Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Ramazan Durmuş

Türkiye nereye?

02 Nisan 2013 - 00:55 Yorum: 4

Karamsar bir yazarlığımdan hep şikayet edilir duruluyor...

Gerçekten de öyle miyim diye sorgularım ama ne yapayım ki ben Türkiye’nin gündemiyle içli dışlıyım...

Yapılanlar, yazılanlar, icraatlar umutlu olmama değil ne yazık ki umutsuzluğum oluyor.

Bebek katillerinin “sayın” olduğu bir yerde okuruma umut aşılayabilir miyim?

İmralı canisini umut diye pompalayamam ki!

Türkiye Cumhuriyeti, kanlı bir terör örgütünün eline bakar hale getirildi!

Türkiye Cumhuriyeti, 29 yıldan beri kan döken, can alan bir çetenin eline baktırılıyor!

Bu manzaraya bakıp da kaygılanmamak, yeise kapılmamak, karamsar olmamam mümkün mü? Gerçekten sadece ben değil duyarlı her insanımız, aziz Türkiye’mizin nereye gittiğinin cevabını bekliyor!

Vicdan sahibi herkes rahatsız...

İnsafını yitirmeyen kim varsa endişeli...

Kandil’deki katillerin ve uzantılarının şımarıklıklarını görenlerin yüreği yanıyor...

Yüreğimizin dağlandığı Eruh baskınını bu millet unutmuyor ama atılan manşetlerde şehitlerimin kemikleri sızlatılıyor...

Adım adım üniter devletten eyalet sistemine geçebilme hayallerinin senaryoları devam ediyor.

Yandaşlar, barış yutturmacasıyla, bebek katillerini siyasi birer aktör haline getirmek için yapmadıklarını bırakmıyorlar.

Çözüm şakşakçıları her yerde cirit atıyorlar…

Türk milletinin milli ve manevi değerlerine ne kadar aykırı tutum ve tavır varsa harekete geçmiş durumda…

Tüm bu gerçeklere Türk milletinin umudu Milliyetçi Hareket’in Lideri Devlet Bahçeli Bey, bir defa da Antalya’da dikkat çekti.

Gerçekten de Türkiye’deki bugünkü ortam, süreç isimli birliğimizi, beraberliğimizi ve bütünlüğümüzü süpürme gaddarlığı, olan biten gücüyle ilerletiliyor.

Türkiye, sorunlar yumağı...

Türkiye, korku kuşağında...

Bakınız, Devlet Bahçeli Bey, bugünkü manzarayı nasıl özetliyor:

“- Türkiye’nin kuruluşunda hiçbir dahli, hiçbir katkısı ve hiçbir desteği olmayan işgal müdavimlerinin şimdilerde izinde ve yolunda gidenler, birlikte yapmadıklarını beraberce yıkmaya yüzsüzce koyulmuşlardır.

Türk milletinin bağımsızlığında payı olmayan köhnemiş esir zihinliler dört bir yandan milli ve manevi değerlerimize hançer sallamaya başlamışlardır.”

Evet, uyanamazsak Türkiye’nin giderek enerjisinin tüketildiğini, aziz milletimizin sırtından vurulduğunu fark edemezsek sonumuz bataklıktan başka bir şey olmaz!

AKP, tek başına iktidar olmanın şımarıklığıyla bildiğini okuyor, okumaya devam ediyor…

Ben yaptıysam yaptım, riski ben aldım diyenler, bir siyasi partinin değil bir ülkenin kaderine hükmettiklerinin farkında bile değiller...

Bir Bakan meydan okurcasına; “Barışı getirmek suçsa, ben bu suçu işliyorum!” diyebiliyor...

Senaryo üzerine senaryo sahneye koyanlar ne yazık ki önümüzdeki Kasım ayında, yeni bir Türkiye’nin müjdesini veren maksadı şaibeli manşetler dahi atmaya başlarken barıştan söz edenler bunları görmezlikten geliyorlar...

Kısacası bugünkü manzara çok acıdır. Devlet Beyin de ifade ettiği gibi “rejim çökmenin sınırında, devlet tükenmenin arifesindedir!”

Tüm bu gelişmelerin vebalinin çok büyük olduğunu bilmem hatırlatma gerek var mı?

Yazımı, Sincan Cezaevi’nden yükselen bir sağduyu sahibinin Engin Paşa’nın uyarısıyla noktalayalım:

“- Bunlar, sınır dışında eğitimlerini sürdürecek. İstekleri olmazsa bir gecede geri dönecek. Kan gövdeyi götürecek!”

YAZARIN DİĞER YAZILARI