Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Ramazan Durmuş

Vurun artık şu kazmayı!

08 Aralık 2014 - 23:05 Yorum: 0

Türk insanı birbirini çekemez! Bunun en belirgin örneklerini Malatyalı hemşehrilerimizde de görmek içimi acıtıyor!

Alkışlanacak hizmetler yapan sivil toplum kuruluşlarımız olduğu gibi işlevini yerine getirmeyen, getiremeyenleri de görmek insanı üzüyor.

Heyecanla katılıp görev yaptığım Ankara’daki sivil toplum kuruluşlarımızda hayalini kurduğum hizmetleri göremeyince birer birer ayrıldım. Son dönemlerde de hiçbir toplantılarına katılmadığım gibi çağrılmadım da!

Ama gel gör ki Ankara’daki duayenlerimizden kıymetli Bahattin Atila Ağabey, ‘Sabah kahvaltıda buluşuyoruz’ deyince düştük yollara... Ankara Sıhhiye’deki Toros Sokak’ta güzel bir mekanda soluğu aldık. 

Arapgir Derneğimizin yöneticilerini hiç ihmal etmeden tebrik edeyim ve o güzel lokalde eğitim ve sosyal faaliyetlerinde çok başarılı hizmetler yapmalarını dileyelim.

Dönelim kahvaltıya... Ev sahibi MASTÖB Ankara Şubesi Başkanı Kamil Göksu Beydi...

MASTÖB’de Adil Gevrek Beyin Genel Başkanlığa seçilmesinden sonraki süreci ve MASTÖB Ankara Gençlik Teşkilatının kuruluşunu anlattı.

Elbette bir hayali de yeniden paylaştı. Bu büyük hayal Ankara Gölbaşı’nda kurulacak Malatya Evi Projesiydi.

Yönetiminde olduğum süreçte Malatya’ya kazandırmak için başlayıp gerçekleştirmek için çok uğraş verdiğimiz bir proje... Bahattin Atila Ağabeyin çektiği sıkıntıların en yakın tanıklarından biriyim.

Burası ilk zamanlar arsanın yüzüne kimse bakmazken şimdilerde oradan Malatyalıları çıkarmak için çaba harcanan bir yer...

Gölbaşı’nın Bursal mevkiinde 110 yataklı Malatya Evi 4 kat ve teraslı olarak projelendirildi. Burada her türlü spor faaliyetleri yapılacak. Birbirinden kopuk Malatyalılar, kurbanlarını rahat rahat kesebilecek. 120 metrekarelik mutfağı ile Malatya’nın damak tadını özleyenlere kucak açacak.

Çok amaçlı salon, kütüphane, oyun ve hobi odası ile kış bahçesi konuklarına ve öğrenci yurdunda kalacak yavrularımıza hizmet verecek. Birinci katta gelen misafirler beş yıldızlı otel konforunda ağırlanacak 30 yataklı projede...

İkinci ve üçüncü kat 80 öğrencimize sıcak yuva olacak. Çatı katı ise leziz yemekler yenirken Gölbaşı ve muhteşem Eymir’in doyumsuz seyrine kucak açacak.

İşte böyle bir yer Malatya Evi Projesi...

2003’ten bu yana gün yüzüne çıkan MASTÖB’ün de yüz akı olacak Malatya Evi...

Evet bu projede kıymetli Bahattin Ağabey’in ifadesi ile ‘Hasudizm’ ön plana çıkmış ve gecikilmiştir. Düzenlediğimiz yemeklerde kazmayı eline alıp ya Bismillah diyeceklerine söz veren siyasilerimiz uykuya dalmıştır.

Bahattin Ağabey, yine dert yükü idi kahvaltıda… Şu sözleri umarım, laf olunca Malatyalı olmakla öğünenlere ders olur:

“- Malatya’dan ve diğer illerimizden Ankara’ya gelip lüks otellerde mekan tutanlarımız harcadıkları onca paranın beşte birini bu projeye yatırsalardı şimdi en büyük sevap hanemiz olarak Malatya Evimiz hizmette olacaktı!”

Gölbaşı’ndaki Malatya Evi’ne artık kazmayı vurun beyler bayanlar... Malatyalılar bunu çoktan hak etti.

Söz Malatya’dan açılmışken üniversite gençliğimin bir feryadından da söz etmeden geçemeyeceğim. Sözüm Malatya Eğitim Vakfı’nın yanı sıra Malatya Eğitim Platformu adına burs dağıtımını gerçekleştirenlere… Ne olur, siyasi kimliği olan onun bunun verdiği listeler değil hak eden üniversite gençliğimiz burslarını alabilsinler.

Malatya’lılara hizmet verdiğini iddia eden sivil toplum kuruluşları ile ilgili olarak iki serzenişi de aktarayım.

İlk serzeniş Yaşar Güzel Beyden:

“...gurbetteki Malatyalıların karşılaştığı sıkıntıları aşmada bir umut olarak başvurduğu dernekler, STK vs yöneticilerimiz maalesef sorunlarla baş edememekte birlik beraberliği sağlayamamaktadırlar.

Ben suçlu aramıyorum. Fakat çaresizce umut olarak gidilen bu yerlerin artık umutlar yeşertmesinin zamanı gelsin istiyorum.”

İkinci serzeniş de kendisi de bir dernek yönetici olduğunu ifade eden A.Ece Budan’dan:

GERİĞE BAKILDIĞINDA ÇOK GEÇ OLABİLİR

“-Az olsun bizim olsun zihniyetinden kurtulup, paylaşmayı öğrenirsek sanıyorum bu sorunu aşabiliriz. STK yöneticisi olmanın anlamını iyi algılamak, tabelalarımızın içini bilinçli doldurmak gerekir. STK yöneticileri topluma örnek olmak zorunda oldukları için birlik ve beraberliği kendimize ilke edinmeliyiz diye düşünüyorum. STK siyaset üstü kuruluşlardır o nedenle Malatya’mızın birlik ve beraberliği için, gelişmesi için çok geç olmadan tek yumruk olarak büyükşehir olmanın avantajlarını iyi kullanmalıyız. Bu denli önemli bir konuyu gündeme taşıdığınız için STK yöneticisi olarak teşekkür ederim. Umarım hepimiz sizin kaleminizden ders çıkarıp payımıza düşeni yapmak için çaba gösteririz.”

Sivil toplum üzerine yazdığım bir yazıya gelen bir başka yorumla yazımı noktalıyorum:

“- Malatya'lılar sivil toplum örgütlerinin nasıl çalıştığını Trabzon'lulardan öğrensin! Şu anda Meclisde değişik illerden seçilmiş 47 Trabzon'lu vekil var. 4 Trabzon'lu bakan var, 17 Trabzonlu vali var.”

Son not! Ne diyelim; özellikle en yoğun nüfusa sahip olmakla öğünen Doğanşehir’imizin Mehmet Delikaya Beyden sonra hiç vekil çıkaramamasını hatırlatarak tüm Malatya’mıza uyanış dileyelim!

...Ankara’da bir evimiz olmasını istiyorsak önce birbirimizi kucaklamayı öğreneceğiz. İş yapanların önüne taş koymayacak; dernekçilik oynamayacağız vesselam!

YAZARIN DİĞER YAZILARI