Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Siyaset 21 Ekim 2014 - 14:06 Yorum: 0

Uçuşa yasak bölge için ortak sorumluluk zorunlu hale geldi

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Suriye'deki drama son vermek ve uçuşa yasak bölge için ortak sorumluluk zorunlu hale gelmiştir" dedi.

Uçuşa yasak bölge için ortak sorumluluk zorunlu hale geldi

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin Suriyeli mülteciler konusunda Birleşmiş Milletler (BM) bunun şeklinde davranmaya devam edemeyeceğini belirterek, 'Suriye'deki drama son eda etmek ve uçuşa yasak bölge için ortak mesuliyet mecbur duruma gelmiştir' dedi.

İngiliz Guardian gazetesi, Çavuşoğlu'nun Kobani ve Suriye ile Irak'taki gelişmelerle ilgili kaleme aldığı makaleye yer verdi. 'Türkiye'nin Kobani'ye katkı etmesine kim katkı edecek?' başlıklı makalesinde Çavuşoğlu, dünyanın bütün dikkatinin küçük bir şehir bulunan Kobani'ye çevrildiğini, fakat Kobani'nin IŞİD'in ilk misyonu olmadığını belirtti. 

IŞİD'in Suriye'deki Azaz'dan, Irak'taki Kerkük'e kadar çok sayıda noktayı misyon aldığını kaydeden Çavuşoğlu, 'IŞİD'in Kobani'de Kürtleri misyon aldığı gibi Çobanbey’de Türkmenleri, Rakka’da, Deyr Ezzor’da ve Musul’da Arapları, Sincar’da Yezidileri ve Halep’te Hristiyanları misyon aldığını' hatırlattı. 

Uzun Suriye sınırıyla Türkiye'de bu tehlikenin herhangi bir ülkeden daha çok hissedildiğini yazan Çavuşoğlu, 'Komşularımızdaki aşırıcılık tehdidinin ortadan kalktığını görmek ulusal güvenlik konusudur. Bu çerçevede bize düşeni yapmaya hazırız, yapabiliriz ve yapmak istiyoruz. Sonuçta terörün verebileceği zararları çok çok iyi biliyoruz. Türkiye terörle mücadelede her süre ön saflarda olacaktır, buna bu tehdit de dahildir' ifadelerini kullandı.

Çavuşoğlu, Türkiye'ye sığınmak dileyen ve Kobani'den gelen herkese sınırların açıldığını, Kobani'ye her çeşitli insani yardımın da yapıldığını kaydetti. Türkiye'nin uluslararası koalisyonla tam işbirliği arasında devinim ettiğini anlatım eden Dışişleri Bakanı, 'Kürt peşmerge güçlerinin Kobani'ye geçişlerini sağlıyoruz. Şehrin kurtarılması ve dolayısıyla bu şehrin sakinlerinin evlerine dönmeleri için katkı sağlamayı sürdüreceğiz' dedi. 

'Rejim durdukça Suriye istikrarlı bir yurt olamaz'

Etkili bir fiil için açık bir stratejinin ve durumun sonlandırılmasının önemine dikkati çeken Çavuşoğlu, makalede şu değerlendirmelere yer verdi:

'Herkes üstüne düşeni yapmaya hazır olmalı ve kimse sonuçlarını kendi göğüsleyecek biçimde yalnız bırakılmamalıdır. IŞİD daha iri bir şeytanın ürünüdür. Sadece Suriye'deki istikrarsızlık değil, rejimin desteği terör gruplarının büyüme göstermesine destekçi olmuştur. Suriye muhalefetini tahrip etmek niyetiyle rejim IŞİD'in koruyucusudur. Ancak Beşşar Esed'in planı art tepmiştir. IŞİD, Irak'ta ele geçirdiği silahlarla kontrol dışı büyümüştür.'

Çavuşoğlu, son üç haftadır Kobani'de takribî 400 bireyin hayatını kaybettiğini, Suriye'de ise rejimin kendi halkına harp ilan etmesinden bu yana 200 binden çok bireyin hayatını kaybettiğini hatırlattı. Rejimin kendi halkına karşı ağır silahlar, varil bombaları hatta kimyasal silahlar kullanmaktan çekinmediğini yazan Mevlüt Çavuşoğlu, düzen devam ettikçe Suriye'nin istikrarlı ve güvenli bir yurt olamayacağını vurguladı. 

Suriye'de kararlı ve kapsamlı bir eylemin gerekliliğinin altını çizen Çavuşoğlu, uçuşa yasak bölge ile Suriye halkını korumak için güvenli bölgelerin oluşturulması gerektiğini bildirdi. Çavuşoğlu, 'Bu olmadan mevcut tehditleri ortadan kaldırmak için yapılan herhangi bir operasyon yetersiz olacaktır' ifadesini kullandı. 

Çavuşoğlu, Suriye rejiminin soruna askeri bir çözüm olmadığını anlamasının sağlanması gerektiğini kaydederek, rejimin 2012 Cenevre konferansında ortaya konan katılımcı ve gerçek bir siyasi değişim işlemi sağlayacak ciddi müzakerelerde bulunması gerektiğini anlatım etti. 

'Fiiliyatta takdir edilmemiştir'

Irak'taki yeni hükümetin geçmiş hükümetin hatalarını tekrarlamaması ve mezhep ayrımcılığına son vermesi gerektiğini dile getiren Çavuşoğlu, makalesinin sonunda şu ifadelere yer verdi:

'Suriye ve Irak halklarının taleplerine İtina göstermeye devam edeceğiz. Türkiye'nin yaptığı yardımın hanımı aynısı görülmemiştir. Türkiye'ye gelen ve sığınan bütün etnik ve dini kökenlere ilişkin Suriyelilerin sayısı artmaya devam ediyor. Bu rakam 2 milyona yaklaşıyor. Son birkaç haftadır Kobani'den 200 bin Suriyeli geldi. Bu yük sözlerle takdir edilmiştir fakat fiiliyatta edilmemiştir. Maliyeti 4 milyar dolara ulaşmıştır ve Türkiye BM bunun şeklinde davranmaya devam edemez. Suriye'deki drama son eda etmek ve uçuşa yasak bölge için ortak mesuliyet mecbur duruma gelmiştir. 

Bu bütün dünyanın karşı karşıya bulunduğu mühim bir sorundur. Umursamazlığa son verilmesi gerekmektedir. Suriye ve Irak kaynaklı uluslararası sulh ve güvenlik tehditleriyle kafa etmeliyiz. Dünya, Suriye rejiminin uluslararası yasa ve düzenle alay etmesine daha çok izin vermemelidir. Tarih bu tip olaylarla yazılır. İyilik her süre kötülüğe üstün gelir. Bunun için destekçi olmalıyız.'

ETİKETLER: Suriye , Dram , Yasak Bölge , Sorumluluk
Haber Kaynağı: MALATYA GÜNCEL
Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Güncel Haber