Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Ramazan Durmuş

Sosyal dayanışma'ya da 2 Polat’lı fazla mı?

27 Ekim 2007 - 14:53 Yorum: 2

“Sivil toplum örgütü” derken sosyal dayanışmaya yönelik örgütlenme akla gelir değil mi?

Saygıdeğer Öğretmenim Nusret Kebapçı"nın bu "sivil toplum" sözünün yerli yersiz kullanılışıyla ilgili olarak “Ne kadar cemaat, tarikat varsa hemen hepsi sivil toplum örgütü oldu” diye sızlanması ne kadar da haklı…

Bizim Anadolu, “sivil toplum” anlamaaaz, dinlemeeeez! Onlar için varsa da yoksa da hemşehri dernekleri…

Hemşehri derneklerinin başarılı olmasının yolu da el ele, omuz omuza vermekten, dayanışmadan geçiyor!

Türkiye"de bu sosyal dayanışmayı çok iyi yapan illerden birisi de Malatya derler ya, ben bu iddiaya gülüp geçiyorum!

Son dönemde MASTÖB Ankara Şubesinde yapmam gereken bir görev olduğu söylenince bana bir adım gelenlere ben 100 adım koştum. Şimdi basın adına, halkla ilişkiler adına yazıp-çizmemiz gerekenleri duyuruyoruz.

Bunun nedeni de sadece Malatya aşkıdır, ya da Malatya"ya hasret kalmanın hüznü!

Ben Malatya"yı da, Polat"ı da çook özlüyorum!

1960"lı yılların sonunda Turan Emeksiz Lisesinde okuduğumuz yıllarda Kanal Boyunda saz elde dolaşan arkadaşlarımı da, Kral Tepesinde hırsız-polis oyunu oynarken iğde yapraklarını sigara diye içtiğimiz o çocuksu yıllarımı da çok özlüyorum.

Erken başladığım kötü alışkanlığım sigaraya 40 yıl sonra çok şükür 2 yıl önce veda edişimi de dostlara müjdeledikten sonra biraz sivil dayanışmadan ve Polat"tan söz edeyim.

Polat"ta, doğduğum kasabamda aklım erdikten sonra söylenen bir söze, o gençlik yıllarında ben de kanmıştım:

POLAT"LININ BİRİ AZ, İKİSİ FAZLA!

Ne kadar yanlış bir tespit değil mi?

Ne kadar zehir akıtan bir tespit değil mi?

Kim, neden böyle bir şey söylemiş; anlamak mümkün değil!

Ama öyle zehir akıtılmış ki, Polat"lının ikisi bir araya gelememiş!

Malatya"daki Polat Derneği"nin dışında bir bakın kaç kişi bir arada dernekleşebilmiş!

40 yıllık meslek hayatımda Ankara, Adana ve İstanbul"da bulundum ama buralarda Polat"lının bir araya gelip de darda kalana, yolda kalana bir şey yaptığını görmedim.

Yazık, yazık!

Çocukluğumda nüfusu 7 binlerde olan bir kasabanın bugün nüfusunun ne kadar azaldığını, göçün ne kadar hızlı olduğunu bilmem hatırlatmaya gerek var mı?

Bir gazeteci olarak bugüne kadar çırpınışlarıma ses vermeyenlere isyan ediyorum.

Örnek mi; yıllar önce hem Doğanşehir Kaymakamlığı internet sitesine hem de Doğanşehirliler Derneği sitesine adımı adresimi, hatta telefonumu yazdım da bir alooo duymadım!

Oysa birileri ne güzel söylemiş:

BİR ELİN NESİ VAR, İKİ ELİN SESİ VAR!

Şimdi Ankara"da bir Doğanşehirliler Derneği var!

Heyecanlı arkadaşlarımız… Ankara"da özlenen birlik ve beraberliği sağlama yolunda ilerliyorlar. Umarımım başarılı olurlar, umarım bu başarıyı Polat"lı olanlar da tadar!

* * *

Sevgiyle, saygıyla…

YAZARIN DİĞER YAZILARI