Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
23 Nisan
Siyaset 17 Ağustos 2014 - 12:13 Yorum: 0

Siyasi partiler yasama yılını değerlendirdi

TBMM'de grupları bulunan AK Parti, CHP, MHP ve HDP Grup Başkanvekilleri 24. Dönem 4. Yasama Yılı'nı AA muhabirine değerlendirdi.

Siyasi partiler yasama yılını değerlendirdi

AK Parti Grup Başkanvekili Mihrimah Belma Satır, İçtüzük gereği yol alınamayan bazı konularda, torba kanunun süre tasarrufu itibarı ile üretken olduğunu belirterek, 'Muhalefet milletvekilleri komisyondaki görüşmelerde saatlerce konuştular, kitap okudular, görüşmeleri engellediler. Kanunun isminin çok aşırı uzun olması, her önergede okunmasının 6 dakika sürmesi de görüşmeleri uzattı' dedi.

Satır,  24. Dönem 4. Yasama Yılı'nı AA muhabirine değerlendirdi.  

Verimli bir yasama dönemini geride bıraktıklarını belirten Satır, çok aşırı önemli kanunları muhalefetle beraber çıkardıklarını, gerek hükümetten gelen tasarıları, gerekse milletvekillerinden gelen teklifleri bu yasama döneminde yasalaştırdıklarını söyledi.

Satır, bu yasama zamanının son zamanlarında çıkan kanunlardan en önemlilerinin; çözüm süreci hakkında çıkan yasa olduğunu belirterek, 'İlk kere çözüm sürecine ilişkin iradenin hukuki zemini ortaya çıktı. Bunun dışında; Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, HSYK ve Adalet Akademisiyle ilgili kanun, Temel Hak ve Hürriyetlerin Geliştirilmesi Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun, toprak koruma ve arazi kullanması kanununda değişiklik oluşturan kanun, Araştırma Altyapılarının Desteklenmesine Dair Kanun var. Bu hukuklar vatandaşları birebir ilgilendiren kanunlar' dedi.

Meclis tatile girmeden 'torba kanun' tasarısını görüştüklerini hatırlatan  Satır, 'Türkiye'de yaşanan iç ve hariç gelişmelerle, ekonomik şartlarla ilgili vatandaşları birebir ilgilendiren hukuki düzenlemeleri burada yapmak zorundayız. Soma hakkında yasa da böyle bir kanundur. Soma'da kocaman bir facia yaşandı. Orada vefat edenlere emeklilik hakları verildi, maden sahası hakkında düzenlemeler yapıldı. Vefat edenlerin aileleri hakkında iyileştirici düzenlemeler yapıldı' diye konuştu.

Belma Satır, 'torba tasarıların', her yasama zamanının kapandığı dönemde, bakanlıkların çıkarılmasını istediği düzenlemelerin yer aldığı tasarılar olduğunu söyledi.

Tasarının belki eleştirilecek bir takım noktalarının olabileceğini anlatım eden Satır, 'İçtüzük gereği yol alamadığınız bazı konularda, torba yasa süre tasarrufu itibarı ile üretken oluyor. Bu yılki torba yasa biraz sıkıştı ve maddeler de arttı. Beklediğimizden çok madde eklendi. Muhalefetin engellemesi, görüşmelerin çok aşırı uzun sürmesine sebep oldu. Tasarının görüşmeleri Plan ve Bütçe Komisyonu'nda düşündüğümüzden daha uzun sürdü. Muhalefet milletvekilleri tasarının komisyondaki görüşmelerinde görüşmeleri uzatmak için saatlerce konuştular, kitap okudular, görüşmeleri engellediler. Tartışmalar, kavgalar oldu, bunlar istenmeyen konulardı ama oldu' dedi.

Kanunun isminin okunması 6 dakika sürdü'

Satır, torba tasarının Genel Kurul'daki görüşmelerinde de engellemelerin devam ettiğini belirterek, 'Kanunun ismi çok uzun, her önergede okunması 6 dakika sürdü. Bazen katip üyenin okumasına göre 7 dakika sürüyordu. Her önergede ismin okunması görüşmeleri uzattı. Kavga çıktı, iki gün Meclis'i kapatmak durumunda kaldık' diye konuştu. Sürekli her maddede karar kafi sayısı, yokla istenmesinin işi uzattığını kaydeden Satır, 'Ramazan ayına denk geldi. Ama tüm milletvekillerine teşekkür ederim. Hepsi de sahura kadar bizimle çalıştı, iftarlarını Meclis'te yaptılar. Bu bir özveridir. Çünkü, Ramazan ayı ibadet ayı. İstedik ki milletvekilleri aileleri, hemşehrileriyle seçim bölgelerinde Ramazan ayını geçirsin ama Meclis çalışmaları itibarı ile Ankara'da kaldılar' diye konuştu.

Belma Satır, şöyle konuştu:

'Cumhurbaşkanlığı seçimine katılım oranı, dünyadaki katılım oranlarına baktığımız süre iyiydi. Yaz sezonu, tatil sezonu, ziraat sezonu, ramazan... Bütün bunlar seçime katılım oranını düşürmüş olabilmektedir ama gene de iyiydi. Yüzde 50 artı bir oy, bizim için iyi idi ama yüzde 52'ye yakın oy oranına ulaştık. Seçimde çok aşırı şükür hiç bir olay, vukuat olmadı. Seçim sonuçlarına itiraz olmadı. Seçim sürecinde bizi en çok aşırı üzen olay, yurtdışı seçmenlerinin oy kullanamaması oldu, YSK'nın burada pozisyon alamaması oldu. Burada çok aşırı sert kurallar ve randevu sistemi nedeniyle, seçmenler oy kullanamadı. Bu bizim için üzücü idi. Ama yurtdışı seçmenlerinin Türkiye hakkında aidiyet duyguları gelişti. Bir sonraki seçimde bu sorunlar giderilir diye düşünüyorum.

Yakın coğrafyamızdaki menfi siyasi gelişmeler, muharebeler da bizleri çok aşırı üzdü. Bunları siyaseten de takip ettik. Irak'ta rehin tutulan Musul Başkonsolusluğu görevlilerimiz var. Bunların hepsini yakından takip ettik. Hem Meclis çalışmalarına devam ettik, hem de gündemi takip ettik. Seçimin derhal ardından MKYK toplantımızı yaptık. Bundan sonraki yol haritamızı belirledik. Bu ayın 27'sinde kongremizi yapacağız. Yeni umumi başkanımızın kim olacağına ilişkin istişarelerimizi yaptık.'

Satır, 'torba tasarının' 5. kısmı üstündeki çalışmaları tamamladıktan sonra seçim bölgelerine gitmeyi öngördüklerini, muhalefetle de görüştükten sonra bu yönde bir karar aldıklarını söyleyerek, 'Amacımız tasarıyı bitirmekti lakin mebus arkadaşlarımızın seçim bölgelerine gitmek istemesi, tatilin çok aşırı kısa olması, yeminden sonra hükümet programının okunacak olması nedenleriyle Meclis'i kapattık' dedi.

Cumhurbaşkanlığı ant töreninden sonra 40 bin öğretmenin atanmasına ilişkin düzenlemeyi yasalaştırılmayı planladıklarını belirten Satır, 'Biz, TBMM ve AK Parti milletvekilleri olarak, her süre çalışmak için hazırız. Meclis'in açılması gerektiği süre gelir çalışırız' diye konuştu. 

CHP Grup Başkanvekili Altay

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, iktidarın yasaların Anayasa'ya uygunluğuna hassasiyet göstermediğini savunarak, 'Anayasa'ya aykırılığı çok aşırı açık kanunları dahi getirip geçiriyor. Hükümetin Anayasa'ya aykırılıktaki ısrarının son bulmasını istiyoruz' dedi. 

Altay, 24. Dönem dördüncü yasama yılını AA muhabirine değerlendirdi. 

Yasama yılının 2 ay gecikmeli tamamlandığını anlatım eden Altay, yoğun bir çağın geride bırakıldığını, kamuoyunu, ana hak ve özgürlükleri, uluslararası ilişkileri yakından ilgilendiren çok aşırı sayıda yasa çıkarıldığını söyledi. 

TBMM'nin 24. Döneme tutuklu milletvekilleri itibarı ile fireli başladığını anımsatan Altay, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan ve HDP milletvekillerinin tahliye edilerek, Meclis çalışmalarına katılmalarının son yasama yılının en sevindirici yanı olduğunu vurguladı. 

Altay, Aralık ayındaki yolsuzluk operasyonu sonucu dört bakanın istifa etmesinin ve haklarında soruşturma komisyonu kurulmasının dördüncü yasama yılına damga vuran hadise olduğunu anlatım etti. 

Komisyonun çalışmalarına başlayamadığını söyleyen Altay, 'Bu, demokrasi açısından şık olmadı. Soruşturma komisyonunun çalışmaya başlaması hem AKP grubu hem Meclis Başkanı yönünden sabote edildi' diye konuştu. 

Genel Kurul'un bilhassa Haziran'dan itibaren sabahlara kadar çalıştırıldığına değinen Altay, bunun milletvekillerinin gerilmesine sebep olduğunu belirtti. Altay, çok yoğun gerginlikler yaşandığını dile getirerek, 'Milletvekillerimize iktidar partisi milletvekilleri yönünden fiziki saldırıların en yoğun bulunduğu çağ bu yasama yılı oldu. Şiddetin hiç görülmeyeceği ve görülmesinin makul karşılanmayacağı yer Meclis'tir. Bu yaşandı. Bu hepimiz açısından üzücüdür' dedi.

 'Vatandaşın lehine hükümlere destek veriyoruz' 

Dördüncü yasama yılını 'Torbalarla boğulan yasama yılı oldu' diye değerlendiren Altay, 2010'daki Anayasa referandumunda 'müjde' şekilde sunulan HSYK yapısından vazgeçildiğini ve eskiye dönüldüğünü kaydetti. Altay, internetle ilgili düzenlemenin antidemokratik olduğunu ve haberleşme özgürlüğünü kısıtladığını, MİT Kanunu ile her insanın MİT Müsteşarı'na 'zimmetlendiğini', Müsteşarın müthiş yetki ve zırhla donatıldığını öne sürdü.

Çözüm sürecine ilişkin çerçeve yasaya destek verdiklerini söyleyen Altay, 'Kürt sorununun çözümü noktasındaki, hükümete sınırsız ve geniş yetki sağlayan kanuna ufak tefek çekincelerimiz olmakla birlikte, sorunun bir an evvela çözülmesi için destek verdik' diye konuştu.

Altay, hususi yetkili mahkemelerin yüzde yüz kaldırılmasını da desteklediklerini belirterek, 'Ülkemizin, vatandaşımızın lehine hükümlere İçten desteğimizi veriyoruz' dedi.

'Torba tasarıda mutabık kalamadık'

Desteklemedikleri yasaların hemen hepsinin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurduklarını anlatım eden Altay, şunları söyledi:

'Anayasa Mahkemesi'nin kapısını arşınlamaktan bıktık. Gitmek de istemiyoruz gerçekte ama Anamuhalefet partisi şekilde mebus yemini çerçevesinde Anayasa'ya bağlı kalmak, Anayasa'nın çiğnenmesini engellemek bu şeklinde görevimiz var. Aslında tüm milletvekillerinin bu görevi var. İktidar Anayasa'ya uygunluk noktasında hiç bir hassasiyet göstermiyor. Anayasa'ya aykırılığı çok aşırı açık kanunları dahi getirip geçiriyor. Bu doğru değil. Hükümetin Anayasa'ya aykırılıktaki ısrarının son bulmasını istiyoruz.'

Soma'daki maden faciasının ardından madencilere yönelik düzenlemeleri de içeren 'torba kanun' tasarısının 148 maddeye çıktığını ve aylardır görüşülmesine karşın tamamlanamadan Meclis'in tatil edildiğini dile getiren Altay, 'Tasarının içindeki 100'ü aşkın maddeyi müspet ve doğru buluyoruz. Soma'daki madenciler, vergi ve prim affı bekleyenler var. Olumlu bulduğumuz düzenlemelerin ayrılması şeklinde yasa iki günde çıkabilirdi. İktidarla mutabık kalamadık' diye konuştu. 

'Meclis'in çalışma şartları insani değil'

AK Parti'nin kanunları 'yapboz'a çevirdiğini savunan Altay, şöyle devam etti:

'Bu iktidar döneminde Kamu İhale Kanunu yanlış bilmiyorsam 28 kere değiştirildi. Meclis'in çalışma şartları insani değil. Gündüz ikide başlıyoruz, sabah 5-6'da çıkıyoruz. Bir insanı 17 saat çalıştırırsanız ne psikoloji ne sinir kalır. Sinirler gerildiği, psikoloji alt üst bulunduğu için iktidar tahammül noktasında zayıf kalıyor. Fiziki şiddet gösteriliyor. Bu kabul edilemez. Hele bunu sayısal çoğunluğa güvenerek yaparsanız daha vahim olaylar olur. Her gün Meclis'e 'acaba iktidar partisinden 50 şahıs bugün üstüme yürür mü' korkusuyla gelmemeliyim.' 

Engin Altay, yeni yasama yılının 1 Ekim'de başlayacağını, fakat erken seçim beklentileri olduğunu söyledi. 

Siyasetin evvela nezaket ve vicdan işi olduğunu belirten Altay, 'Umarım ve dilerim yeni dönem kan akmayan, küfür edilmeyen, yumruklaşmanın bulunmadığı atmosferde, muhalefetin eleştirilerini yaptığı, iktidarın sabır ve sükunetle eleştirileri dinlediği ve noktayı geldiğinde yanıt verdiği sağduyulu çağ olsun. Umarım beşinci yasama yılında Anayasa çiğnenmesin. Anayasa'nın çiğnenmeyeceği yer Meclis'tir'  dedi.

Haber Kaynağı: MALATYA GÜNCEL
Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Güncel Haber