Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin bundan sonra değişim yapmak yönetebilen bir yurt durumuna geldiğini söyledi.

Yılmaz, Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi ve Stratejik Düşünce Enstitüsü sebebi ile düzenlenen ''10 Yıllık Kalkınma Planı Çerçevesinde Büyüyen Türkiye'' konulu seminerde, planlama konusunun geçmişte Türkiye'de çok aşırı konuşulduğunu belirtti.

Her insanın, şirketin, bölgenin, ülkenin planlamaya gereksinimi bulunduğunu lakin planlamanın nasıl yapılacağının da mühim bir öğe olduğuna dikkati çeken Yılmaz, şöyle konuştu:

''Geçmişte kalan, işte katılımcı olmayan, merkeziyetçi dar bir çerçeveye sıkışmış planlamayı elbette benimsememiz olası değil lakin bugünün şartlarına müsait stratejik bir çerçeveye sahip herkesi kucaklayan hem merkezde hem yerelde katkılarla şekillenen bir planlama ve insan odaklı bir planlama herkesin dilek etmesi gereken bir süreç. Biz de bu anlayışla planlamalarımızı hazırlıyoruz. Özellikle de küreselleşme süreci içerisinde belirsizliklerin arttığı bir ortamda planlamanın bir kat daha ciddiyet kazandığını vurgulamak istiyorum.'

Yılmaz, hususi sektör, sivil cemiyet kuruluşları ve muhtelif toplumlar için belirsizliğin çok aşırı mühim olduğuna değindi. Belirsizliği azaltmanın ve öngörülebilirliği arttırmanın yatırımların önünü açtığını dile getiren Yılmaz, bu çerçevede planlama çalışmalarını sürdürdüklerini kaydetti.

'Kriz yaşayan devletler değişiyor' 

Yılmaz, ister istemez dünyanın ve şartların değiştiğini ve bunun da değişime zorladığını aktardı.

Özellikle de kriz yaşayan devletlerin ister istemez değiştiklerinin görüldüğünü söz eden Yılmaz, şöyle devam etti:

'Geçmişte bunları yaşadık. Oysa stratejiler geliştirip uzun vadeli bazı hedefler koyup ileriye dönük değişiyorsanız değişimi yönetiyorsunuz demektir. Türkiye'nin son 12 yılda bir çok aşırı başarısı var. Rakamsal şekilde bir çok aşırı bölgede mesafeleri sayabilirim fakat onun ötesinde bunun altında yatan esas değişim nedir diye sorsanız bana Türkiye bundan sonra değişim yapmak yönetebilen bir yurt durumuna geldi. Öz itimat sahibi ve altyapısı bulunan bir yurt durumuna geldi. Bakın bir küresel kriz yaşandı, etkileri hala sürüyor fakat Türkiye bu kriz ortamında büyümeyi başaran bir ülke.''

Yılmaz, 2023 vizyonu çerçevesinde ekonomik şekilde sanayide her bölgede büyümeyi, gelişmeyi hedeflediklerini vurguladı. Kalkınmanın sırf ekonomik olmadığını dile getiren Yılmaz, şunları anlattı:

'Ekonomiyi tartışarak bunu büyütmek olası değil. Demokrasiniz yeterince modern değilse yasa iyi işlemiyorsa yönetimde bir istikrar oluşturamamışsanız esas hak ve özgürlükler en geniş manada yaşanamıyorsa şehirleşmenizi çözemiyorsanız ekonomik politikalarınız bir sınıra gelip duruyor ileri bir iktisat olmak istiyorsanız bu alanlara da bakmak durumundasınız. Biz hükümet şekilde her zaman nitelikli büyümeden yana olduk. Sadece büyümek değil sırf rakamların artışı değil bir taraftan artan refahın topluma daha dengeli yayılımı, Türkiye'nin gene son 12 yılda başardığı en mühim unsurlardan bir tanesi büyüyen ekonomiyle birlikte gelir dağılımını da nispi şekilde iyileştirmesidir.''

Hedef, yüksek gelir grubu devletler arasına girmek

Yılmaz, Türkiye'nin, kişi başına ulusal gelir 3 bin 500 dolarlardan 10 bin 500 dolarlara çıkarken bir taraftan gelir dağılımındaki adaletsizliği azaltan bir yurt olduğunu belirtti.

Türkiye'de, 2000 yılında gündelik harcaması 4 dolar 30 centin altında bulunan nüfusun var nüfusun yüzde 30'undan çok olduğunu anımsatan Yılmaz, şunları kaydetti:

''O dönemde 66 milyondu nüfusumuz. 20 milyondan çok insanımız 4 dolar 30 cent altında harcamaya sahipti. Bugün en son ölçümlerimizde bu 4 dolar 30 centin altındaki nüfusun, nüfusumuza oranı yüzde 2'lere yaklaştı. 77 milyon nüfusumuz var dolayısıyla 1,5 milyona inmiş durumda. 10. planı hazırlarken sırf ekonomik büyümeyi hedeflemedik. Nitelikli büyümeyi, kalkınmayı hedefleyerek, insan odaklı hazırladık. Burada da bireylerin, yörelerin ayrıcalıklı kesimlerin kalkınma sürecine yardım vermesini ve bundan bir biçimde faydalanmasına yönelik gerçekleştirdik. Bu manada 10. proje son derece katılımlı. 2 sene boyunca çalışmaları sürdürdük ve o biçimde hazırladık.

Planda kapsayıcı ve çok aşırı boyutlu bir bakış açımız var. Yüksek, kapsayıcı bir ekonominin yanı dizi hukukun üstünlüğü, bilgi topluluğu, uluslararası rekabet gücü, gelişmişlik çevrenin korunması benzeri konularda bu planı hazırladık. Planımızın gayesi uluslararası paha zinciri hiyerarşisinde üst basamaklara çıkmış, yüksek gelir grubu devletler arasına girmiş, mutlak yoksulluk sorununu çözmüş yurt pozisyonuna gelmek. Bu 5 yılda başarmaya çalışacağımız hedefler bunlar.'' 

Konuşmanın ardından ÇOSB Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sarıoğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun plaket uygulamalarına son vereceğini hatırlatarak Bakan Yılmaz'a manzara armağan etti.