Geçtiğimiz günlerde 115 ülkeden 750 yarışmacının katıldığı Türkçe Olimpiyatlarının 7. gerçekleşti.
Tükçe olimpiyatları bir destandır
Türkçe'yi resmi dil olarak ilan eden, ilk devlet adamı Karamanoğlu Mehmet Bey"den bu yana hiçbir devlet adamının, milletin, devletin başaramadığı bir destan
Bu destanını arkasında sadece bir hoca, bir cemaat değil; Anadolu insanı var
Anadolu insanın fedakârlığı, inanmışlığı, azmi, gayreti, samimiyeti var
TÜRKÇE OLİMPİYATLARI NEDEN DESTANDIR
Geçtiğimiz günlerde 115 ülkeden 750 yarışmacının katıldığı Türkçe Olimpiyatlarının 7. gerçekleşti.
Tükçe olimpiyatları bir destandır
Türkçe'yi resmi dil olarak ilan eden, ilk devlet adamı Karamanoğlu Mehmet Bey"den bu yana hiçbir devlet adamının, milletin, devletin başaramadığı bir destan
Bu destanını arkasında sadece bir hoca, bir cemaat değil; Anadolu insanı var
Anadolu insanın fedakârlığı, inanmışlığı, azmi, gayreti, samimiyeti var
Elbette lider, önder önemlidir
Tek adam tek kurtarıcı lider gibi yaklaşımlar hoşumuza gider
Bazen koca bir tarihi, savaşı, zaferi, başarıyı bir kişiye bağlarız.
Elbette burada lokomotif olan önderlerin bir önemi yok diye düşünmemek lazım
Ama arkasında vagonları olmayan tren ne mana ifade eder ki
Dağ başında bir koca çınar olmak ormanı oluşturmaya yetmez
Onun için bu destanı bir milletin destanı olarak okumak lazım
Türkçe olimpiyatların neden bir destandır?
Bu sorunun cevabı perdeye yansıyanlardan ziyade perdenin arkasındana nazar etmekten saklı
Evvela, asırlardır yahu biz adam olmayız, biz bilmeyiz, biz beceremeyiz, Şark dünyasının Batı dünyasına vereceği neyi var ki gibi bir psikolojiden sıyrılıp bizim de söyleyeceklerimiz, bizim de şu dünyayı yaşanır kılacak projelerimiz, bizim de dilimiz, sanatımız, kültürümüz, değerlerimiz var söyleme gibi bir cesaret örneği gösterildiğinden dolayı bir destandır Bu olimpiyatlar millet olarak içimizdeki uyuyan devi uyandırma yolunda atılmış ciddi bir adımdır
İki; bizim ilim fikir adamlarımızın, akademisyenlerimizin, üniversitelerde akıl hocalığı yapan kelli felli unvanlara sahip hocalarımızın, idarecilerimizin Türkçe ilim dili olamaz biz İngilizce öğrenmeye mahkûmuz Türkçeyi kim ne yapar Türkçe ile kendi ülkemizde dahi anlaşamıyoruz ki dünyayla anlaşabilelim bu dil ile vb demeç verip söylemlerde bulunulduğu bir zamanda Türkçeyi sevgi, barış, dostluk dili yapmak için yılmadan çalışan ve bu yıl 115 ülkeden neşrü nema bulan meyvelerin ülkemizdeki toplanmaları bir destandır
Üç; kendi ülkemizde aşina olduğumuz Mehmet Akif- Nazım Hikmet, Necip Fazıl-Atilla İlhan, Sezai Karakoç-Orhan Pamuk- Elif Şafak vb oluşturduğumuz kutuplaşmadan uzak bir şeklide hangi inanç, düşünce ve ideolojiden olurlarsa olsun ülkemizin sanatçılarını, yazarlarını, romancılarını şairlerini ve onların eserlerini yurt dışında tanıtıma adına gönüllü elçilik yaptıklarından dolayı bir destandır
Hangi yazar-çizerimiz kendi eserinin dilini bilmediği, bu güne kadar adını duymadığı bir ülkede okutulmasını, bilinmesini istemez ki
Hele hele kendisinin hayal bile edemediği, hayalinin ulaşamadığı bir yerlerde eserlerinin gitmesi kimi sevindirmez ki
İnsanın fıtratında vardır, bilinmek, sanatın takdir edilmesi
Sanatın, kültürün, sanatçının değerinin hakkıyla bilinmediği günümüzde işte bu tür güzellikler sanata ve sanatçıya verilen en büyük ödül oluyor
Dört; çoğumuz itibariyle bizler, çocuklarımız, lise, üniversite öğrenimini gören bizler İstiklal Marşımızı ezber okuyamaz iken, 4-5 yaşlarındaki o çocukların İstiklâl Marşımızı çok güzel şekilde okumaları başlı başına bir destandır
Beş; olimpiyatların fizik, kimya, matematik vs. gibi pozitif ilimlerde ve bilhassa sayısal alanda gerçekleştiği bir zamanda sosyal bilgilerin, iletişimin, sözde, kelamda var olan sihrin kudretini keşfedip bu sahalarda olimpiyatlar düzenlendiği için bir destandır
Altı; ekonomik kriz nedeniyle dünyanın kemer sıktığı, bilhassa sosyal ve kültürel faaliyetlere yatırım yapmak öyleki lüks görüldüğü, ekonomik krizi aşmak için "eve kapanma çarşıya, alışverişe çık" diye kampanyalar düzenlediğimiz bir zamanda; ekonomik krize inat ülkene kapanma dünya turuna çık, olimpiyatlar gerçekleştir, birinci elden müşteriyle temasa geç dercesine böyle devasa bir bütçe, maliyet gerektiren bir proje gerçekleştirilmesi bir destandır.
Yedi; Zamanın, artık ahir zaman geç saatlerde yalnız başına, bilinmeyen yerlere gidilmemeli bu zamanda babana dahi güvenmeyeceksiniz sözlerinin çokça duyulduğu bir dünyada ve zamanda kızlarını, çocuklarını dillerini, ülkelerini bilmedikleri gencecik hocalara teslim edip gönderen anne ve babalara bu güveni veren öğretmenlerin, insanların varlığı başlı başına bir destandır
Kendi ülkemizde dahi çocuklarımızı bir günlüğüne de olsa bir yere gönderirken ne kadar da zorlanıyoruz. Çoğu kez gitmelerine müsaade etmediğimiz oluyor
Sekiz, Anadolu insanlarının teveccühünü, inanmalarını, fedakârlıklarını, emeklerini zayi etmediklerinden; fedakâr Anadolu insanının kendilerine olan ümit ve güvenlerini sarsmadıklarından dolayı bu bir destandır
Bu yıl 7.yapılan Uluslararası dil olimpiyatları birçok yönüyle ele alınması gereken bir destan
Bu işin arkasında hoca efendinin, cemaatin, mütedeyyin insanların olmasından dolayı gerçekleşen güzellikleri göz ardı etmek, güneşe karşı gözlerini kapamaktan başka bir şey değildir
Bu destan Nobel ödülüne layıktır