Kısa mesajlaşma ile başlayıp, anlık mesajlaşma programları ile devam eden süreçte yazma dilimizde de ciddi derecede bir tahribat olduğu hepimizin malumu.

Sesli harflerin (gdyrm vb.) yutulmasından tutun da aşırı kısaltmalara (evet:e hayır:h) kadar uzanan geniş bir aralıkta ellerinden gelen her türlü kısaltmayı itina ile uygulayan bu 'dijital dilbilgisi' nesli, bir de son dönemde eklenen envai çeşit emojinin de etkisiyle artık iyiden iyiye kolaya alıştı. Bağlaçmış, soruymuş şuymuş buymuş hiç aldırmadan öyle dümdüz yazmalarını ise söylemiyoruz bile!

İşte şimdi de Washington Post'ta okuduğumuz habere göre, Binghamton Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma noktalama işaretlerinin dahi karşıyla iletişimimizde oldukça önemli bir etkiye sahip olduğunu ortaya koymuş.

Olay şu:

Mesajlaşma uygulamalarında cümle sonuna koyulan 'nokta' işareti karşı tarafta 'ters tepki' uyandırıyor imiş! Yani Türkçe, Almanca vs. fark etmeksizin hangi dil olursa olsun standart dil kurallarında herhangi bir cümlenin sona erdiğini belli etmek için 'nokta' koyuyoruz ya işte bu dijital dilbigisinde hoş karşılanmıyor imiş.

Peki ne yapmamız gerekiyor karşı tarafın gönlünü hoş tutmak için?

Ya hiçbir şey ya da üç nokta. Yani ya cümleleri öyle yazıp yazıp, noktasız biçimde göndereceğiz ya da üç nokta ile muhabbeti uzattıkça uzatacağız.

Tabii bir de standart dil kurallarında yeri olmayan 'iki nokta' olayı var bu arada. İki nokta ile üç nokta arasındaki fark da şuymuş:

İki noktayı arkadaşlarımızla öylesine konuşurken kullanıyor imişiz, üç noktayı ise romantik/duygusal cümlelerin ertesine yerleştiriyormuşuz. :)

Sözün özü...

İnternet nesli kendi dilini ve buna paralel kendi kültürünü oluşturuyor ama kuralsızlıktan çıkıp kısa süre içerisinde hakim güç haline gelen her akım gibi bu yapı da gecekondusal bir biçimde kurumsallaşıyor. Asıl korkutucu olan da bu zaten!