KARABÜK (AA) - Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, "Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi çatısı altında bulunan ülkeler, Kyoto Protokolü yerine yeni bir iklim değişikliği anlaşmasını kabul etme eşiğine gelmiştir" dedi.

Güllüce, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı koordinasyonunda Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) Sekreteryası ve EİT Çevre, Bilim ve Teknoloji Enstitüsü iş birliğinde Karabük Kültür Merkezi'nde düzenlenen Safranbolu İklim Değişikliği Konferansı'nın açılışında konuştu.

Bakan Güllüce, siyasi kararlılıklarının bir göstergesi olarak üst düzey bir konferans düzenlemeye karar verdiklerini ve burada çok önemli bilim insanlarının bulunduğunu söyledi.

"Küresel iklim değişikliği bütün dünyanın en önemli gündem maddelerinden birisi. Özellikle içerisinde bulunduğumuz 2015 yılı iklim değişikliğiyle küresel mücadele bakımından kritik bir öneme sahiptir" diyen Güllüce, şöyle devam etti:

"BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi çatısı altında bulunan ülkeler, Kyoto Protokolü yerine yeni bir iklim değişikliği anlaşmasını kabul etme eşiğine gelmiştir. Ülkelerin yanı sıra bölgesel kuruluşlar, sivil toplum kuruluşları ve akademik çevreler de bu yeni sürece ilişkin girişimlerde bulunmaktadır, dünyamızın geleceğini garanti altına almak için azami çaba sarf etmektedir. Biz de EİT üyesi ülkeler olarak iklim değişikliğiyle mücadele adına iş birliği içinde bu konferansı organize ettik. Konferansın gündemini oluştururken bölgemizin iklim değişikliği bağlamında önceliklerini göz önünde bulundurduk. Bütün üye ülkeler için, yeni anlaşmaya katkı sağlama kararlılıklarını gösterme ve sürece ilişkin beklentilerini ifade etme fırsatı yakalamaya çalıştık."

Uluslararası kuruluşların değerli temsilcilerine katkılarını, görüşlerini sunma platformu oluşturduklarını ifade eden Güllüce,  "Bu çerçevede konferansın ilk gününü iklim değişikliğinin etkileriyle iklim değişikliğine uyum konusuna ayırdık. Uluslararası toplum iklim değişikliğine uyuma en az sera gazı emisyonlarının azaltılması kadar önem ve öncelik vermektedir. Özellikle küresel emisyonlardaki tarihsel sorumluluğu son derece az ülkeler yeni anlaşmada uyum ve azaltıma eşit derecede ağırlık verilmesi için yoğun bir şekilde müzakerelerini sürdürmektedir" diye konuştu.

- "Bu konferansta ulusal katkıları da ele alacağız"

Gelişmekte olan ülkeler olarak uyum konusunu ele alacaklarını, değerli akademisyenlerden bilimsel bilgiler edineceklerini vurgulayan Güllüce, şunları kaydetti:

"Ayrıca ulusal düzeyde bölgemiz düzeyinde gerçekleştirilen uyum çalışmalarını birlikte tartışacağız. Ayrıca bu konferansta ulusal katkıları da ele alacağız. Yeni iklim değişikliği anlaşmasını Kyoto Protokolünden ayıran en temel özellik sadece belli ülkelerden değil bütün taraf ülkelerden katkı beklenmesidir. Amerika gibi küresel emisyonlardaki tarihsel payı yüksek olan gelişmiş ülkelerin yanı sıra Çin gibi günümüzdeki çok yüksek emisyonları bulunan gelişmekte olan ülkeler de dahil olmak üzere bütün ülkeler, bu yılın ekim ayına kadar katkılarını sunacaktır." 

- "Safranbolu'yu özellikle seçmiş bulunuyoruz"

Çevre ve Şehircilik Bakanı Güllüce, ayrıca bölgelerindeki iklim değişikliğiyle mücadele kararlılığının bir göstergesi olarak taslağını hazırladıkları Safranbolu Deklarasyonu'nu yaptıkları görüşmeler ve edindikleri bilgiler ışığında nihai hale getireceklerini ifade ederek, şöyle konuştu:

"Safranbolu'yu özellikle Bakanlığımız seçmiştir. Safranbolu Anadolu'da UNESCO tarafından korunmaya alınmış ve eşi az kalmış dünya mirası ilçelerimizden birisi, dünyanın yeterince farkına varmadığını düşündüğümüz, mücevher kıymetinde olan bir ilçemiz. O yüzden Safranbolu'yu özellikle seçmiş bulunuyoruz. Konferansın son gününde ise EİT üye ülkelerinin sayın bakanları veya üst düzey bürokratları yeni anlaşmaya ilişkin bildirimlerde bulunacaktır. Hazırlayacağımız Safranbolu Deklarasyonu da bakanlar oturumunda kabule sunulacaktır. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçevesi Sözleşmesi Sekreteryası'ndan üst düzey katılımın da sağlanacağı bu bölüme Sayın Cumhurbaşkanımız da teşrif edeceklerdir. İklim değişikliğiyle mücadele ancak yakın iş birliği içinde çalışmayla mümkündür."

- " Her türlü teklif ve değerlendirmeye açığız"

EİT Çevre Bilim ve Teknoloji Enstitüsü Başkanı Dr. Asghar Mohammadi Fazel ise amaçlarının çevrenin korunması konusunda bölgedeki kilit aktörlerin kapasitesini güçlendirmek olduğunu söyledi.

Enstitünün faaliyetlerinden bahseden Fazel, "Üye devletlerin çevre bakanları İstanbul Deklarasyonu'nu kabul etmiştir. 2020 yılının sonuna kadar çevre iş birliği ve küresel ısınmaya ilişkin çerçeve eylem planı başlığı altında deklarasyon kabul edilmiştir. İklim değişikliğinin hafifletilmesi, teknoloji transferi, iklim değişikliği araştırmaları, eğitim öğretim ve halkın bilinçlendirilmesi gibi konular bu eylem planı çerçevesinde dikkate alınan konulardı. Benim ekibim konferans boyunca burada olacaklar. Her türlü teklif ve değerlendirmeye açığız" ifadesini kullandı.

- "Koordinasyon ve sinerjiye ihtiyaç duyulmaktadır"

EİT Sekreteryası Enerji, Mineraller ve Çevre Direktörü Orkhan Zeynalov da üç ay içerisinde üst üste ikinci üst düzey iklim değişikliği forumunu düzenlediklerini hatırlattı.

2014 yılının önemli bir yıl olduğuna değinen ve sekretaryanın çalışmalarını aktaran Ceynalov, şunları kaydetti:

"Ulusal uyum planlarına desteğin verilebilmesi için koordinasyon ve sinerjiye ihtiyaç duyulmaktadır. Taraflar arası çalışma grupları ve platformun oluşturulması gerekiyor. Gıda güvenliği, su kıtlığı, ormanların bozulması, küresel ısınma, biyo çeşitliliğin korunması ve doğal afetlerin artan sıklığı, çevre alanında sağlam tedbirlerin ve mekanizmaların geliştirilmesi, yenilikçi çözümlerin geliştirilmesi gerekmektedir. Teknolojinin kullanılması, teknoloji transferinin kolaylaştırılması, kapasitenin güçlendirilmesi, bilgi paylaşımının ve bilgilerin yaygınlaştırılması, uygulamaların, uygulama araştırmaları vasıtasıyla artırılması ve yaygınlaştırılması gerekiyor."

 27 Mart'a kadar sürecek, iklim değişikliğinin etkileri, etkilenebilirlik ve uyum, 2015 yılı sonunda Paris'te kabul edilmesi öngörülen yeni küresel iklim anlaşması gibi konuların ele alınacağı konferansın açılışına, Karabük Valisi Orhan Alimoğlu, AK Parti Karabük Milletvekili Osman Kahveci, Garnizon Komutanı Jandarma Gıdemli Albay Samit Tokmak, Safranbolu Kaymakamı Murat Bulacak, Safranbolu Belediye Başkanı Necdet Aksoy, protokol üyeleri, çeşitli ülkelerin büyükelçilik temsilcileri, bilim adamları, akademisyenler katıldı.