ANKARA - Türk Ocakları, sancılı bir kurultayı geride bırakırken, Ankara Şube Başkanı Türkân Hacaloğlu’nun açıklamaları Ocak içinde yaşanan gelişmeleri gün yüzüne çıkardı. Türk Ocakları Ankara Şubesi Başkanı Hacaloğlu, kurultayda 3 dakika konuşma hakkı verilerek susturulmak istendi. Kurultay Divan Başkanı Av. Şerafettin Yılmaz’ın ikazlarına rağmen kürsüden inmeyen Başkan Türkân Hacaloğlu, “Türk Ocakları’nın biricik görevi Türklüğe hizmet etmektir; hatta ikinci bir görevi yoktur” dedi ve Genel Merkez yöneticilerini Ocakta gençleştirme yapmaya çağırdı.

TÜRKLÜĞE HİZMETTE OCAK YETERSİZ Mİ?

Ulusal medyanın ilgisiz kaldığı kurultayda konuşması ile dikkatleri çeken Ankara Şubesi Başkanı Hacaloğlu, şube etkinliklerinin genel merkez yayın organında sansüre uğratıldığını öne sürdü. Hacaloğlu, Türk Ocakları’nın tek hedefinin Türklüğe hizmet olduğuna dikkat çekerek “Üzülerek belirtmek isterim ki çeşitli çevrelerde Genel Merkezin bu konuda yeterli gayreti gösteremediği, başarılı olamadığı dile getirilmekte ve bölücülüğün hızla güç kazandığı, gemi azıya aldığı bugünlerde etkili tavır alamadığı, dergide yayınlanan iki üç yazı ve internet sitesine konan bir o kadar bildiri ile görev yapılamayacağı açıkça beyan edilmektedir” dedi.

KURULUŞ YILLARIYLA KIYASLAMA...

Türk Ocakları Ankara Şubesi Başkanı Türkân Hacaloğlu, öncelikle Türk Ocaklarının kuruluş yılları ile günümüzün önemli benzerlikleri olduğunu ifade ederek şunları söyledi:

“Türklerin kurduğu en büyük cihan devleti olan Osmanlı Devleti’ni parçalamak isteyen büyük güçler tarafından tahrik ve teşvik edilen müslim ve gayri müslim Türk olmayan unsurlar, Osmanlı Devleti’nden ayrılmak için çeşitli dernekler kurmuşlardır. Türkler ise ‘Devletimiz parçalanmasın’ diye Türklüklerini saklamışlar, kendilerini ya Osmanlı veya Müslüman olarak isimlendirmişlerdir. Bu gelişmeler Türk milletinin, millî benliğini unutmasına yol açmış, buna karşılık azınlık unsurlar yoğun bir şekilde millî duygularını pekiştirip geliştirmişlerdir.

Dünyadaki gelişmeleri yakından takip eden bir avuç Türk aydını, Türk milletine millî şuur kazandırmak için Türk Ocaklarını kurmuştur. Kısa sürede Türk aydınlarını etrafında toplamıştır. Ocağın çalışmaları sonucunda Türk millî şuuru, Türk aydınları arasında yaygınlaşmış ve siyasî gelişmeleri de derinden etkilemiştir.

Birinci Cihan Harbi’nde Türk Ocaklarından beslenen gençlerimizin fedakârlıklarını unutamayız. Hiç şüphe yoktur ki Millî Mücadele Türk Ocakları fikriyatından beslenen Türk milliyetçileri tarafından teşkilâtlanıp yönlendirilmiştir.

Cumhuriyeti kuran ve temel ilkelerini belirleyen de Türk Ocaklılardır. Tek parti döneminde, günün şartları gereği kapatılması bu gerçeği değiştirmemektedir. Çünkü cumhuriyet üniter yapı içindeki millî devletin adıdır. Cumhuriyet esas olarak Türk milletine Türklük şuurunu kazandırmayı amaç edinmiştir.

Türk Ocağı mensupları hür iradeli insanlardır. İradelerini ve gönüllerini Türk milletinin hizmetine sunmuşlardır. Bu bakımdan Türk Ocaklarının biricik görevi Türklüğe hizmet etmektir. Hatta ikinci bir görevi yoktur. Türk Ocakları genel merkezinin görevi de bu ana fikir çerçevesinde olmalıdır. Şubelerini de bu istikamette yönlendirmelidir.

Ocağımız gençlerden uzaklaşmamalı, gençlere önem verip onların milli ruhlarını geliştirecek şekilde yetişmelerini sağlamalı, gençleri kucaklamalı ve organlarını da bu istikamette yönlendirip teşvik etmelidir. Ama bunların görülmediği apaçık bir gerçektir. Gençliğine önem vermeyen bir milletin geleceğinin de karanlık olacağı unutulmamalıdır.”

OCAKTA YAŞANANLARI ANLATTI

Türk Ocakları Ankara Şubesi Başkanı Türkân Hacaloğlu, Genel Merkez ile Ankara Şubesi arasında yaşananlara da dikkat çektiği konuşmasında daha sonra şunları söyledi:

“Üzülerek ifade ediyorum, şubelerimizde kimin konuşturulup konuşturulmayacağına, hatta şube seçimlerinde kimlere yer verileceğine kadar karışılmıştır. Bu çeşit müdahaleler az görülmüş olacak ki son günlerde şubemiz hedef alınarak acı bir gerçekle karşı karşıya kalmıştır: Şubemiz faaliyetlerinin Ocak internet sitesinde duyurulması ve Türk Yurdu Dergisinde yayınlanması yasaklanmıştır.

Hayretle gördü ki,  25 Mart 2014 tarihinde Türk Ocaklarının manevi lideri ve devletimizin kurucusunu Türk Ocakları Ankara Şubesinin 50 Türk Ocaklı gençle ziyaretinin ne gibi bir mahsuru var ki Türk Yurdu Türk Dergisinde yayınlanmadı. Bu tutumun aklen izahı var mıdır? Türk Ocakları Ankara Şubesinin veya şube yöneticilerinin Türklüğe ve Türk Ocakları Tüzüğüne aykırı ne gibi davranışları olmuştur ki böyle bir tedbire gerek duyulmuştur? Türk Ocakları Ankara Şubesini temsil eden birisi olarak bu soruyu sormak ve cevabını almanın da hakkımız olduğu düşüncesindeyim.      

Ocağımızda disiplin ve ahenk, Ocak fikriyatı çerçevesinde sağlanmalıdır. Bunun dışında takınılacak tutumlar ocak amaçları ile ilgili olmayan tavır ve davranışlardır ve izahı da mümkün değildir.

Türk Ocakları Türklüğe hizmeti esas alan bir gönüllü kuruluştur ve Türk milletinin hizmetindedir. Burada piyonlar ve kurşun askerler yoktur ve olmamalıdır.       

Türk Ocakları dar anlamda siyasetin içinde bulunamaz; bir siyasî partinin organı veya yan kuruluşu değildir. Türk Ocakları ikbal kapısı olmayıp şahsî emeller için kullanılacak basamak da değildir. Türk Ocağı mensupları hür iradeli insanlardır. İradelerini Türklük dışı emellerin emrine vermediği sürece kimsenin söyleyecek bir sözü bulunmamalıdır.”

Sözlerini Türk milliyetçiliğinin bilge lideri rahmetli Alparslan Türkeş’in sözleriyle noktalayan Türkân Hacaloğlu’nun konuşması büyük alkış aldı.

Hacaloğlu, sözlerini şöyle noktaladı:

“İnsanı içten yaralayan nedir biliyor musunuz? Kendinize en yakın hissettiğiniz kardeşiniz, evladınız, akrabanız ve aynı idealleri paylaştığınızı zannettiğiniz insanlar tarafından hançerlenmen. İşte yara aldığın zaman yıkıldığını, yorulduğunu belli etmeden o camianın içinden ayrılman.”