Değerli okurlar, bugün sizlerle yaşamış olduğum talihsiz bir olayı paylaşmak istiyorum.
Bilirsiniz gerçek bir büyükşehirde yaşayamayan tabiri caiz ise taban tutturamayan kişiler, küçük yerleşim yerinde taban tutturma olasılıklarının yüksek olduğunu bilirler ve oraya yerleşirler. (Hani Malatya’nın adı! Büyükşehir! ya)
Koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler misali.
Sizlere bahsetmek istediğim konun kahramanı ! da böyle birisi işte.
Bu vatandaş KİŞİSEL GELİŞİM adı altında bir merkez açmış ancak KENDİSİ HENÜZ KENDİ KİŞİSEL GELİŞİMİNİ TAMAMLAYAMAMIŞ birisi. Bu şahıs ile birebir görüşmüş ve bu kanıya varmış bulunmaktayım, yani ezbere veya duyuma dayalı değil. Pedagogluk geçmişim sebebi ile bu tip insanları tanıdığımı düşünüyorum.
Şimdi, kendisini uzman olarak tanıtan bu kişi ile ilk karşılaşmanızda KİTAPTAN EZBERLEDİĞİ birkaç şeyi size soruyor. Burada yapmanız gereken daha doğrusu, sizden beklenen bu davranış karşısında karşıya/ uzmana! tabi olup onun arzuladığı sonucu çıkarmanız ve uzmanımızın egosunu tatmin etmeniz.
Tabi ben bunu bilmiyorum, gerçek uzman sanıyorum. Neyse hayatımın hatasını yaparak ! ADAMIN TÜM EZBERİNİ BOZDUM İSTEMEDEN. Zaten sıkıntı burada başladı. Oraya kızımın sınav korkusunu yenebilmesi için tavsiye üzerine bilgi alma amaçlı gitmiştim. BUNDAN BİR ŞEY OLMAZ diyerek çıktım oradan.
Yaklaşık bu olaydan bir yıl sonra kızımın kalabalık bir topluluğa hitap etmesi gerekiyor ve kızımda aşırı heyecan var. Yine sözde bu uzman alternatifi gündeme geliyor, konunun önemi dolayısı ile (aslında belki de alternatifsizlik sebebi ile) nefsi davranmayıp belki ben yanlış anlamışımdır diyerek ablası ile kızımı gönderiyorum. Hani Malatya’da sürekli tavsiye ediliyor ya!
Kısa anlatayım kızım içeri giriyor, babasının mesleği soruluyor. Bunda bir sıkıntı yok. Anne mesleği soruluyor. Avukat cevabı üzerine film kopuyor orada ve ‘’ Neee sakın şurada tabelası olan avukat olmasın senin annen, hayatımda tanıdığım en kibirli insan …’’ diyor. Dikkatinizi çekerim henüz ismimi öğrenmeden sarf ediliyor tüm bu sözler. Neyse kızım ‘’ benim annem mi kibirli kesinlikle öyle değil ‘’ diyerek savunmaya geçiyor.
Bırakın siz bir eğitimciyi, uzmanı, eğitimi olmayan sade, karakterli ve bilinçli bir vatandaş
BİR ÇOCUĞUN annesi hakkında negatif bir söz sarf etmemesi gerektiğini bilir.
Sevgili Malatya’da yaşayan dostlar; ÇOCUĞUNUZU GÖNDERDİĞİNİZ YERDE ÖNCELİKLE SEVİYELİ VE KARAKTERLİ İNSANLARIN olmasına dikkat edin. Biliyorum diyeceksiniz ki, çaresizlik, imkansızlık veya alternatifsizlik. Ancak çocuğunuzu böylesi bir yere motivasyon için gönderip hayatı boyunca unutamayacağı olumsuzluklar yaşatmaktansa evde kalması daha hayırlı olacaktır inanın bana.
Kızımı, tavsiyelerin ve övgülerin yersiz bir abartıdan ibaret olduğunu bile bile, belki yanılmışımdır diyerek bu sözde uzmana gönderdim.
KEŞKE BİR FIRSAT DAHA VERMESEYDİM BU SÖZDE UZMANA VE KEŞKE HAKSIZ ÇIKSAYDIM.
Sonuç; motivasyon ve hitap geliştirmek için gönderdiğim bu merkezden, sözde uzmanın verdiği yanlış taktikler neticesinde kızımın tamamen kafasının karışarak yanlış kararlar vermesine sebep oluyordu az kalsın.
Neyse ki, kızım bu sözde uzmanın sadece ezberlenmiş cümleler kullandığının, ezber dışına çıkamayan ancak sürekli kendi şişirilmiş, belki de olmayan başarılarından bahseden ve en önemlisi kendisi ile çelişen bu şahsın bilgisizliğinin, cahilliğinin farkına varmış ciddiye dahi almamıştı söylediklerini. Çıkışta aynı sözler ‘’bundan olmaz’’
Tüm bu olanların can alıcı kısmı ise, acizliğin ve korkaklığın son noktası, çakma uzmanımızın en sonunda kızımla yaptığı pazarlık; ‘’ sen bugün burada olanları UNUTUR ve KİMSEYE ANLATMAZ İSEN annen hakkındaki düşüncelerimi değiştirebilirim.’’
Sözün kısası, sizlerden istirhamım; kendini bilmez, ezberlenmiş ve alıntı/çalıntı sözlerle küçük çevrede taban tutturmaya çalışan, adına kişisel gelişim diyebilme cüretini gösteren bu merkezlere çocuklarınızı göndermeden önce bir kez daha düşünmenizdir.
Saygı ve selamlarımla