Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
23 Nisan
Kültür 16 Eylül 2014 - 11:08 Yorum: 0

Toroslar'ın değişmeyen kış hazırlığı: Tarhana

Karaman'da havanın soğumaya başlamasıyla kış hazırlıkları hızlanırken, Toroslar'ın eteklerindeki köylerde kadınlar, tarhanayı yüzlerce yıldır süregelen yöntemle yapıyor

Toroslar'ın değişmeyen kış hazırlığı: Tarhana

KARAMAN (AA) - MEHMET ÇETİN - Havaların soğumaya başlamasıyla, Karaman'ın güneyindeki dağ köylerinde kış hazırlıkları hızlandı. Toroslar'ın eteklerindeki köylerde yaşayan kadınlar, atalarından öğrendikleri kış için tarhana yapma geleneğini aynı usullerle sürdürüyor.

Bölge halkının büyük çoğunluğu Yörük geleneğini terk ederek yerleşik hayata geçmiş. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan bu insanlar, yiyeceklerini daha uzun koruyabilmek için geleneksel yöntemleri kullanmaya devam ediyor. Domates, biber ve fasulye gibi sebzeler kışın tüketilmek üzere kurutuluyor. Buğday ise tarhanaya dönüştürülerek kışa hazır hale getiriliyor. Harman sonrası yıkanan ve içindeki taşları ayıklanan buğday, el değirmenlerinde öğütülüyor.

Geçmişte taş ustaları tarafından yapılan yuvarlak 2 taşın arasına yine el yapımı bir tahta düzenek konuluyor. Sonra kadınlar buğdayları bu düzeneğin içinde belli bir dirilikte öğüterek "kırma" denilen bir malzeme elde ediliyorlar. Bu malzeme, koyun, keçi yoğurdundan yapılan tereyağdan arta kalan ayranla, odun ateşinde pişirildikten sonra kurutulup kışın tüketiliyor. 

Çukurbağ köyünde yaşayan Fadime Çetin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, soğukların gelmesiyle kış için hazırlıklara başladığını söyledi. Kış hazırlıkları içerisinde tarhananın ayrı bir yeri olduğunu ifade eden Çetin, "Kışın tarhana olmazsa olmazımız. En az haftada bir gün tarhana pişiririz. En çok sevdiğimiz çorba tarhana çorbasıdır. Her şeyiyle doğaldır. İçinde hiçbir katkı maddesi olmaz. Buğdayı kendimiz üretiriz. Kırmasını kendimiz yaparız. Ayranı kendimizden" diye konuştu.

Tarhana yapmasını kayınvalidesinden öğrendiğini, köyde yaşayan her kadının tarhana yapmasını bildiğini belirten Çetin, şöyle devam etti:

"Ben kayınvalidemden öğrendim. O da annesinden öğrenmiş. Bizim evimizde taştan el değirmeni var. Bu değirmenin kaç senelik olduğunu bilmiyorum. Buğdayı bunda çekeriz. Eskiden her evde vardı. Şimdi birçok kişi bunları attı. Yüzlerce yıl önce tarhana nasıl yapılıyorsa bugün de aynı şekilde yapıyoruz. Kırdığımız buğdayı yine kendi yaptığımız tereyağdan arta kalan ayranla kazanlarda kaynatırız. İyice pelteleştikten sonra güneşte kurutur, keselerde saklarız. Nemlenmezse, iyi saklanırsa yıllarca dayanabilir. Kışın da tencerelere ıslatır pişiririz. Üzerine baharat olarak kekik dökeriz. Kekik de dağdan kendi topladığımız kekik. Bu çorbayı içince hastalanmayız."

Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)
AA Anadolu Ajansı tarafından geçilen tüm Haberler, bu bölümde Malatya Güncel Haber editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Girilen Haberler alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.
Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Güncel Haber