Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Güncel 22 Ekim 2014 - 14:03 Yorum: 0

Van yatırımlarla 3 yılda küllerinden doğdu

23 Ekim 2011'de meydana gelen depremin ardından enkaz yığınına dönen, ağır travmaların yaşandığı Van, 3 yılda yapılan yatırımlarla küllerinden yeniden doğdu.

Van yatırımlarla 3 yılda küllerinden doğdu

Van'da, 23 Ekim 2011'de meydana gelen, 604 insanın ölümüne neden bulunan ve aşırı sayıda yapının ağır hasar gördüğü 7,2 büyüklüğündeki depremin üstünden 3 sene geçti.

Merkez üssü Tabanlı köyü bulunan depremin peşinden adeta yıkıntı yığınına dönen, ağır travmaların yaşandığı kent, aradan geçen 3 yıllık vakitte yapılan yatırımlarla küllerinden tekrardan doğdu

Birçok köyün ziyan gördüğü, yüksek yapıların yerle bir yer aldığı depremden sağ kurtulanlar, kurtarma ekipleri müdahale edene kadar kendi olanaklarıyla enkazdan çıkmaya çalıştı.

Kimi vatandaşın, enkazdan aile bireylerini kiminin ise hiç tanımadığı kişileri kurtarmaya çalıştığı depremde, belde bir anda hukuk boğuldu.

Van için seferber olundu

Depremden sonra ilk 20 dakikada Van merkezde, ilk 1 saat arasında ise Erciş ilçesinde arama kurtarma çalışmalarına başlandı. Bölgeye 295 ambulans, 56 UMKE aracı, 6 ambulans helikopter, 2 ambulans uçak ile 2 bin 400 sıhhat personeli sevk edildi. İlk 6 saatte şehir genelindeki enkazlarda 71 kurtarma takımı iş yürüttü.  Daha sonraki süreçte ülke içinden 140 ekip, enkazdan bir kişiyi dahi sağ çıkarmak için seferber oldu. Bu sırada hususi eğitimli 42 köpekten de yararlanıldı.

Depremde yaralanan bin 673 insandan bin 37'si karayoluyla 194'ü ise ambulans uçak ve helikopterlerle başka illerdeki hastanelere ulaştırıldı.

Sarsıntıda hasar gören köylerde 12 mobil ekip, 11 bin 500 vatandaşa yerinde sıhhat hizmeti verdi.

 Depremden derhal sonra bütün ülkenin Van için seferber yer aldığı anlarda, çağın Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere birçok bakan, siyasetçi ve sivil cemiyet kuruluşu çalışanları kente geldi. Çalışmaları yerinden yöneten bakanlar, depremden kısa zaman sonra sağladıkları koordinasyonla evvela arama kurtarma çalışmalarına ağırlık verdi, sonra depremzedelerin barınma ve yaşamsal ihtiyaçlarını gidermeye çalıştı.

Artçı sarsıntıların devam etmesi nedeni ile evlerine giremeyen vatandaşların barınma ihtiyacını karşılamak amacıyla ilk etapta gönderilen 75 bin çadır vatandaşlara dağıtıldı.

35 konteyner şehir kuruldu

Depremzedelerin çaresizliğine, soğuk havanın eklenmesiyle iri bir sefaletin yaşandığı şehirde, on binlerin, ayrıcalıklı kentlerdeki yakınlarının yanına sığınma, kalanların ise başlarını sokacak bir yer bulma çabasına ilgisiz kalmayan devlet, çadır kentlerin peşinden 14 bin tırla kente getirilen 29 bin 500 konteynerle kurduğu 35 konteyner şehirde geçici barınma olanağı sağladı.

Bu sırada, yerle bir bulunan binalarda günlerce süren kurtarma çalışmalarında vazife sektör ekipler de enkazdan çıkardıkları yaralılarla sevinip, hayatını kaybedenler için gözyaşı döktü.

İkinci deprem

Depremin üstünden 13 gün geçtikten sonra Kurban Bayramı'na çadır şehirlerde ve hasarsız raporu verilen evlerinde giren depremzedeler, bayramın 4. günü bulunan 9 Kasım'da meydana gelen 5,6 büyüklüğündeki ikinci depremle bir kez daha sarsıldı.

Depreme ilişkin gelişmeleri takip için kentte bulunan gazeteciler Sebahattin Yılmaz ve Cem Emir ile Japon katkı gönüllüsü Asutshi Miyazaki'nin de aralarında yer aldığı 40 insanın hayatını kaybettiği depremin peşinden panik yaşayan Vanlılar, ülkenin dört bir yanındaki halk misafirhanelerine ve sosyal tesislere yerleştirildi.

Sıfırın altında 30 derecede mesken yaptılar

Göçlerle adeta hayalet kente dönüşenVan'da, yetkililer daha 1 ay geçmeden depremzedeler için inşa edilecek konutların yapımını başlattı.

Başbakanlık AFAD nedeni ile TOKİ'ye yaptırtılan zelzele konutlarının en kısa vakitte tamamlanması için kentin şantiyeye döndüğü kış mevsiminde, binlerce iş makinesi ve on binlerce işçi, hava sıcaklığının sıfırın altında 30 dereceyi bulduğu günlerde soğuğa aldırış etmeden konutları tamamlamaya çalıştı.

Evleri yıkılan ve ağır hasar gören depremzedeler içinVan merkez, Edremit ve Erciş ilçelerinde hızla yükselen konutlar, depremin birinci yılında çağın Başbakanı Erdoğan'ın katıldığı törenle ailelere teslim edildi.

Kendileri için yaptırılan Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) konutlarına yerleşen Ercişli depremzedelerin eski evlerinin yer aldığı yerlerde kentsel dönüşüm projesi kapsamında çalışmalar devam ediyor.

Kentte 3 yıl evvela meydana gelen depremlerin peşinden AFAD uzmanlarınca Van merkez, Erciş ve Edremit ilçeleri ile bağlı köylerde geniş kapsamlı hasar saptama çalışması yapıldı.

Uzmanların, söz konusu yerleşimlerdeki 147 bin 622 konut, 18 bin 735 iş noktayı ve 20 bin 209 ahırda yaptığı çalışmalarda, 36 bin 206 mesken ile 9 bin 602 ahırın ağır hasar gördüğü tespit edildi.

Çalışmalarda, 18 bin 181 konut orta hasarlı şekilde belirlenirken, bin 300 kişi hazırlanan raporlara itirazda bulundu.

Depremlerde ağır hasar gören binaların yıkım çalışmaları da kesintisiz sürdürülüyor.

İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürü Cafer Giyik, Vanmerkez, Erciş, Edremit ilçeleri ve köylerde halkın güvenliğini tehlikeye atacak, acil yıkılması gereken yapım bulunmadığını söyledi.

Giyik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şehir merkezi, ilçe ve köylerde ağır hasarlı 20 binden çok konutun yıkımını gerçekleştirdiklerini belirtti.

Yıkım işleminin tamamlanmamasındaki en mühim nedenin, vatandaşların hasar saptama raporlarına itiraz etmesi olduğunu vurgulayan Giyik, şöyle devam etti:

'23 Ekim 2011'de büyük bir zelzele yaşadık. Ardından 9 Kasım'da yıkım etkisi aşırı çok bulunan ikinci depremi gördük. Depremlerin peşinden yapılan hasar saptama çalışmalarında, 45 bin yapım ağır hasarlı şekilde saptama edildi. Van, Erciş, Edremit ve köylerde herhangi can mal güvenliğini halkın güvenliğini tehlikeye atacak acil yıkılması gereken yapım söz konusu değil. Dava konusu olmayan bütün yapıların yıkımını gerçekleştirdik. Geriye kalan binaların da yıkımını önümüzdeki günlerde gerçekleştireceğiz.'

Yaptıkları yıkım çalışmalarına şu ana kadar 20 milyon lira harcadıklarını ve vatandaşlardan bunun için para istek etmediklerini dile getiren Giyik, hükümlere kıyasla ağır hasarlı binaların yıkımının sahiplerine ilişkin olduğunu fakat yapım sahiplerinin bunu yapamaması zorunda yetinme şekilde bir hale müdahale ettiklerini aktardı.

'7 bin köy konutu tamamlandı'

Giyik, köylerde yıkılan evlerle ilgili yapılan çalışmalarda 9 bin 500 hak sahibinin bulunduğunu ve şu ana kadar bu şahıslara ilişkin yer tespitinin yapıldığını belirterek, evlerin yapılacağı yerlerin, harita ve jeoloji mühendisleri ile kadastro görevlileri nedeni ile titizlikle belirlendiğini anlatım etti.

Şu ana kadar 7 bin köy konutunun tamamlanarak sahiplerine teslim edildiğini, 800'ünün de tamamlanmak üzere olduğunu aktaran Giyik, şöyle konuştu:

'2 bin 500 sıralarında da ahır teslim ettik. Bu köylerimizin 27'sinin evlerini toplu bölgelerde yapıyoruz. Şu ana kadar köylerdeki konutların inşası için vatandaşlarımıza 360 milyon liralık kredi ödemesi gerçekleştirdik. 9 bin 500 hak sahibi vardı ve biz 9 bininin yer tespitini yaptık. 105 şahıs haklarından vazgeçmiş durumda.'

Giyik, bin 300 vatandaşın hasar saptama çalışmalarına itiraz ettiğini, bunların iri bir bölümünün usul anlamında reddedildiğini ve devam eden 350 sıralarında davanın bulunduğuna dikkati çekerek, 'Şu ana kadar kurumumuz aleyhinde idari ve adli cezai işleme yer olduğuna dair neticelenmiş bir dava söz konusu değil' ifadesini kullandı.

Deprem en çok Erciş'i yıktı 

Öte yandan, 23 Ekim 2011'de meydana gelen depremde 477 insanın yaşamını yitirdiği Erciş'te, TOKİ tarafından yaptırılan 4 bin 847 konut depremzedelerce kullanılırken, sarsıntının ağır hasara yol açtığı eski yerleşim yerlerinde ise kentsel dönüşüm kapsamında çalışmalar devam ediyor.

Kaymakam Mehmet Şirin Yaşar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2011 yılında yaşanan depremler sonrası devletin, yöneticisinden yerel yönetimine kadar, bütün birimleriyle, her kademedeki personeliyle oluşan yükü omuzladığını belirtti.

Bölgeye aşırı ciddi bir yatırım yapıldığını ifade eden Yaşar, yurttaşlar için aşırı güzel hayat alanları oluşturulduğunu söyledi. Devam eden ufak tefek sıkıntıların bulunduğunu fakat devlette devamlılığın ana olduğunu vurgulayan Yaşar, şöyle dedi:

'Bizden evvela başlanan işlerin inşallah devamını getirip, vatandaşlarımızın sıkıntılarına omuz vererek, iyi niyet çerçevesinde, el ele, bütün halk personelimizle üstesinden gelmek için çırpınacağız. Bildiğiniz üzere malum bu bölge kışın katı ve uzun geçtiği topraklara sahip. Devletimizden, hükümetimizden, emeği geçen herkesten Allah razı olsun. Deprem sonrası Erciş'e, bir yıllık bir vakitte 4 bin 880 mesken yapmış. Bence muazzam bir çalışma. Yapılan konutların aşırı iri bir bölümü doldu. Çok az sayıdaki bir kısmının bazı ihtilaflı konular nedeni ile teslim edilemedi. Onlar da kısa zaman sonra sahiplerini bulur.'

Deprem sonrası planlanan en mühim konulardan birisinin kentsel dönüşüm olduğuna değinen Yaşar, ''Eski Erciş'' denilen bölgede da ciddi bir kentsel dönüşüm çalışması başlatıldığını aktardı.

Üç aşamalı bir iş planlandığını kaydeden Yaşar, 'Birinci evreyi bulunan kamulaştırma çalışmaları bitti, öteki iki aşama için de çalışmalar devam ediyor. İnşallah bunlar da kısa vakitte neticelenirse Erciş her yönüyle Ercişlilerin, güzel şahısların layık yer aldığı bir şehir durumuna dönüşecek ve gelecekte daha çağdaş ve daha gelişmiş bir Erciş göreceğiz' diye konuştu.

Depremler sonrası Erciş Kaymakamlığı nedeni ile kadınlara yönelik kurulan Sahilkent Aile Destek Merkezi, depremzede kadınlar için adeta bir terapi merkezine dönüştü.

İlçede 2 yıldır hizmet sağlayan destek merkezi, şu ana kadar 5 bine yakın kadına hizmet verdi.

Sahilkent Aile Destek Merkezi Sorumlusu Fatma Yeşilkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, merkezin, kurulduğu günden buyana depremzede kadınlar için çalıştığını belirtti.

İlk etapta konteynerlerde hizmet verdiklerini ve kadınlarla bir araya gelerek sıkıntılarını dinlediklerini anlatan Yeşilkaya, daha sonra yaptıkları çeşitli aktivitelerin kadınlara artı sağladığının görülmesi üzerine depremden takribî 16 ay sonra Sahilkent Aile Destek Merkezi'nin kurulduğunu söyledi.

Merkezdeki faaliyetleri genişleterek daha aşırı insana ulaşmaya başladıklarını aktaran Yeşilkaya, şöyle konuştu:

'İlk etapta 100 kursiyerimiz bulunurken bu sayı yeni kurulan merkezimizle 500'e çıktı. Merkeze gelen kadınlar, burada okuma-yazma, dikiş-nakış, İngilizce, Arapça, bilgisayar ve Kur'an kursları ile el sanatları öğrenip, spor yapma olanağı buldu. Aktivitelerimize tertipli eklenmiş bulunan kursiyerlerimize sertifikalar verdik. Resmi rakamlara kıyasla 2 bin 645 bayana hizmet vermişiz görünse de bu sayı ev ziyaretleri, kahvaltı ve muhtelif seminerlerle 5 bine yakındır.'

'Kadınlar burayı bir terapi merkezi şekilde görüyor'

Merkeze gelen kadınların burayı bir terapi merkezi şekilde gördüğünü vurgulayan Yeşilkaya, 'Bizler psikolog değiliz lakin onlarla bir bardak çay içip, sorunlarını anlatmasını sağlamamız dahi onları aşırı rahatlatıyor ya da burada katıldıkları etkinlikler onları bir parça da olsa dertlerinden uzaklaştırabiliyor' dedi.

Merkeze süren Feride Taş ise depremden sonra aşırı zor günler geçirdiğini belirtti. Merkezde verilen eğitimler yardımıyla zelzele psikolojisinden kurtulduklarına değinen Taş, tıpkı vakitte hem Kur'an okumayı hem de dikiş nakış öğrendiğini kaydetti.

Merkezin manevi yönden yardımı bulunduğu gibi maddi yatırım elde etmelerini de sağladığını dile getiren Taş, *Burada eğitim sektör birçok arkadaşım öğrendikleri el becerilerini geliştirip kendilerine iş edindi ve şu an birçoğu bu sayede yatırım elde ediyor. Her şey şu an normale döndü ve bizi de acaba kursumuzu kapatırlar mı korkusu sardı. Gerçekten aile destek merkezlerinin kesinlikle kapanmasını istemeyiz. Çünkü bayanların buraya gereksinimi var' diye konuştu.

Hukuki süreç devam ediyor

Kentte 3 yıl evvela yaşanan ve 604 insanın hayatını kaybetmesine neden olan 7,2 büyüklüğündeki depremden sonra ölenlerin yakınlarınca, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, VanValiliği, Van Belediyesi, İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürlüğü, kamu görevlileri ile yapım malikleri hakkında Van ve Erciş cumhuriyet başsavcılıklarına suç duyurularında bulunuldu.

Başvurular üstüne söz konusu binaların yıkılmasında ihmalleri bulunan şahıs ve kuruluşlar konusu için yürütülen soruşturmalardan sonra hazırlanan iddianameler kapsamında açılan davalardan, Bayram Oteli davası sonuçlandı. Erciş ilçesinde yıkılan ve 36 insanın hayatını kaybettiği Sevgi Apartmanı'nın sahibi Salih Ölmez ile Van'ın Kazım Karabekir Caddesi'nde yıkılan ve 20 insana mezar bulunan Safa Apartmanı'nın sahibi Nezir Baş'la ilgili davalar ise sürüyor.

İkinci depremde yıkılan Bayram Oteli'nde hayatını kaybeden ailelerin avukatlarından Murat Kemal Gündüz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ceza davasında, sanık Tevfik Bayram'a 'Taksirle aniden çok insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olma' suçundan, 10 sene 1 ay 10 gün hapis cezası verildiğini anımsatarak, mahkeme kararının hem sanık hem de müdahil aileler nedeni ile temyiz edildiğini söyledi.

İlk depremden sonra Bayram Oteli'nde lüzumlu hasar tespitini yapmayarak otelin bu biçimde çalışmasına izin verdiği iddia edilen dönemin Van Valisi ve AFAD yetkilileri konusu için yaptıkları şikayet üzerine VanCumhuriyet Başsavcılığı'nın, 4483 sayılı 'Memur Yargılama Yasası' uyarınca dosyayı yetkili bulunan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdiğine yer veren Gündüz, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın tahkikat yapmaksızın işlemden kaldırma kararı verdiğini ileri sürdü.

Gündüz, şöyle devam etti:

'Bunun üstüne 30 Kasım 2012'de Anayasa Mahkemesi'ne bireysel müracaat yapılmış, başvuru üzerine, Anayasa'nın 17. maddesinde yer sektör hayat hakkının ihlal edildiğine karar vermiş ve anayasal hak ihlalinin ortadan kaldırılması için Vali ve AFAD yetkilileri konusu için etken ve adil bir tahkikat yapılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına kararı göndermiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Anayasa Mahkemesi'nin bu kararı üstüne Vali konusu için tahkikat izni verilmesi için İçişleri Bakanlığına, AFAD yetkilileri konusu için tahkikat izni verilmesi için de bağlı oldukları Başbakanlık makamına ova yazmıştır.'

İçişleri Bakanlığı'nın 45 gündelik sürenin dışına çıkarak, takribî 8 ay sonra Vali konusu için tahkikat izni vermediğini dile getiren Gündüz, tıpkı biçimde Başbakanlığın da AFAD yetkilileri konusu için tahkikat izni vermediğini aktardı.

Bu kararların kaldırılması ve tahkikat izni verilmesi için Danıştay 1. Daire Başkanlığı'na başvurduklarını ve bunun sonucunu beklediklerini ifade eden Gündüz, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın da 'soruşturma izni verilmemesi' kararlarından sonra, AFAD Başkan Vekili konusu için yapılacak soruşturmada Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yetkili olduğuna karar vererek dosyayı buraya gönderdiğini anlatım etti.

'Van ve Erciş'te davası açılmayan onlarca dosya var'

Van Barosu avukatlarından Mustafa Aladağ ise depremlerle ilgili açılan ceza davası sayısının 10 sıralarında olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

'Bunlarda da umumi şekilde yapım sahipleriyle teknik uygulama sorumluları ve mühendisler yargılanmaktadır. 2 veya 3 dosyada belediye görevlileri yargılanmaktadır. Bu kez da merkezi idarenin sorumlularının yargılanmadığı bir durumla karşı karşıyayız. Van depreminden kaynaklı şekilde Erciş ve Van'da açılan tazminat davalarının takribî şekilde 5'inde neticeye ulaşılmış, bazıları da halen prosedürel sorunlardan kaynaklı sonuçlanamamıştır. Depremden kaynaklı şekilde yakınlarını, evlerini yitirenlerin, belediye başkanlıklarına ve bakanlığa karşı açtıkları davalar da Van İdare mahkemelerinde devam ediyor.'

ETİKETLER: Van , Yatırım , Deprem , Enkaz
Haber Kaynağı: MALATYA GÜNCEL
Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Güncel Haber