Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
23 Nisan
Siyaset 23 Temmuz 2014 - 20:40 Yorum: 0

Tüm umut Mısır’a bağlanmış durumda

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Tüm umut Mısır’a bağlanmış durumda. Mısır acaba Ortadoğu'da barışı sağlar mı? Mısır’dan rica ediyoruz, mümkünse bir an önce ateşkesi sağlayın" dedi.

Tüm umut Mısır’a bağlanmış durumda

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendilerinin Türkiye'de demokrasi tarihine çok çok ciddi bir katkıda bulunduklarını, büyük bir uzlaşmayı sağladıklarını belirterek, hiç bir konu hakkında bir araya gelmeyen 9 partinin Ekmeleddin İhsanoğlu konusunda araya geldiğini söyledi. 

Kılıçdaroğlu, bir sıra ziyaretlerde bulunmak için geldiği Isparta'da Süleyman Demirel Havalimanı'nda CHP Milletvekili Ali Haydar Öner, Isparta Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın ile MHP ve CHP il başkanları sebebi ile karşılandı. 

Karşılamanın ardından Isparta Belediye Başkanı Günaydın'ı makamında ziyaret eden Kılıçdaroğlu, belediyeyi ziyaret etmekten son derece mesut olduklarını, belediye başkanının yalnızca mensubu bulunduğu partiye değil, bütün Isparta'ya hizmet ettiğini söyledi. 

İsrail'in Gazze’ye yönelik saldırısına değinen Kılıçdaroğlu, Ortadoğu'da birden çok alanda kanın aktığını, Suriye’de, Irak’ta akan kana şimdi de Gazze'nin eklendiğini belirtti.

'Irak ve Suriye’de Müslümanlar birbirini öldürüyor. Üzülerek söylüyorum silahlarıını da Recep Tayyip Erdoğan gönderiyor' diyen Kılıçdaroğlu, 'Hem diyeceksiniz ki Müslümanlar niye birbirini öldürüyor? diğer taraftan da tırlarla silah göndereceksiniz. Bunun bütün belgelerini kamuoyunun önüne koydum. Ortadoğu'nun bir bölümünde akan kanın esas sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan’dır ve elleri kanlıdır' dedi. 

Gazze'deki durumun farklı bir hadise olduğunu ve çok çok zor şartlarda yaşayan bir Müslüman grubun bulunduğunu anlatım eden Kılıçdaroğlu, 'Onun üzerine tankıyla, topuyla uçağıyla gitmek, orantısız kuvvet kullanarak oradaki insanlarını bulunmamakta etmek, küçük çocukları öldürmek dünyanın hiçbir demokrasisinde, uygarlığında kabul edilemez' diye konuştu. 

Türkiye’nin eskiden başvurulacak bir devlet olduğunu, eskiden 'bizim aramızı bulun' diye Türkiye'ye başvurduklarını hatırlatan Kılıçdaroğlu, zamanımızda Türkiye’nin kapısının kapalı olduğunu, üzerinde iri bir kilitle hiç kimsenin gelip bu kapıyı çalmadığını savundu. 

BM Genel Sekreteri Ban ki Moon'un  İsrail ile Filistin arasındaki derdi çözmek için Ortadoğu'ya geleceğini, fakat Türkiye’ye uğramayacağını aktaran Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

'Neden? Çünkü Türkiye’yi kimse istemiyor. Abbas geldi. Filistin ile İsrail arasındaki derdi çözmek için bize 'Mısır’ın yaptığı katkıyı siz de verin ve sulh süreci sağlansın' dedi. Ama daha acı bir hadise var. Mısır Dışişleri Bakanlığı 'Filistin ile İsrail’i barıştıracağız. 2012’deki şartlar meselesi için uzlaştık. Türkiye bizim uzlaşmamızı mani oluyor' dedi. Mahmud Abbas da bunu doğruladı. Gazze'de akan kanın sorumlularından biri de Recep Tayyip Erdoğan'dır. Sabah akşam konuşuyor. Öğle ikindi konuşuyor. 'Filistin‘de şu oldu bu oldu. Hükümetler ağlama makamı değildir' dedi. Buralarda çözüm üretilir. Tepki vereceksen Türkiye Cumhuriyeti’nin iradesini ortaya koyacaksın. evvel Kürecik’teki radar istasyonunu kapatacaksın. İsrail’e bilgi akışını sonlandıracaksın. 'Yapmıyorum' diyor. Ticari ilişkileri askıya alacaksın. Oğulların bundan böyle bıraksın İsrail’le ticareti. 'Bırakmam' diyor. Boynuna takıp gezdiğin bir madalya var. Onu iade et bari. 'Onu da iade etmem' diyor. Askeri ilişkilerimiz mevcut onları da askıya al diyoruz, almıyor. O nedenle hükümet iki yüzlü bir siyaset yürütüyor. Tüm ayrıntılarını biliyoruz. Ortadoğu bataklığında bir Türkiye var. Sözü dinlenmeyen her memleket tarafından dışlanan bir Türkiye var. Tüm umut Mısır’a bağlanmış durumda. Mısır acaba Ortadoğu'da barışı sağlar mı? Biz de Mısır’dan rica ediyoruz, mümkünse bir an öncelikle ateşkesi sağlayın. Sağlayın ki minikler öldürülmesin, gencecik kişiler öldürülmesin. İsrail’in Gazze gibi küçük bir yere bütün gücüyle yüklenmesi doğru bir davranış değildir. İsrail hükümetinin bu konu hakkında çok çok daha duyarlı davranması gerekiyor. İsrail’e de kendi hükümetinden tepki var. Yanlış yaptığını İsrailliler de kabul ediyor' 

Cumhurbaşkanlığı seçimi

Ortadoğu’da barışı sağlamanın hepimizin görevi olduğunu, fakat esas görevin Ortadoğu'yu çok çok iyi bilen bir Cumhurbaşkanı olduğunu anlatım eden Kılıçdaroğlu, Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Kudüs Nişanı ödülünü sektör tek Türk olduğunu hatırlattı.

İhsanoğlu'nun Mısır’da, Irak’ta, Filistin’de İsrail’de Suriye’de ağırlığı olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, 'Türkiye eğer İhsanoğlu’nu Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturtursa emin olun Ortadoğuya barış, rahatlık gelecektir. Bu Türkiye'nin yine itibar, İtibar kazanması demektir. Bu seçim Türk halkının önüne konulmuş çok çok güzel bir imkan. Bu imkanı hepimizin değerlendirmesi lazım' biçiminde konuştu. 

Konuşmanın ardından Kılıçdaroğlu’na içerisinde lokum olan kutu armağan eden Günaydın hediyeyi verirken “Bu pabuç kutusu değil” dedi. 

Ticaret ve Sanayi Odası'na ziyaret

Belediye ziyaretin ardından Isparta Ticaret ve Sanayi Odası'na ziyaret eden Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada da ilk defa 10 Ağustos'ta Cumhurbaşkanını seçeceklerini, CHP olarak Cumhurbaşkanlığı makamının önemini bildiklerini anlattı. 

Aday adı belirlemeden öncelikle hemen hemen bütün siyasi partilerin,, sivil cemiyet kuruluşlarını gezdiklerini anlatım eden Kılıçdaroğlu, gittikleri yerlerde 'Cumhurbaşkanı nasıl olmalı' sorusuna 'Cumhurbaşkanı tarafsız olmalı', 'Cumhurbaşkanı saygınlığı olan biri olmalı, 'Cumhurbaşkanı yalnızca Türkiye'de değil, dünyada da adlandırılan bir ad olmalı', 'Cumhurbaşkanı vatandaşlar içerisinde fark yapmasın, herkesi kucaklasın' yanıtlarını aldıklarını aktardı.

Daha sonra oturup, düşündüklerini  tarafsız olmaması itibarıyla siyasi kimliği olan bir tanesini namzet göstermediklerini anlatım eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

 'Biz Türkiye'de demokrasi tarihine çok çok ciddi bir katkıda bulunduk. Büyük bir uzlaşmayı sağladık. Hiç bir konu hakkında 9 parti bir araya gelmez. Ama Ekmeleddin İhsanoğlu konusunda 9 parti bir araya geldi. 9 Parti de 'Cumhurbaşkanı tarafsız olsun' diyor. 76 milyondan her vatandaş 'Ekmeleddin İhsanoğlu benim Cumhurbaşkanımdır' diyebilmelidir. Biz bir parti aidiyeti aramadık. Biz CHP'li namzet gösterebilirdik, MHP'de MHP'li bir namzet çıkarabilirdi. Ama biz partinin kendilerini değil, ülkenin kendilerini düşündük. Ülkenin çıkarları, partinin çıkarlarının üstündedir. Biz ülkemizi seviyoruz. İnsanımızı da seviniyoruz  Herkesin değişik bir fikir de olduğunu da biliyoruz. Farklı düşüncelerin bir toplumun gelişimine çok çok ciddi katkılar kattığını da biliyoruz. Ama Cumhurbaşkanlığı makamı değişik bir makam. O makam bayrağı temsil eder. O makam vatanı, birliğimizi, ahlakımızı temsil eder. O makam bu ülkenin bilime ve sanata ne kadar ciddiyet verip vermediğini temsil eder. Ekmeleddin Bey'i tercih etmemizin nedeni budur. İyi bir yöneticidir. 57 İslam ülkesini bir arada tutan, Filistin'in kendi içindeki savaşı bitiren tek Türk'tür.' 

Bir partiye umumi başkan değil, Türkiye Cumhuriyetine bir Cumhurbaşkanı seçtiklerini anlatım eden Kılıçdaroğlu, seçilecek bireyin temiz biri olması gerektiğini söyledi.

Hiç bir ülkenin Anayasası'nda 'Cumhurbaşkanı ahlaklı olmalıdır' yazmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, ' Çünkü işin doğasında vardır.  Bizim Anayasamızdaki esas kural, Cumhurbaşkanının tarafsız olacağıdır. Cumhurbaşkanı devletin sigortasıdır. Sigorta atarsa, sonu felaket olur. Oraya oturacak kişi, devletin kurumlarını ahenk bünyesinde çalıştıracak, kavga etmeyecek. O nedenden tarafsız olacak diyoruz. Biz namzet gösterdik diye CHP'ye, MHP'ye BBP'ye yakın olacak değil, biz onu doğru bulmayız' dedi.

Emniyetteki 'paralel' operasyon 

Buradaki ziyaretin ardından partisinin il başkanlığını geçen Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin emniyetteki 'paralel' operasyonlara ilişkin değerlendirmesinin sorması üzerine şunları söyledi:

'Ergenekon, Balyoz, Ayışığı...Bu tür operasyonlar başladığında gece yarısı evler basıldı. Biz o süre bunu doğru bulmadığımızı söyledik. İnsanların evrensel hukuktan kaynaklanan hakları vardır. Bir insanın ifadesini almak isterseniz savcıya söylersiniz. Emniyet gider, habere verir kendisi gelir ifadesini verir. Tutuklanmasını gerektiren durum varsa lüzumlu dokümanlarla beraber mahkemeye gider. Polisler için yapılan operasyonlar için de tavrımız tıpkı Biz sabaha karşı, eşini, çoluk çocuğunun önünde gözaltına alınması,  ellerinin kiminin önden kiminin arkadan kelepçelenmesi, onların sorgulanmak üzere bir yerlere götürülmelerini insan hakları açısından doğru bulmuyoruz. Dikkat ederseniz CHP olarak, düşüncesi ne olursa olsun görüşü ne olursa olsun insan hakları çerçevesinde tıpkı şeyleri düşünüyoruz. Bazıları bize 'Onlar yaptılar bunlar da yapsın' derler. Biz buna da karşıyız. Orada da burada da hata var. Biz doğrulardan, insan haklarından yana olmak zorundayız. Biz sabahın köründe evlerimizin basılmasını, çoluk çocuğumuzun yataktan kaldırılmasını istemeyiz. Eğer bir demokrasi de bunlar yapılıyorsa o demokrasi suni demokrasidir. Yapılan operasyonlar 17 ve 25 Aralık yolsuzluklarını kapatmaya yönelik ve ya onlardan intikam almaya yönelikse, bu tümüyle yanlıştır. Dünyanın hangi yerinde yolsuzluk yapanları yakalayanlardan hesap sorulmuştur? Tam aksine siyasilerin bilhassa demokrasilerde hesap eda yükümlülüğü vardır. Hem yolsuzluk yapacaksın, yolsuzluğun açığa çıkacak, bunları açığa çıkaranlardan intikam alacak, devletin gücünü kullanacaksın. Bunu doğru bulmuyoruz. Bizim dünya görüşümüz belli. Cumhuriyetin esas ilkelerine, demokrasiye bağlı bir partiyiz. İnsan haklarının gelişmesini isteriz. Kimliği, inancı ne olursa olsun herkese saygılı bir partiyiz. Bu çerçevede olaylara bakılması gerektiği kanısındayım. Erdoğan'ın talimat verip talimatla operasyonları başlatmasını doğru bulmuyoruz. Kin üstünden adalet bulunamaz, kin eksenli adalet güdülemez. İntikam güdüsüyle adalet bulunamaz.  Sen bana bunu yaptım ben de sana bunu. Sana ne yaptılar. Sen yolsuzluk yaptın onlar da ortaya çıkardı. Onların bu hukuki görevi. Yapmasalar suç işlerlerdi zaten.'  

Kılıçdaroğlu, hiç bir süre fark yapmadıklarını,  haksızlığa uğrayan kim olursa olsun onun beraberinde olduklarını sözlerine ekledi. 

Kemal Kılıçdaroğlu, partililerle görüştükten sonra karayolu ile Burdur'a gitti.

Muhabir: Murat Yolcu

ETİKETLER: Tüm , umut , Mısır’a , bağlanmış , durumda
Haber Kaynağı: MALATYA GÜNCEL
Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Güncel Haber