Çok uzun zamandan beri bu konuyla ilgili yazı yazmayı düşünüp, her seferinde vaz geçtim. Hani her şeye muhalefetim ya, hani hiçbir şeyi beğenmiyorum ya. Bari buna yorum getirmeyeyim, düşündüklerimi kendime saklayayım dedim ama nafile, dayanamadım. Kendime engel olamadım…
AKP nin çıkardığı yasa ile sigara yasaklandı. Kaçınılmaz olan bir ton tantana çıktı. İçenler, içmeyenler eteklerindekileri döktüler. Sonuç olarak kapalı alanlarda içilmemesi kararı kesindi, öylede oldu. Herkeste eyvallah dedi bu duruma. Buraya kadar sorun yok. Fakat buradan sonrası saçma, gereksiz bir hal almaya başladı…
Bir sürü reklâm yapıldı yasakla ilgili. Bıraktırma hatları vs. bunlara da denecek bir şey yok. Fakat öyle bir reklâm var ki bununla ilgili, eminim çoğunuz izlemişsinizdir. Sesi çıkmayan bir adam. Tam olarak izlemedim çünkü görür görmez sinirim bozuldu, çok ürkütücüydü kanalı değiştim birçokları gibi. Sonrasında dost sohbetlerinde bu reklâmla ilgili muhabbetler geçti. Herkes artık pes diyordu. Arkadaşım; çocuğunun bu reklâmı izleyip, çok etkilendiğinden ve korktuğundan bahsediyordu. Reklâmlar çocukların çok fazla ilgisini çektiği için çok meraklı oluyorlar. Sigarayı bıraktırma hatları vs gibi bir çok reklâm var ken, bu kadarı fazla değimli? Çocukların psikolojisini bozmaya kimsenin hakkı var mı? Herkes kendi sağlığından sorumlu. Bırakan bırakır. Zaten yasak geldi. Gerisi psikolojik baskı sadece. Bu yasakla bırakan bir çoğunluk olduğu gibi, inada da ha da çoğaltan bir çoğunluk da olduğunu biliyormusunuz. Kar yok yani ortada sanıldığı gibi. Hep diyorum her şey sınırında, kararında güzel… Konuşmayayım diyorum dayanamıyorum. Şimdi bir de madalyonun öbür yüzüne bakalım. Gerçekleri konuşalım, kendimizi de, kimseyi de kandırmayalım. Tayyip Erdoğan eğer sigara içen bir lider olsa idi, böyle bir yasak asla olmazdı. Milletin sağlığımı umurunda olacaktı? Asla. İçmediği için bu gösteriş kokan, kararlı lider, dediğim dedik lider imajına bir yenisini ekledi bu vesileyle. Çünkü o kadar tezat ki her şey. Şimdi mekân sahiplerinin, müşteri kaybetmelerine neden oldu bu durum. İşletmeciler ciddi anlamda isyan ediyorlar bu duruma. Hükümette yasağa yeni çözüm arıyor. Nasıl mı? Yeni havalandırma sistemi kurulacakmış kapalı mekânlara. Yani yeni bir kazanç kapısı devlete. Ne anladım şimdi ben bu işten. Yine içilecek sigara ve yaptıkları politikada amaçlarına ulaşmış olacaklar. Hatta bu havalandırma sistemini Tayyip Erdoğan ın oğlunun satacağı dedikodular arasında. Özellikle belirtiyorum dedikodu diye. Ve dedikodu olarak da kalmasını diliyorum. Mademki AKP bu kadar milletinin sağlık sorunlarına el attı, bu kadar üzülüyorlar. Önce hastanelere, sağlık karnelerine, yeşil kartlara, sağlık ocaklarına el atsınlar. Madem her şey sağlık için. Hastanelere yolu düşmeyen bilmez. Fakat ben çok iyi bilirim. O insanların perişanlıklarını, sıra beklerken ölenleri, mikroptan ölenleri vs vs. şimdi hastane mevzusuna girersek sayfalarca yazabilirim. Aylar evvel bu konuyla ilgili bir yazı yazmış ve umarım sağlık bakanının da bir gün, bakan değil de herkes gibi oralarda yaşanan sıkıntıları tek tek yaşamasını dilemiştim. Şu anda bu cümleyi yazarken bile içim acıdı. Çünkü o hastanelerde çaresizce, müthiş sıkıntılar yaşayan insanları çok iyi biliyorum. Onlar bilmiyor. Çünkü en iyi hastanelerde en iyi şartlarda faydalanıyorlar her şeyden.
Türkiye de sağlık sektörüyle ilgili o kadar çok problem var ki. İyileştirilmesi gereken, yeniden düzenlenmesi gereken o kadar çok şey var ki. Onun için diyorum ki, sağlık hükümet için bu kadar önemli ise sadece sigara değil hayatımızdaki tehdit. İçen ondan ölüyor belki, içmeyen hiç ağzına vurmamış bir sürü insanın bir kısmı da, güvencesi olmadığından doktora da hi gidemediğinden ölüyor. Keşke içinde tezatı barındırmayan şeyler yapsalar da; bizde çıkıp helal be diyebilsek. En azından temennimiz bu…
