Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
23 Nisan
Sumru Çelikcan

Yapabileceğin kadar ...

07 Eylül 2010 - 02:22 Yorum: 8

Referanduma sayılı günler kala yine Tayyip Erdoğanın ağzından bal damlıyor. Hem de ne bal...
Bildiği, bilmediği her konuda yorum yapıyor. Doğru ya da yanlış. İşgüzarca sorulara bile yanıt veriyor. Çok eleştirildiği 3 çocuk yapın muhabbetini tekrardan soruyorlar Tayyip Beye, o da hiç çekinmeden, kesinlikle 3 çocuk olmalı diye yineliyor. bakabileceiniz kadar değil, yapabileceğiniz kadar çocuk yapın. Doğrusu bu diyor. Benim 4 çocuğum var en büyük zenginlik bu diyor. Zenginlere bakıyorum 2 taneden fazla çocukları yok, çocuk sahibi olmayı yük gibi görüyorlar diyor…
Bir tek kimin kaç çocuk yapması gerektiğine karar vermemişti Tayyip Bey. O da tamam oldu. Bu konuda her yorum yaptığında müthiş derecede rahatsız oluyorum.
Evet, çok doğru. Evlat sahibi olmak, dünyanın en büyük zenginliği. Fakat bakabildiğiniz sürece. Çocuğunuzun karnını doyuramıyorsanız, kitabını kalemini alamıyorsanız, ayağına giyecek bir ayakkabı alamıyorsanız; ne o çocuğa bunu yaşatmaya hakkınız var, ne de o anne babanın çekeceği üzüntüye, acıya gerek var. Bir anne baba için en önemli şey evladına iyi bir gelecek sağlamaktır. Onu mutlu etmeye çalışmaktır. İyi yetiştirmektir.
Çok kısıtlı şartlarda hayatlarını idame ettirmeye çalışan insanlar, çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayamadıklarında ne acılar çekiyorlar, neler hissediyorlar Tayyip Bey biliyor mu acaba, ya da kendi çocukları gibi sınırsız imkânlarla yetişemeyen, her şeyde gözü kalan, imkânsızlıklar nedeniyle bir çorap dahi alamayan çocukların ne hissettiğini, ne çektiğini biliyor mu acaba. Böyle bol keseden konuşuyor. Bu yapabildiğiniz kadar çocuk yapın muhabbeti o kadar acımasızca geliyor ki bana. Her şeyi bilen Tayyip Bey, ne yazık ki sadece acıma duygusunu bilmiyor. Eğer bilseydi çok zor şartlar altında çocuklarını yetiştirmeye çalışan ana babaların, evlatlarına iyi imkânlar sağlayamadıklar için ne acı çektiğini, o çocuklarında ana babalarının çaresiz çırpınmaları karşısında neler hissettiğini düşünüp içi acır ve bu cümleleri kuramazdı…
İşin başka bir boyutu da bunu söyleyen başbakanın ülkesinde bu kadar işsizlik varken, açlık sınırı had safhadayken; düşünmesi lazım ki, bakılamayan çocukların sonu ortada. Ne yazı ki bu çocukların, suça meyilleri çok yüksek oluyor. Tayyip beyin ağzından çıkan lafları kanun gibi gören insanlar, bu lafları ciddiye alacaklar. Hiç sonunu düşünmeden, yapıp yapıp ortaya atacaklar. Gelen çocuk rızkıyla gelir diyor ya Tayyip Bey bunu derken şunu düşünmüyor. Herkes kendisi gibi şanslı değil, herkesin çocuğunun rızkı kendi çocuklarının ki kadar bol değil. Gözümüz yok Allah da ha çok versin, fakat mümkünse artık bu konu hakkında bu yersiz ve gereksiz muhabbetine bir son versin. Yetimhanelerdeki çocukları düşünsün. Çünkü o çocukların bir çoğunun anne babası var, fakat terkedilmişler. Başbakan olarak değil, bir baba gibi düşünsün o çocukları. Hatta sadece beş dakika düşünsün. Benim bir dakika bile düşünmeye içim el vermiyor. İçim acıyor. Eminim ki Tayyip Bey böyle konuşurken o yetimlerinde içi acıyor…

YAZARIN DİĞER YAZILARI