Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Güncel 24 Kasım 2014 - 21:58 Yorum: 0

TBB Başkanı Feyzioğlu'na "Başöğretmen Atatürk Onur Ödülü"

Eğitim-İş Antalya Şubesi tarafından TBB Başkanı Metin Feyzioğlu'na "Başöğretmen Atatürk Onur Ödülü" verildi

TBB Başkanı Feyzioğlu'na 'Başöğretmen Atatürk Onur Ödülü'

ANTALYA (AA) - Eğitim-İş Antalya Şubesi tarafından Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu'na "Başöğretmen Atatürk Onur Ödülü" verildi

Eğitim-İş Antalya Şubesi tarafından Muratpaşa Belediyesi Konferans Salonu'nda düzenlenen ödül töreninde konuşan Feyzioğlu, birkaç yılda, bir kaç ödül, çok sayıda plaket aldığını ancak aldığı en değerli, en kutsal ve hayatı boyunca hiç unutmayacağı ödülü aldığını söyledi.

Feyzioğlu, birkaç sene önce aralık ayında konferans vermek için Seydişehir'e gittiğinde, umutsuz, mutsuz ve vazgeçmek üzere olduğunu vurgulayarak, kendisini dinlemeye kimsenin gelmeyeceğini düşündüğü sırada, ağzına kadar dolu bir salonla karşılaştığını belirtti.

Kendisinin o gün yola çıktığını dile getiren Feyzioğlu, "O gün o yola çıkmamı sağlayanlar, Seydişehir'deki emekçiler, öğretmenler ve dostlardır. O gün isimlerini bugün bilmediğim 3 pırıl pırıl gençten biri yan flütü, biri kemanı aldı, biri de piyanonun başına geçti. Seydişehir'de hayatımda dinlediğim en güzel konseri dinledim. Belki öğretmenlerdi bilmiyorum. Ve dedim ki cumhuriyet, buraya ulaştığına göre her yere ulaşmıştır" diye konuştu.

Feyzioğlu, Türkiye'yi tam dört kez gezdiğini, ayak basmadığı yer neredeyse kalmadığını dile getirerek, birilerinin şaşırarak "Niçin geziyorsun Türkiye'yi? Bir yere mi talipsin?" dediğini söyledi.

Sadece insanların yüreğine talip olduğunu vurgulayan Feyzioğlu, şöyle konuştu:

"Bizim görevimiz bir yerlere talip olmak değil, anlatmak, öğrenmek, gittiğimiz her yerden bir şey öğrenip, bir sonraki durakta onu aktarabilmek. Bu yolda Türkiye benim öğretmenim oldu. Sizler benim öğretmenim oldunuz. Yola çıktığım günkü insan değilim. Gördüm, tanıdım ve tanıdıkça büyük Atatürk'ün 'Beni görmek demek benim yüzümü görmek değildir. Düşüncelerimi anlamaktır. Duygularımı anlamaktır' sözünü iyice anladım. Sadece düşüncelerini anlamanın da yeterli olmadığını Türkiye öğretti bana. O düşünceleri duygularla yoğurup, hayata geçirebilirsiniz. O düşünceleri duygularla yoğurmadığınız takdirde başaramazsınız. Millet dediğinizde yüreğiniz sızlayacak. Vatan dediğiniz de tüyleriniz diken diken olacak. Halk dediğiniz de içinizi sımsıcak bir sevgi kaplayacak. İşte Türkiye bize bunu öğretti. Bunu anlamayanlar, bilmeyenler, 'Niçin geziyor, nereye talip' dediler. Koca koca insanlar söyledi. Ya da koca koca insanların söylettiği isimler mızıkçılık yaptı. Cevap vermeye gerek görmedim. Bugün bu cevabı siz verdiniz. Bana bu ödülü layık görerek."

Konuşması sırasında, protokolde kendi oturduğu sandalyeye giden Feyzioğlu, "Bu işin çıkışı sevgili dostlarım budur" diyerek sandalyedeki protokol yazısını yırttı.

Feyzioğlu, salondakilerden de aynısını yapmalarını isteyerek, şöyle devam etti:

"Beni görmek demek, yüzümü görmek değildir. Beni görmek demek halkçılık ne demek onu bilmek demektir. Sevgili öğretmenlerim, dostlarım umutsuz olmayın. Dünyada hiçbir faşist rejim, diktatörlük kalmamıştır. Çünkü, özgürlük daima başarmıştır. Hele hele 21. yüzyılın iletişim teknolojilerinde, hele hele sizler gibi binlerce öğretmenin yetiştirdiği milyonlarca insanımız varken özgürlük emin olun yine kazanacaktır. Yeter ki Duatepe'den düşmana bakıp, bir an bile umutsuzluğa kapılmayan Atatürk'ün ve Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran o büyük isimlerin ne hissettiğini siz de yüreğinizde hissedin. Umutsuzluğa kapılmak atalarımıza, atamıza, başöğretmenimize en büyük saygısızlıktır. Sakın ola ümitsizliğe kapılmayın. Sevgili öğretmenlerim, iyi haber mi kötü haber mi bilmiyorum. Emekliliklerinizi askıya alın. Yüreğinde cumhuriyet sevgisini, Atatürk sevgisini, milli devleti taşıyan hiç kimsenin emekli olup kenara çekilmeye hakkı yoktur. Bugün kendimizden başka hiç kimseye ihtiyacımız yoktur. Biz herkese ders verir durumdayız. Çünkü halktan daha büyük bir güç yoktur. Elinizin tersiyle bütün makamları, koltukları itin. Yürüyün, zafer yakındır."

-"Mesleğin itibarı zedelendi"

Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir de bu dönemde cesarete ihtiyaç olduğunu, çünkü kocaman kocaman saraylar varken adaletin olmadığını söyledi. Bu dönemde cesaretli davranıp, adaletin var kılınmaya çalışılması gerektiğini savunan Demir, Feyzioğlu'nun da bunun için uğraş verdiğini aktardı.

Demir, "İşleri güçleri cumhuriyetin değerlerini yok etmek. Mustafa Kemal ne yaptıysa tersini yaptılar" diye konuşarak,  "Öğretmenler yan gelip yatıyorlar, üç ay tatil yapıyorlar" sözleriyle mesleğin itibarının zedelendiğini iddia etti.

Örgün eğitime getirilen 4+4+4 ile kurumsal laik eğitimin yok edildiğini savunan Demir, öğretmenlerin mülakatla atanması uygulamasının Türkiye'nin geleceğini yazık edeceğini öne sürdü. 

Eğitim-İş Antalya Şube Başkanı Mehmet Balık da "Başöğretmen Atatürk Onur Ödülü"nün bu yıl 6'ncısını verdiklerini ifade ederek, "Bu yıl ki ödülü Atatürk ilke ve devrimlerine ve cumhuriyete sahip çıkan, tüm engellemelere rağmen iktidara ve yöneticilerine, sosyal hukuk devleti, hukukun üstünlüğü ve demokrasi dersi vermesi nedeniyle Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'na veriyoruz" dedi.

Konuşmaların ardından Eğitim-İş Genel Başkanı Demir ve Antalya Şube Başkanı Balık, Feyzioğlu'na ödülü ve çiçek takdim etti.

Öğretmenlerden oluşan müzik grubunun mini bir konser verdiği törende, emekli olan öğretmenlere de plaket takdim edildi.

 

Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)
AA Anadolu Ajansı tarafından geçilen tüm Haberler, bu bölümde Malatya Güncel Haber editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Girilen Haberler alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.
Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Güncel Haber