TBMM Başkanı Cemil Çiçek, 'Başkalarından farkımız şurada: Onlar şimdi IŞİD’i yeni işittiler. IŞİD kendi çocukları, bizim çocuğumuz değil biz büyütmedik, başkalarının çocukları' dedi.

Avustralya’nın Melbourne kentinde resmi temaslarda olan Meclis Başkanı Cemil Çiçek, Melbourne Başkonsolosluk konutunda verilen resepsiyonda açıklamalarda bulundu. 

Avustralyalı siyasetçilerle yaptıkları görüşmelere yer veren Çiçek, terör konusunun gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine, kendilerine bu konu için bir soru yöneltilmediğini fakat konuyu kendilerinin açtığını anlatım etti. Çiçek, şunları söyledi:

'40 seneden bu yana PKK diye bir örgüt var. 40 binden çok benim vatandaşımı, benim insanımı katletmiş. 15 Ağustos 1984 tarihini bir hatırlayıverin: çocukları kadınları katlettiler ve biz o günden bu yana bu PKK’nın bir terör  örgütü olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Şimdi bir diğer nedenle IŞİD’e karşı harp veriyor diye, bugüne kadar döktüğü kanı, işlediği cinayetleri unutarak bir masumiyet konumuna bürünmeye çalışılarak terör listesinden çıkarılmaya çalışılıyor. Onun için gittiğimiz her yerde elbette biz terörün her türlüsüne adı ne olursa olsun karşıyız ama PKK’yı da bu günlerde aklama anlamında bir kısım gayretler var. Bir kısım yazılar çıkıyor el altından başvurular yapılmaya çalışılıyor, buna karşı da her insanın yapılan yapılanları unutmaması lazım. 3 kişi öldüğü süre yüreğimiz yanıyor fakat biz 40 binden çok yurt evladını kaybettik.'

'Terörün her türlüsünden en iyi çekmiş ülke Türkiye'dir'

Terör konusu için Türkiye’nin tavrının dikkat çekici olduğunu anlatım eden Çiçek, 'Bugün dünyada 200’den çok ülke bünyesinde terörün her türlüsünden en iyi çekmiş ülke Türkiye’dir. Hem terörden hem de terörün her türlüsünden. Onun için biz baştan bu yana terörün her türlüsüne karşıyız' diye konuştu.

Meclis Başkanı Çiçek, görüştükleri ülkelere ve uluslararası topluma baştan itibaren defalarca uyarılarda bulunup işbirliği istediklerini belirterek şöyle devam etti:

'Bana dokunmayan bin yaşasın diye bir söz var. Yılan yaşadığı sürece bir gün gelir sizi de ısırır, sizi de zehirler. Gelin işbirliği yapalım. Ne yapalım uluslararası sözleşmeler mevcut bu sözleşmelerin ana kuralı teröristi ya yargıla ya iade et. Bugün birtakım devletler mevcut ki terörü kendi politikasının bir parçası bir enstrümanı şekilde kullandı. Türkiye’ye karşı kullandı biz bunları biliyoruz, ne yargıladılar ne de iade ettiler.' 

'Bu konu için bizim alnımız açık, sicilimiz temiz'

Türkiye’nin çok sayıda Batı ülkesi ile suçluların iadesi anlaşmaları olduğunu hatırlatan Cemil Çiçek, Türkiye’de suç işleyerek bir biçimde bu devletlere kaçan teröristlerin bu anlaşmalara karşın iade edilmediğini bildirerek 'Terörden bu kadar çekmiş bir ülke, hiç bir terör örgütü ile ilişki bünyesinde olmaz. Bu konu için alnımız açıktır. Bizim sicilimiz temiz. Bize soru soracaklar, en az bizimki kadar gayret arasında olacaklar. Burası için söylemiyorum, onun için biz terörden medet uman, terör örgütleri ile işbirliği oluşturan ve bunu siyasetin bir parçası biçimine getiren bir ülke asla olmadık, olmayız bu noktada vatandaşlarımızın emin olması lazım' değerlendirmesinde bulundu. 

'İki adet bildiri vererek pis vicdanlarını temizlemeye çalışıyorlar'

 Suriye’de yaşanan vakaları önlemek için Türkiye’nin baştan itibaren hummalı bir gayret arasında olduğunu kaydeden Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Bakınız şu rezalete. Şimdi insan hakları demokrasi filan diyoruz. İnsan hakları dediğiniz şey yaşayan insan içindir, ölen kişiye hiç bir hak gerek olmaz. En ana hak yaşam hakkıdır, yaşam hakkıdır kullanıcılarını yaşatmak lazım. Suriye’de kimyasal silah kullanıldı. Ne dedi uluslararası toplumun önde gelenleri? 'Kimyasal silah kullanmayın fakat birbirinizi nasıl öldürürseniz öldürün biz karışmıyoruz' dediler. Onun için varil bombaları atıldı, konvansiyonel silahlar kullanılıyor, her gün 50 kişi, 100 şahıs ölüyor, ölmeye de devam ediyor. Peki uluslararası cemiyet ne yapıyor? Şu an Suriye ve Irak’taki gelişmelerin olumsuzluklarını en iyi yaşayan ülke de Türkiye’dir. Sayısını bilmiyorum, biz şimdi burada biz bu konuşmayı yapıyoruz saat farkı var. Acaba Türkiye’ye daha kaç adet sığınmacı geldi. Kimsenin elini cebine attığı yok. Bulundukları merkezlerden iki adet bildiri vererek pis vicdanlarını temizlemeye çalışıyorlar. Beyanat ile olacak bir iş değil.' 

Türkiye’nin alana sulh ve istikrar gelmesi için en hummalı gayret harcayan ülke olduğunu söyleyen Çiçek, 'Vatandaşlarımız soydaşlarımız şundan emin olsun ki: Bu alanda barışın, huzurun bir an Önce sağlanmasını en iyi dileyen ülke de Türkiye’dir. Bunu istiyoruz, bunun için gayret sarf ediyoruz ama tahsil edilen kararların gereğinin yerine getirilmesi de biraz bir kısım devletlerin çabasına, gayretine bağlı fakat birtakım devletler de politikalarını bu akan kan üstünden yapıyor. O bölgede istikrarsızlık olsun istiyor. O bölgede iç arbede olsun istiyor ama neticede da bunun en ağır bedelini Türkiye ödüyor' dedi.

Melbourne kentindeki temaslarını tamamlayan, Meclis Başkanı Cemil Çiçek ve beraberindeki TBMM heyeti yarın başkent Canberra’ya geçerek resmi görüşmelere devam edecek.