Yoğun trafik denince akla ilk gelen İstanbul trafiği olur. Bir yerden bir yere gitmek için saatler harcarsınız. Ter dökersiniz. Sinirleriniz gerilir. Her gün aynı sıkıntıyı yaşarsınız
Artık Malatya trafiğinin de İstanbul"dan pek de bir farkı yok. Tek fark, mesafelerin uzun olmaması.
Buna rağmen istediğiniz yere ulaşmak için yoğun bir çaba sarf etmeniz gerekiyor. Önceden ara sokaklardan giderek daha çabuk ulaşabiliyorduk gideceğimiz yerlere. Artık o da pek mümkün değil, çünkü ara sokaklarda da kuyruk oluyor
Bir de üstüne bitip tükenmek bilmeyen yol çalışmaları eklenince iyice kâbusa dönüşüyor. Kışla caddesinde bu gün yine yol çalışması vardı. Ne için olduğunu ne sordum, açıkçası nede duymak istiyorum.
Çünkü çok sıkıldım.
Senelerdir bu belediyeler yolları asli görevleriymiş gibi kendilerine fazlasıyla iş edindi. Sonuca bakalım. Sıfır. Yapılan çalışmaların sonunda ortada eskisinden farklı bir şey olmuyor. Sonuç itibarı ile değişen hiçbir şey olmuyor ve ne hikmetse bu çalışmalar yaz kış hiç bitmiyor. Yeni gelen her belediye, bir önceki belediyenin yaptığının üstüne tekrar yıkıp döküyor. Yine trafik alt üst oluyor
Sonra bizim memleketimizde niyeyse yayalar mı araba, arabalar mı yaya o ayrımı da pek yapamıyorum. Yayalar o kadar korkusuz ki. Nasıl olsa araba durur yol verir, mantığı güderek kendilerini arabaların önüne atmaktan pek hoşlanıyorlar. O an arabanın fren yapıp durmasıyla, arkadan gelenin çarpması sonucu bir sürü kaza yaşanıyor...
Araç sahipleri çok mu normaller trafikte. Hayır. O ışıklarda beklemek bile zor geliyor bir kısmına. Yeşilin yanmasıyla deli gibi korna sesi başlıyor. Ne olduğunu anlayamıyorsunuz. On saniye beklemeye tahammülleri yok. Kimse kimseye yol vermiyor. Arabaya yol vermiyor, yayaya yol vermiyor. Bu yaptığını da büyüklük sanıyor bizim insanımız. Sonra yol verdin, vermedin davasına inip birbirlerine küfrediyorlar; o da yetmiyor arabalardan sopalar vs çıkıyor kavga başlıyor. Mertlikte bozuldu kimse konuşarak anlaşamıyor. Mutlaka arabalarda sopa vs gibi şeyler bulunuyor. Sonuç, yine saygıya çıkıyor. Saygının olmadığı yerde hiçbir şey olmuyor.
Sonra, tuhafıma giden bir konuda bu kadar araba çokluğu. İnsandan çok araba varmış gibi görünüyor gözüme. Evine ekmek almakta zorlanan birçok insanın bile çok lüks arabalara bindiğini görmeniz mümkün. Böylesi insanlar o arabalara çektikleri kredileri ödeyemezken gösteriş meraklarından vaz geçemiyorlar ne yazık ki. Bu insanlara üzülmek yerine sadece acıyorum
Evet, hal böyle iken Allah kazadan, beladan esirgesin herkesi
