamayınca 17 Aralık ve 25 Aralık provokasyonları başladı. Bu sefer öteki bir maskeyle, dini manzara altında bulunan bir enlem çeteyle bu işe yeltendiler. Bu çete üstünden halkın iradesiyle iş başına gelmiş hükümeti yerinden etmeye çalıştılar ve yargı hesabına aynen 27 Mayıs darbesi bunun şeklinde ileride bir utanç vesikası olacak biçimde vazifesini sürdürmekte bulunan bir Başbakan için 'dönemin başbakanı' diye iddianame hazırladılar. O kadar emindiler ki bu tuzaktan sonra Başbakanımızı yerinden edecekler ve kendi istedikleri çeşit bir İdare kuracaklar. Onlar kapalı kapılar arkasında bu tuzakları kurarken, bu milletin aziz fertleri alnı secdede bu parti ve önder için dua ediyordu, adisyon edemedikleri oydu. Onlar bedduaların arkasına saklanırken zillet içinde, vatandan uzakta bir diyarda yurt aleyhine beddualar yaparken alnı secdedeki aziz milletimiz AK Parti ve Sayın Cumhurbaşkanımız için dualar ediyorlardı. Durduramadılar, engelleyemediler 30 Mart’ta kamu lüzumlu mesajı verdi.' 

Aynı güçlerin, 30 Mart seçimlerinin peşinden Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmasını engellemeye çalıştığını belirten Davutoğlu, 'Her çeşitli oyunu, her çeşitli tuzağı kurdular. Yetmedi bütün partiler bir araya geldi ve çatı namzet çıkardılar. Onlar çatı namzet çıkartırken, çatı adayla uğraşırken biz yalnızca ve yalnızca milletin kendisiyle iletişime geçtik ve milletin kendisiyle yol yürüme kararlılığını gösterdik' diye konuştu.

'Şişli'yi dahi yetinme edemiyorsunuz'

Başbakan Davutoğlu, 'Düşünün, Şişli'de yaşananlardan sonra 4 dakika bu yurt yönetiminde bulunsalar, birbirlerini tehdit ederler, birbirlerinin koltuklarına göz dikerler, birbirleriyle savaş etmekten milletin yüzüne bakamazlar. Daha siz Şişli'yi dahi yetinme edemiyorsunuz' dedi.

AB'nin, İstanbul merkezli 'paralel yapı' operasyonuna ait pazar günü derhal İzah yaptığını, fakat öteki bir konu olsa karar alma süreçlerinin haftalarca sürebileceğini belirten Davutoğlu, 'Konuyu saptırarak, sanki basına dönük bir operasyon yapılıyormuş bunun şeklinde bunu dünyaya şikayet edenler ve bu şikayet üstünden Türkiye'yi dışarda mahkum etmek arzu edenler bilsinler ki Türkiye her anlamda özgürlükler ülkesidir, demokratik özgürlüklerin korunduğu bir yurt olmaya devam edecektir' diye konuştu.