Anayasa Mahkemesi"nin AKP"nin kapatılmasına ilişkin iddianamenin kabulüyle yeni bir süreç için yol alınmaya başlandı.
Şimdi İDDİANAME KABUL denildi ve süreç başladı ya herkes demokrasi havarisi kesiliverdi. AKP karşı hamlesini yapmalıymış; parti kapatmayı zorlaşan Anayasa değişikliğine gitmeliymiş Akıl hocalarından biri de aynı kaderi paylaşan ve evlatlarımın celladı katil örgütle terörist diyemeyenler
Herkes konuşacak, yüce Türk yargısı gerekeni yapacaktır. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır.
Milliyetçi Hareket Partisi"nin görüşünü açıklayan Sayın Grup Başkanvekili ve Mersin Milletvekili Mehmet Şandır"ın şu sözleri dikkat çekicidir.
Sayın Şandır, Başbakan"ın Milliyetçi Hareket mesajlarına da atıfta bulunarak şu ifadeleri söylerken, iktidar mensuplarına ve demokrasi havarilerine güzel bir ders vermiştir:
-Yargı, milletimizin, halkımızın en büyük ortak paydasıdır. Hukuk, hukukun üstünlüğü ve millet adına karar veren, sorgulama yargılama yapan yargı, bizim en büyük ortak paydamızdır. Ona güvenmeyi, onun sürecine, sonucuna saygı göstermeyi bir olmazsa olmaz şart olarak görüyoruz. Herkesi yargı sürecine ve sonucuna saygı göstereceğini ifade etmeye davet ediyoruz. Saygı göstermenin ötesinde bunu topluma karşı ifade etmeye davet ediyoruz.
Türk milleti adına yargılama yetkisini kullanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, AKP'yi, organize bir suç örgütü olmak iddiası ve ithamıyla Anayasa Mahkemesinde temelli kapatılma talebiyle dava açmıştır. Sayın Başbakan bunu milletin gözünden kaçırmaya çalışıyor.
Buradaki suçlama anlaşılıyor ki Sayın Başbakan'ı çok tedirgin etmiş, endişeye düşürmüş, suçüstü yakalanmış bir insanın ruh haliyle düşen bir insanın çırpınışlarıyla herkese, her kuruma saldırıyor, çatıyor. 'Öfke hitabet sanatıdır' diyen Başbakan, zannediyor ki sahne sanatlarının usta bir sanatçısı gibi nutuk atarak, meseleyi milletin gözünden saklamaya çalışıyor.
Bir satırlık formül arıyordu. MHP olarak biz vatandaşlarımızın kanun önünde eşitlik ilkesine tabi tutulması gerekliliğini güçlendiren Anayasanın 10. maddesine dayalı bir teklif getirdik. Sonra peşimize takıldılar, şimdi bundan pişmanlık duydukları ortaya çıkıyor. Diyor ki "Madem başörtüsünden dolayı bizi kapatıyorsunuz, niye MHP'yi kapatmıyorsunuz'... Çok yakışıksız, -belki Recep Tayyip Erdoğan'a yakışır- ama Türk toplumuna yakışmayan bir tavrın içinde. Suç üstü yakalanmanın tedirginliği ile MHP'yi hedef göstermeye çalışıyor. MHP'yi kendi düştüğü kuyuya çekmeye çalışıyor.
AB, kendi sorumluluklarını yerine getirme gerekliliğini duymadan Türkiye'ye her gün ne yapması gerektiğini öğütlüyor. Bu Türkiye'mizi yönetenlerin Türkiye'yi düşürdüğü durumu göstermesi açısından önemlidir. Bizim Olli Rehn'e bir sözümüz yok. Rehn, Türkiye'yi yönetenlerin bıraktığı boşluğu doldurmaya çalışıyor.
* * *
Bu sürece gelirken maalesef ABD Başkan Yardımcısı Cheney"in alıp götürdüklerini bile kimse tartışmaz oldu. Kuzey Irak"tan Kürdistan diye bahsetmesi bile anlı şanlı Türk medyasına(!) yansımadı!
Neyse, ben AKP sözcülerinin başta Başbakan olmak üzere yaptıkları açıklamalara dikkat çekmek istiyorum.
Başbakan diyor ki:
-Bakın bunlar, Sivas'tan öteye gidemiyorlar. Dikkat edin bakın, takip edin. Sivas'tan öteye gidemez muhalefet, gidemiyorlar. Seçim kampanyalarına bakın. Sivas'tan öte kaç ile gitmişler? Ama bu kardeşinizin 55 vilayeti var. Öyle, Hakkari"ymiş, Van"mış, Erzurum"muş, şurasıymış, burasıymış, asla ayrım yok. Gitmediğim il yok
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı"nın 81 vilayete kadar gitmesi gerekiyor ki kendi ifadesiyle 26 eksiği bulunmaktadır!
Başbakan, bir eksiğini daha göremiyor:
Kendisi hükümet olmanın verdiği imkanlara gezerken Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak muhalefet partilerinin liderlerinin Türkiye"yi dolaşamamasında kendini hiç sorumlu tutmuyor!
Bir de Başbakan"ın ve iktidar partisinin demeçlerinin çok öfkeyle söylendiğini hemen hemen hiç kimse inkar etmiyor.
Buna da galibakısaca insanın kendi gölgesiyle kavgası deniyor değil mi? Baksanıza Hükümet Sözcüsü, tecrübeli siyasetçiye:
-Recep Tayip Erdoğan ile sonuna kadar beraber olmayan namerttir!
Sahi parti şakşakçılarını coşturabilirsiniz ama bu söze Allah aşkına ne gerek var ki?
İşte böyle
Sivas"tan öteye yüzde 47"yi hatırlatırken yüzde 53"ün farkına varmayanlarla işimiz galiba zor olacak
