LVIV (AA) - HAKAN BURAK ALTUNÖZ - Kuruluşu 13. yüzyıla dayanan Ukrayna'nın Lviv şehrinde, ülkenin doğusunda yaşanan çatışmaların aksine insanlar günlük yaşamlarına devam ediyor.

Ukrayna'nın en batısında, Polonya sınırında yer alan Lviv, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunması nedeniyle yabancı ziyaretçilerine tarihi ve kültürel açıdan adeta görsel bir şölen sunuyor. 

Ortaçağ'da kurulması nedeniyle barok yapıların yoğunluğuyla dikkati çeken ve Ukraynaca "aslan" anlamına gelen Lviv, Doğu Avrupa’nın eğitim şehirlerinin başında geliyor. Ukrayna'nın tarihi boyunca eğitimini kesintisiz sürdüren en eski üniversitesi Lviv Üniversitesi'nin,  20 Ocak 1661'de Polonya Kralı John II Casimir tarafından kurulduğu biliniyor.

Rynok Meydanı, tarihi dokusu ve çeşmesiyle halkın ortak buluşma noktalarının başında gelirken, kent merkezindeki opera binası ise Avrupa'nın çeşitli mimari stillerini içeriyor. Cephesi, sütunları ve heykellerle donatılmış yüzüyle dikkati çeken 1901 yapımı bina, ziyaretçilerini adeta cezbediyor.

- Madalyonun diğer yüzü

Son yıllarda Türkiye ile Ortadoğu ve Asya ülkelerinden gelen turistlerin ilgi gösterdiği Lviv'de hayat şartları ise şehrin görüntüsünün aksine olumsuz bir tablo sunuyor.

Asgari ücretin 100-150 dolar seviyesinde olduğu kentte, durumu iyi olmayan insanlar özellikle giyim ihtiyaçlarını pazarlardaki ikinci el tezgahlardan karşılamaya çalışıyor. 

Çoğu yerde dilenen insanların da bulunduğu kentte, 1 dolar Ukrayna para birimi olan 13 Grivnaya, 1 avro 17 Grivnaya, 1 Türk Lirası ise 6 Grivnaya denk geliyor. 

Ülkenin doğusunda yaşanan çatışmaların izlerini yansıtmayan şehirde, insanların büyük çoğunluğunun araçlarına Ukrayna bayrağı taktıkları, bazı yerlerde ise orduyu desteklemek amacıyla sembolik çadırlar açarak ayrılıkçıları protesto ettikleri görülüyor.