TBMM Genel Kurulu'nda, Sağlık Bakanlığı, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile bağlı  firmaların 2015 yılı maddi durumlarının görüşmeleri sürüyor.

Işık, 2023 hedefinin, araştırmacı sayısını 300 bine çıkarmak olduğunu söyledi.

Türkiye'de şu anda ekonomide 2002'de aldıkları hiç bir ederi geriye götürmediklerini, Türkiye'yi büyüttüklerini belirten Işık, 'İnşallah, Türkiye'yi büyüterek 2023'de dünyanın en canlı 10 ülkesi arasına sokacağız' dedi.

Işık, Türkiye'nin, kendi haberleşme uydusunu da oluşturan dünyadaki 10 ülkeden bir tanesi olacağını bildirdi.

TÜBİTAK'ın Gebze arazisinde bir talandan bahsedildiğini anımsatan Işık, 'TÜBİTAK'ta hiç bir biçimde ranta, talana müsaade etmeyiz. Bizim TÜBİTAK'ta bu enlem yapıyla ilgili her attığımız adımda karşımıza böyle bir şey geliyor' diye konuştu.

Işık, muhalefetten atılan laflara karşılık, 'O düzmece raporları Balyoz davasında, öteki davalarda amirinden değil de abisinden emir alarak hata rapor verenleri kovduk TÜBİTAK'tan, attık onları' karşılığını verdi.

TÜBİTAK Gebze'de 4 bin 500 şahıs değil 2 bin 500 şahıs çalıştığını belirten Işık, şunları anlatım etti:

'TÜBİTAK'ın kenarından bir yol geçti. Fiilen TÜBİTAK arazisinin dışında kalan bir bölgede Gebze Belediyemiz bizden talepte bulundu, TÜBİTAK'ın dalının dışında kaldı. Şu anda hiç bir biçimde bir yeşillik ayrıcalığı kaybolmayacak. Bir tek ağaç kesilmemek şartıyla TÜBİTAK Bilim Kurulu bu arazinin belediyeye devredilmesine razı oldu. Buradan açık söylüyorum, Şayet oradan bir ağaç kesilirse ve yeşil branş olma ayrıcalığı kalkarsa o süre ben de sizinle yanında o gerekeni yapacağım.

Hayvanat bahçesinden gelen evvela TÜBİTAK Başkanı'ydı, aşırı şükür TÜBİTAK Başkanı biliniyor, o tutmadı. Sonra, başkan yardımcısı, merkez müdürü, şimdi en son bir ULAKBİM'in Müdür Yardımcılığı'na kadar indiler. Nedir bu arkadaşımızın özelliği? İki sene hayvanat bahçesi şube müdürlüğü yapmak, 20 yıl da şu anda çalıştığı bölgede dergicilik yapmak. Bir kişiye bu kadar kocaman haksızlık yapılabilir mi? Allah'tan korkar insan. Ben de siyasetten geldim. Bir partide ilçe başkan yardımcısı olmak ayıp mı? Bu arkadaşımız, İTÜ Metalürji Mühendisliği Bölümü mezunu, hususi saha tecrübesi olan arkadaşımız. Bu kadar siyasete hor bakmayın, politika hepimize lazım.' 

Açıkça montaj

Geçen günlerde  yaptığı 'hırsızlıkla' ilgili bir konuşmanın gündeme getirildiğini anımsatan Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Konuştuğum cümleyi ulu Meclisimizin huzurunda aynen okuyorum: 'Yol ile yolsuzluk bir arada olmaz. Bir yerde yolsuzluk yapılıyorsa yola fon bulamazsınız, yol yapmaya nakit kalmaz, bütün kaynaklar yolsuzluğa gider, Eğer bir yerde yol varsa demek ki kaynaklar yolsuzluğa değil yola gidiyordur. AK Parti hükümetleri zamanında 17 bin 500 kilometrelik duble yol yapıldı, bütün partiler biliyor. Cumhuriyet tarihsel boyunca yapılan duble yol 6 bin 100 kilometre. Neredeyse sima yıllık bir dönemde. 6 bin 100 kilometre duble yol oluşturan memleket 12 yılda 17 bin 500 kilometre yol yaptıysa, demek ki yol var, yolsuzluk yok. Bazıları, ufak tefek hırsızlıkları falan yolsuzluk diye büyütüp şey yapmaya çalışıyor. Ona da karşıyız, onunla ilgili de her çeşitli mücadeleyi veriyoruz. Önümüzdeki dönemde, inşallah yolsuzluklarla mücadelede aşırı daha etken tedbirleri yürürlüğe koyacağız.' Bugün de bu konuşmanın altına imzayı atıyorum, aynen, tıpkı kanaatteyim.

Şu sezmek meselesi. Evet, Recep Tayyip Erdoğan'ı aşırı yakından tanıyan, müşterek çalışmış bir arkadaşı şekilde ilk bunu hissettiğimde 'Bu açık bir montaj' dedim ve ondan sonra TÜBİTAK raporu bunun açık montaj olduğunu gösterdi. O günden bugüne kadar 'Bu video montaj değildir' diyen bir tek rapor yazılmadı, yazılamadı zira aleni montaj. Bir adet dünyanın bilimsel kurumundan bunun montaj olmadığına dair bir belgeyi getirseydiniz, önümüze koysaydınız da biz de utangaç olsaydık, yüzümüz kızarsaydı. Yok ortada hala, olamaz zira aleni montaj. Efendim, Adli Tıp Kurumu bizi yalanlamış... Hayır, Adli Tıp Kurumu'nun bizim yaptığımız forensik analizle hiç uzaktan yakından alakalı bir cümlesi yok?'

AK Parti olarak yolsuzluklara karşı olduklarını ve yolsuzluklara yönelik kocaman savaş verdiklerini vurgulayan Işık, 'Eğer bir şahıs yolsuzluğa bulaştıysa onu hem lanetleriz hem de yasa önünde lüzumlu cezayı alması için her çeşitli çalışmayı yaparız. TBMM Soruşturma Komisyonu kurdu. Eğer milletvekillerimizin kanaati, bu Komisyonda arkadaşlarımızın suçlu olduğuna yönelik bir kanaat olursa Yüce Divan'a gönderir. Bu süreç tamamlandı mı? Tamamlanmadı.  Peki, bu süreç tamamlanmadan sanki her şey olmuş sona ermiş bunun şeklinde sunmanın hakla, hakkaniyetle, hukukla, insanlıkla uzaktan yakından alakası mevcut mı?' diye konuştu.

Muhabir: Alp Özden