Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
05:41 ABD üniversitelerindeki Filistin’e destek gösterileri ülke geneline yayılıy...05:36 Trump’a yönelik “sus payı” davasında tanıklar ifade verdi05:15 Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik...02:43 Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de01:41 AFAD:"Erzincan’ın Tercan ilçesinde saat 01.30’da 4.1 büyüklüğünde deprem me...01:38 Pastanede oturan 2 kişiye silahlı saldırı: 1 ölü, 1 yaralı01:29 Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi01:13 Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV, yüzde...01:02 Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortay...00:59 THY Euroleague: Monaco: 93 - Fenerbahçe: 8800:56 Konya’da bir apartmanın 9’uncu katı alevlere teslim oldu00:54 Küçükçekmece’de bir kadın evinde ölü bulundu00:21 "14. Uluslararası Tarım, Orman ve İnsan Fotoğraf Yarışması"na başvurular ba...00:10 Çoruh Kültür Merkezinde Şiir Gecesi00:10 Bayburt’ta 2. İl Koordinasyon Toplantısı için toplanıldı00:09 Kemaliye’de 1 ev yandı00:09 Şoförlere trafik eğitimi verildi00:09 Erzincan’da helikopter ambulans donanımlarının tanıtıldığı bilgilendirme to...00:09 Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler...00:06 Bakan Tunç: "İsrail Dışişleri Bakanının, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyi...
Ramazan Durmuş

Ve karar vakti...

30 Ağustos 2009 - 02:01 Yorum: 5

Ve karar vakti... 

Milliyetçi Hareket"in lideri Devlet Bahçeli, 40"ncı kuruluş yıldönümü münasebetiyle düzenlenen “Çözülen Ülke Türkiye ve Ülkümüz” konulu konferansta tarihi bir konuşma yaptı. Bu tarihi konferanstan saygıdeğer okurlarıma bilgi notları aktarmak istiyorum. Delet Bahçeli"nin, “Örtülmek istenen kefen değil” derken salonda kopan duygu seline tanıklık etmenin onurunu yaşadığımı da belirtmek istiyorum.

2 saat boyunca milletvekilleri, partililer ve parti yöneticilerinin katıldığı konferansta son günlerde tartışma konusu olan Kürt açılımına yönelik mesajlar veren ve ülkücülere seslenen Devlet Bahçeli, bugün partisini sokakta arayanların aslında kendilerine hiç bakmayan ve görmeyenlerden oluştuğuna dikkat çekerken şunları söyledi:

“Ülkücülük ve milliyetçilik marjinal bir anlayış ve sokak hareketi değildir, sokakta bulunmamıştır. Sokakta kaybedilmeyecektir. Ama bozguncuların da bilmesini istediğim şudur; yeri gelirse can feda olsun, Anadolu yeniden fethedilir.”

Ülkücülere “Tarihi aşıp gelen kutlu davaya gönül vermiş, omuz vermiş, can vermiş kahraman ülküdaşlarım, Türk milletinin hürriyet ve bağımsızlığı uğruna ölüm karşısında sınav vermiş vefakar Bozkurtlarım” diye seslenen Bahçeli, Türkiye"nin ülkesi, milleti ve devleti ile yüksek risk ve tehditlere maruz kaldığı bir dönemde olduğunu söyledi. Bahçeli, her milliyetçinin ülkücü olmadığını ancak ülkücü olmak için milliyetçi olmanın şart olduğunu belirtti. Ülkücünün durağan, geride kalmış bir hayatın takipçisi olmadığını, ülkücülük yolunun meşakkatli ve çileli bir yol olduğunu söyledi. “Ülkücülük, "Vatanım, ha ekmeğini yemişim, ha uğruna kurşun" diyebilen, diyebilmiş ve diyebilecek yiğitlerin şeref payesidir. Ülkücüler, milletinin kendilerine ihtiyaç duydukları anlarda ortaya çıkarak millet ve vatan sevgisinin sınavını ölüm ve mahkûmiyet karşısında verebilmişlerdir. Onları ve mücadelelerini unutmak asla ve asla mümkün değildir. Şayet bugün sessiz duruyorsak unuttuğumuz için değil, acılarını, mücadelelerini ve aziz hatıralarını yüreklerimizde taşıdığımız içindir” diyen Bahçeli, konuşmasında “ülkücü şehitleri”de isimlerini sayarak andı ve salon gözyaşlarına boğuldu.  
Yola çıkarken “Horon kadar Karadeniz zeybek kadar Egeyiz, Karşılama kadar Trakyalı, halay kadar, bar kadar, semah kadar Doğuyuz, Güneydoğuyuz Anadolu"yuz" dediklerini ifade eden Bahçeli, ülkücülere “Şimdi tarih size görevimizi bir kez daha hatırlatıyor. En zor şartlar altında bile olsanız bütün kalbimle sizlere inanıyorum ki; bayrağa yine sahip çıkacaksınız.  Vatana yine sahip çıkacaksınız. Başka yerde aramayın. Aradığımız bizde. Ecdadınızda ne varsa sizde de var. Kendinize inanın ve güvenin. Onlar başardı, siz de mutlaka başaracaksınız” diye seslendi.

Ülkücülüğün Türk milliyetçiliğine dayanan yalnızca ideolojik bir duruşun ve tavrın sahibi olmadığını kaydeden Bahçeli, ülkücü görünmenin kolay, ülkücü olmak ve kalmanın ise zor olduğunu belirtti. "Ülkücüyüm" demenin şartları ve sorumluluğunun ağır olduğunu ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu:  
“Ülkücüyüm demek ve ülkücü olarak yaşamak için; Büyük Türk milletinin bekası ve yüceltilmesi ülküsüne, hiç bir tereddüt bırakmaksızın gönülden bağlılığa, Milliyetçi-ülkücü davayı milli emanet kabul ederek, etik dışı ilişki ve tuzaklardan esirgeyecek yüksek bir vicdana, ahlâkına ve vicdanına emanet edilmiş davayı ikbal için istismara yeltenmeyecek mizaç ve karakter olgunluğuna, millet varlığının asırlar içinde İslam"ın emrettiği erdemle kaynaştırdığı kusursuz ahlak ve fazilete, Türk milliyetçiliği siyasal çizgisini takip etme konusunda tereddüt göstermeden ulaşılmış sadakate, sahip olduğu maddi varlıklarını açıklayabileceği helal kazanç anlayışına, ülkücü iradenin temeli olan lidere, teşkilata ve doktrine saygı ve sadakatin gerektirdiği öz disiplin ve dayanıklılığa, milli bekanın devamında yol ayrımına gelindiği, ve çarenin tükendiği anlarda kendinden vaz geçecek ilahi fedakârlığa, Türk milletinin bekası için lazım olan mücadeleyi sürdürebilecek sabır, azim, sükunet, kararlılık, alçak gönüllülük, fedakarlık, cesaret gibi çok özel hasletlere, sahip olunmalıdır.”

Sinsi kuşatmaya dikkat çeken Milliyetçi Hareket"in lideri Devlet Bahçeli, Türk milletinin son yıllarda yaşadığı "beka düzeyindeki tehditler"in milliyetçilere ve ülkücülere önemli görevler yüklediğini ifade etti. "Haçlı hayalleri"nin Sevr"den sonraki ilk fırsatı yakaladığına dikkati çeken Bahçeli, yeni sömürgeciliğin milli kültürleri tahrip etmek istediğini kaydetti. Hedeflenenin "kimliksiz, insan yığınlarından ulaşan, kolay idare edilebilir bir dünya" olduğunu da belirten Bahçeli, bu yıkım sürecinin "toplumsal ötenazi"ye doğru yol aldığını söyledi. Tarihin hiçbir döneminde "yeni küresel emperyalizm"in bu kadar pervasız olmadığına dikkat çeken Bahçeli, yeni dünya düzeninin önündeki en büyük engelin milli devletler ve güçlü millet oluşumları olduğunu kaydetti. Bahçeli, “Bugün haritada aramızda mesafe bulunan Washington, Brüksel, Londra, Paris, Erivan ve Erbil sanıldığı gibi uzaklarda değildir. Bu başkentlerin temsilcisi işbirlikçi zihniyetler aramızdadır ve maalesef topluma yön verecek mevki ve makamlardadır. Fabrikada iş adamıdır, mecliste politikacıdır. Üniversitede öğretim üyesi, cemaatin güvendiği kanat önderidir. Medyada patron, gazetede köşe yazarı, devlette bürokrattır” diye konuşurken salonda alkış fırtınası koptu.

“Şark meselesi” adı verilen tarihi emellerin günümüzde “Truva atı” görevini şimdiki yöneticilerin üstlendiğini kaydeden Bahçeli, daha sonra şu uyarılarda bulundu:

“Bu zihniyet, Türk milletini çözmek, Türk devletini bölmek için dayatma projeleri üreten güçlerle "kutsal bir ittifak" halindedir. Türkiye"de uygulanan küresel bir operasyonun son aşamalarına gelindiği anlaşılmaktadır. İşbirlikçi bu iktidarın yönetiminde; Avrupalı milletimizi, Ermeni tarihimizi, aşiret reisleri devletimizi sorgular hale gelmiştir. Her gün başka bir başkentten gelen taciz, azar, aşağılama ve alay hükümet tarafından sineye çekilmektedir. 600 yıl dünyayı titreten kudret, bir avuç eşkıyayı ininde yok etmekten aciz duruma düşmüştür. Türkiye her yönden kuşatılmakta, iç ve dış güvenlik sorunları giderek ağırlaşmakta, milli değerlerimiz hor görülmekte, milli kimliğimiz tartışılmaktadır. Karşımızdaki tehlike, çok yakın, çok büyük ve çok ciddidir.”

Devlet Bahçeli, Türkiye"nin içine düştüğü "sinsi kuşatmayı" yaracaklarını, Türk milletini içine düştüğü darboğazdan kurtaracaklarını ifade ederken hatırlatmaları ile de salonu coşturdu.

Bahçeli, “Dün Çanakkale"de, Dumlupınar"da, Sakarya"da gördük. Emeller aynı, yöntemler benzer, işbirlikçiler tanıdık. Buradan hepsine sesleniyorum: Sakın aldanmayın. Yanlış hesap yapmayın. 94 yıl önce bu hatanın bedelini Çanakkale"de ödediniz. 87 yıl önce Türk"e kefen biçmenin bedelini İzmir"de ödediniz. O günkü ruh ölmedi, bugün burada bu salonda yaşıyor. Hevesiniz boşuna, çabanız beyhudedir... İşte Çanakkale"yi geçilmez yapan ruh bütün asaletiyle bu salondadır. Milli Mücadeleyi gerçekleştiren inanç bugün dimdik bu salondadır. İhanet çemberi ve kuşatma mutlaka kırılacaktır. Türk Milleti mutlaka selamete çıkarılacaktır” derken kopan alkış fırtınası şahlanışa tanıklık yapanların onuruydu.

Ülkücülere “Bu salondan haykıracağınız ses şu olmalı; bir büyük bir aileyiz, biz büyük Türk milletiyiz, ne oyuna geliriz ne de oyun oynatırız, Bozkurt olur engelleri birer birer aşarız” diye seslenen Bahçeli, ülkücülerin her eve her insana ulaşarak kendilerini tanıtmalarını da istedi. MHP lideri konuşmasını, Dedem Korkut"tan ilhamını aldığını söylediği yeni bir “Hayır Duası” ile konuşmasını tamamladı:

“Hak Taala, dirliğimizi bozmasın, birliğimizi dağıtmasın.

Hilalimizi karartmasın, kılıcımızı köreltmesin.

Sancak yere düşmesin, Bayrak leke tutmasın.

Ülkümüzün yolunu açık etsin.

Durdurmasın, düşürmesin, döndürmesin.

Türklüğün  ömrünü daim etsin.

Rüzgarı  hiç tükenmesin, ezelden gelmiş, ebede gitsin.

Varsa bir kusurumuz affetsin, şehitlerim, yiğitlerim, analarım, bacılarım  haklarını helal etsin.

Gönlünüzden ülkü, yüreğinizden sevgi, kalbinizden inanç  eksilmesin.

Nice asırlara doğru, yolunuz, bahtınız ve alnınız açık olsun.

Ne mutlu Türküm diyene.

* * *

Bu tarihi konferanstan çıkan önemli mesajları sizlerle paylaşmamı kıskananlara ise “Başka Türkiye yok” diyorum! Gerçekten karar vaktinin çoktan geldiği bir dönemi yaşıyoruz.

Bu arada Türk"ün büyük imtihanı 30 Ağustos Zafer Bayramı"nızı da kutluyor; görkemli tören yapılmasını kıskananları çatlatmak için herkesi tören alanlarına koşmaya davet ediyorum.

Saygılarımla…  

YAZARIN DİĞER YAZILARI