Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Murat  Çelik

Soft Gazeteci Sevilay Yükselir'in 'iki yüzü'

26 Eylül 2013 - 10:10 Yorum: 1

Malatyalı olması hasebi Ahmet Çalık'ın Turkuaz Grubu'nda Sabah Gazetesi'nde "ünlü" gazeteci konumuna gelen Malatyalı Gazeteci Sevilay Yükselir son 1 ayda Malatya'ya iki kez seyahat etme imkanı buldu.

İlk seyahati Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır'ın "sponsorluğunda" gerçekleşti, sponsorluğun türkçe meali "bedava" dan Malatya'da yine sponsorluklar sayesinde yedi içti gezdi. Dönüşünde Sabah Gazetesi'nde ki köşesinde aşağıda ki yazıyı yazdı ve yayınlattı:

Ağca da bizim maalesef ama Steve Jobs da bizim!

Bir seyahatimde havalimanında yaşadığım bir takım tatsızlıklardan sonra Malatya'ya iş icabı bu gidişim ilkti. İşte o son nahoş gezi sonrası iyi geldi bana bu gezi. Özlemişim. En çok da çeşmesinden akan suyunu. Hani kana kana derler ya! İşte öyle içtim. Sağolsun Belediye Başkanı Ahmet Çakır İstanbul'da hayatını kazanan Malatyalı gazetecileri topluca şehre davet etti. Amaç da bugüne kadar yapılan çalışmaları ve bundan sonra yapılması düşünülen projeleri yerinde anlatmaktı. Yeni belediye binasında bizlere bir sunum yapıldı. Sunum gayet iyiydi ama sunulduğu bina o kadar sevimsiz geldi ki bana oraya takılı kaldığım için samimiyetle söyleyeyim anlatılanların çoğunu can kulağıyla dinleyemedim. Kusura bakmasın ama o proje Ahmet Vefik Alp gibi bir mimarın adına hiç yakışmamış. Kazulet gibi bir beton yığını görüntüsü olan binanın içindeki atmosfer çok sevimsiz. Belediye binası mı, yoksa hastane binası mı inanın belli değil. Hiç beğenmem ama vallahi yeni yapılan Çağlayan Adliyesi binası bile Malatya Belediyesi'nden daha güzel.
Neyse...
Çakır'ın projeleri gayet güzel. Malatya'nın adına, büyüklüğüne yakışır işler yapılmış. Gerçi son yıllarda kentin aldığı göç nedeniyle yapılan çalışmalar pek yetmez olmuş ama devamında düşünülen projelerle o eksikler tamamlanacak gibi görünüyor. Zaten Büyükşehir olmasının nedeni de sırf bu yüzden. Allah var bu bütçeyle, bu nüfusa hizmet ancak bu kadar olurdu.
Tabii beni endişelendiren bi konuya da dikkat çekmek istiyorum. Evet. Mecburen, el mahkum metropolleşirken, ister istemez de betonlaşmaya ve sanki şehir o meşhur, "Yeşil Malatya" imajından uzaklaşmaya başlamış. Başkan Çakır bu endişelerimin yersiz olduğunu söylüyor. Ve ağaçlandırma çalışmalarının son sürat devam ettiğini anlatıyor. Mesela benim çocukluğumun ilk kısmının da geçtiği Sümerbank Fabrikası çalışanlarının lojmanlarının yerine yapılan parklar gibi. Gerçekten de vatandaşın atmosfer deposuna dönüştürülmüş o alan. İmara açıp, betona boğmak da vardı tabii. Neyse ki Allah'tan bu olmamış. Sırf bu yüzden bile tebrik ediyorum Ahmet Çakır'ı ama bunların yetmediğini de bir kez daha ekliyorum. Yanılıyor muyum bilmiyorum ama Malatya'ya daha çok ağaç, daha çok yeşil lazım. Bunu hak ediyor çünkü. Onlarca ağaç türünün yan yana yetişebildiği kaç memleket var şu coğrafyada? İnanın geziye birlikte katıldığımız gazeteci arkadaşlarla akşam yemeği için vardığımız belediye tesislerinin bahçesindeki o ağaç çeşitlerini saydığımızda nutkumuz tutuldu kaldı öylece. Kayısı, kiraz, vişne, armut, ayva, ceviz, fındık, kızılcık, portakal, limon ve çam hangi toprakta yan yana deli gibi yemiş verir söyleyin lütfen?
Tabii sadece meyve ağaçlarındaki bereketi değil, hayırlı insan yetiştirmekteki bereketi de farklı benim memleketimin. Bir ara oturduk Ahmet Kekeç ve Turgay Güler'le Cumhuriyet sonrası ünlülerimizi saydık. Vallahi bitiremedik. Her çeşit var. Her renkten, her değerden, her bir taraftan insanımız var.
Düşünün. İnönü de bizim. Özal da... Hrant Dink de bizim, Ahmet Kaya da. Kemal Sunal da bizim, Kenan Işık da... Belkıs Akkale de bizim, Zerrin Özer de... Selahattin Alpay da bizim, Fahri Kayahan da...
Bi de bırakın Türkiye tarihine, dünya tarihine adını altın harflerle yazdırmışımız var. Tabii kastettiğim kişi papayı vuran Ağca falan değil. O da bizim maalesef ama ona bir rezervimiz var. Çok gurur duyarak adını andığımız bir şahsiyet değil. Benim dünya çapında ünlülüğünden kastettiğim kişi kısa bir süre önce hayatını kaybeden Apple'ın kurucusu Steve Jobs. Teknolojide devrim yaratan adam. Ölmeden önce yayımlanan belgesinde bütün dünya onu yetiştiren anasının Malatyalı olduğunu öğrendi.
Biliyorum şimdi bu yazdıklarıma bazıları kıs kıs gülüp, "Mikro milliyetçilik olur da bu kadar olmaz!" deyip alay edecek ama valla umurumda değil. Çünkü evet. Söz konusu Malatya olunca hakikaten gururum kabarıyor ve hakikaten memleket sevdam tavan yapıyor! ve onun için yazabilecek en güzel şeyleri yazmak istiyorum her defasında!

Yine aynı Sevilay Yükselir 2. kez Malatya'ya geldi... Bu kez sponsoru Ahmet Çalık'tı yani patronu... Yine dönüşünde yazdı ve bukalemuna taş çıkartırcasına değişim göstererek:

Başbakan Erdoğan beklediğini alabilir mi?

Hafta sonu memleketimin çok önemli misafirleri vardı. Başbakan Erdoğan 5 bakanıyla birlikte adeta çıkarma yaptı Malatya'ya. Biz de Malatyalı gazeteciler olarak Vahap Munyar'la birlikte takip ettik bu çıkarmayı. Hem merkezde, hem de ilçelerdeki temasları 2 günden beri yapılan haberlerde okuduğunuz için onlara değinmeyeceğim ancak neden Başbakan'ın yerel seçimlere daha 6 ay varken Malatya'ya bu kadar ilgi gösterdiğinin sebeplerini irdeleyeceğim.
Çünkü iktidar partisi için çok önemli bir mevzi bizim şehir. Son genel seçimlerde yüzde 68.4 le Türkiye genelinde en yüksek oyu alan dördüncü il. Hatırlarsanız 2009'daki yerel seçimlerde de 53.1'le kapanmıştı sandık (Bir ayrıntı: Bence bu oran aslında genel seçimdeki orandan bile başarılı çünkü o seçimde Saadet Partisi ve MHP sandıkta ittifak yapmıştı). Bu nedenle Başbakan'ın beklentisi çok yüksek. Böyle olması da çok doğal çünkü Malatya'ya son 5 yılda yapılan yatırımlar gerçekten kayda değer. Bir de tabii Büyükşehir statüsüne çıkarılma durumu var şehrin. O yüzden bu ihtimam. Bu nedenle kabinesinin en mühim bakanlarıyla birlikte geldi Malatya'ya ve belki de başka hiçbir ilde yapmadığını yaparak bir gece kentte konakladı.
Başbakan'la seyahat boyunca sohbet imkânım oldu. Bol bol konuştuk memlekete dair. Ayrı bir yeri var onun için Malatya'nın. Enteresan bir sevgisi var. Açık açık söylemedi tabii ama söylediklerinden anladım ki Başbakan önümüzdeki belediye seçimlerinde 5 yıl önce alınan oydan çok daha fazlasını almak istiyor Malatya'dan.
Peki böyle bir sonuç mümkün mü? Yani martta yapılacak yerel seçimlerde 2009'da alınan yüzde 53.1'in, son genel seçimlerde alınan orana, yani yüzde 70'lere çıkarılabilmesi mümkün mü?
Maalesef değil! Çünkü mevcut belediye yönetimi çok başarılı bulunmuyor Malatyalı tarafından. Çok şikâyet işittim. Hatta geçtiğimiz hafta daveti üzerine Ahmet Kekeç, Turgay Güler, İsmail Kaplan'la gittiğimizde Başkan Ahmet Çakır ve Malatya üzerine yazdığım yazıda eleştirel yorumlarım olmasına rağmen çok azar yedim büyüklerimden. Enteresan ama bazılarının Çakır ve çalışmaları ile ilgili azıcık bir övgüye bile tahammülleri kalmamış. Partinin kurucularından olan adı bende saklı bir ağabeyim aynen şöyle dedi:"O ne anlatmışsa onu dinleyip yazmışsınız! Çıkıp bir de gezeydin hele memleketini de göreydin ne halde!"
Dediğini yaptım hemşehrimin. Pazar günümü Başbakan ve heyetiyle Darende ve Doğanşehir'e gitmek yerine sadece kenti turlayarak geçirdim. Ve nabız yoklayarak... Hakikaten de dökülüyor Malatya! Mesela yollar yapılmış. Geniş, duble şahane yollar ama o yollara giriş çıkış vermeyi unutmuş mühendisler. Ana yollar süs püslü ama ara sokaklar rezalet. Şehrin en merkezi semtlerinde, mesela Dörtyol, Turan Emeksiz gibi bölgelerde sokaklar yamuk yumuk ve kaldırımlar eğri büğrü. Tadilat artığı çöpler kapıların önünde. Ha bu arada bir tane müze, sergi bir galeri yok! Ya da "Hadi gidelim şehrin altından geçen Fırat'ı seyrederek bir bardak çay içelim!" diyebileceğiniz bir tane tesis yok! Başbakan'ın geldiği günün akşamı yağan yağmurun altyapıdaki korkunç eksikliği gün yüzüne çıkarması ise zaten ayrı bir konu.
Anlayacağınız Malatya'da belediyecilikle ilgili sıkıntı çok büyük. O nedenle ben bu koşullarda iktidar partisinin oylarının artırması imkânsız diyorum. Bilmiyorum dikkate alır mı Sayın Başbakan bu yazdıklarımı ama bence Malatya adayını seçerken biraz daha temkinli olmakta fayda var. Kazanılır. Yüzde yüz Malatya Büyükşehir alınır ama oylardaki o beklenen artış katiyen sağlanamaz.
Tabii bu arada adaylıkta adları geçen birkaç kişiyle de tanıştım. Kızmasınlar ama ben onları da çok yeterli bulmadım belediye başkanlığı konusunda. Sanki biraz daha profesyonel birinin oturtulması gerekiyor o koltuğa. Hem yerel yönetimlerde tecrübesi olan hem de Malatya'ya farklı bir vizyon getirecek bir isim. Gönlümden geçen bir aday var ama yazsam adını, şimdi papaz oluruz kendisiyle. Biliyorum kabul etmez. Haklı da. Çünkü Malatya ona dar gelir. Küçük gelir. Ama ben de memleketimi seviyorum ne yapayım! İstiyorum ki en iyisi gelsin o belediye başkanlığına! En babası!

Evet, yukarıda okuduğunuz yazıda Sevilay Yükselir'e ait...

Sanırsam önümüzde ki günlerde yine Malatya'ya gelecek(!).

Nerden anladım biliyormusunuz?

İstanbul'da, Malatya'ya bir ithal aday adayı hazırlığı var ve bu seyahatin sponsorluğunu da O kişi yapacak(!)

Yoksa ne diye BABA olarak tarif etsin ki?

DİPNOT: Manşette kullandığım "soft gazeteci" deyimi hemşerimiz Vahap Munyar'ın gazetecilik mesleğini daha doğrusu "kendisini soft gazeteci" olarak tanımlamıştı, biranda hatırladım ve kullanma gereği duydum. Soft gazeteciliği ilk duyduğumda yadırgamıştım sonradan türkçe mealini öğrendim ki "yumuşak gazeteci" anlamına geliyormuş.

YAZIYA YORUM YAP
UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderilen, yorumlar/yorumcuya aittir.
Hiç bir şekilde Malatyaguncel.com sorumlu değildir.
İHA tarafından geçilen tüm haberler, bu bölümde malatyaguncel.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen İHA ajansıdır.
YORUMLAR 1
Yorumcu
Ramazan Durmuş 26 Eylül 2013 - 13:37
MURAT REİS, <br /> NE YAZIK Kİ MESLEĞİMİZ BÖYLE ISMARLAMA YAZARLARLA DOLU... İZZET İKRAMIN SONU VICIK VICIK YAZI... BİR BAŞKASININ SPONSORLUĞU YİNE AYNI... ÜÇ DE OLUR ON DA OLUR... MESLEKTAŞLARIMIZ DÖNÜP NE YAZDIKLARINA BAKMADIKLARI İÇİN BU KADAR GÜLÜNÇ DURUMA DÜŞEBİLİYORLAR. <br /> MALATYALI OLMALARINDAN DOLAYI TAKİBİMİZDEKİ BAZI MESLEKTAŞLARIMIZIN YAZILARINA BAKARIM; HAZRET NEDENSE HEP MİSAFİRLİĞİN ARDINDAN YAZAR DA YAZAR... <br /> SEN, BEN YANİ BİZLER BU İŞİ ALIN TERİMİZLE YAPMAYA DEVAM... YOLUN AÇIK OLSUN...
YAZARIN DİĞER YAZILARI