A-KA-PE kararı açıklandı; herkese hayırlı olsun!
KAPATIN: 6 oy
CEZA KESİN: 4 oy
KAPATMAYIN: 1 oy
Şimdi, bu karar ile demokrasi çıtası yukarı çıkmış mıdır?
Şu kapatılsın demiş, bu kapatılmasın Sakın ha hiç kimse havaya girip de ülkeyi çıkmazlara sokmasın.
Herkes haddini bilerek bu ülke için ne yapılması gerekiyorsa yapacak. Artık çok daha dikkatli olmaları lazım. Söylemlere ve de eylemlere biraz çekidüzen...
Evet, Anayasa Mahkemesi"nin kararını hızla vermesi belirsizliklerin uzamaması adına, Türkiye"miz için her bakımdan hayırlı oldu.
Yeniden başa dönelim. Mahkeme Başkanı"nın açıklamasına yeniden bir bakalım:
-Ben ret oyu (KAPATILMASIN) verdim. Başkanvekili Osman Alifeyyaz Paksüt, Fulya Kantarcıoğlu, Mehmet Erten, Necmi Özler, Şevket Apalak ve Zehra Ayla Perktaş kapatılması yolunda oy kullanmışlardır.
Sacit Adalı, Ahmet Akyalçın, Serdar Özgüldür, Serruh Kaleli ise bu partinin (A-KA-PE) odak olduğuna, ancak bu odaklaşmanın çok ağır olmadığı gerekçesiyle hazine yardımından mahrum bırakılması sonucuna varmışlardır. Oyların dağılımı bundan ibarettir.
Bir kere zafer kutlayanlar şu noktaya çok iyi dikkat etmelidir:
Yüce Mahkemenin kararı, hayır, odak değildir şeklinde bir karar olmayıp, aksine A-KA-PEnin odak oluşu kabul edilerek Hazine yardımının belli bir oranda kesilmesine karar verilmiştir.
Bu karardan, herkes gerekli dersleri çıkarmak zorundadır.
Birileri, Türkiye demokrasisi önemli bir merhaleyi aştı dese de, bu süreçte piyasalardaki cambazların neler yaptığı, vatandaş Mehmet Efendi"nin neler kaybettiği mutlaka ve mutlaka iyi düşünülmelidir.
Bu dava süreci de Türkiye"ye zaman kaybettirmiştir. Zaman kaybettiren, milleti perişan eden bu tür olaylara karşı yapılması gereken şey; çok acil olarak 3 kanunun Türk"ün şartlarına uygun hale getirilmesidir. Bunlar; Anayasa, Siyasi Partiler ve Seçim Kanunu'dur.
Yoksa hala birilerinin hem de Milli Savunma Bakanlığı makamında olan bir siyasetçimizin değerlendirmesiyle 16.5 milyon insanın güveni (A-KA-PE"ye seçimde çıkan oyu kasdediyor) teyit edilmiştir demek bu güvenoyunu çantada keklik gibi görmekten başka bir şey olamaz!
Unutulmasın ki, A-KA-PE maalesef ve maalesef aziz ülkemizi iki kutuplu hale getirmiştir. Hükümetin Başbakanı bile birlik ve beraberlik çağrıları yaparken gergin ruh halinden bir türlü kurtulamamaktadır.
Ama ben; 22 Temmuz 2007 akşamının o konuşmasını hala çok özlüyorum!
Evet bir kere daha tekrar ediyorum!
Kapatılmadık diye zafer çığlıkları atmak, kararı tek yanlı değerlendirmek kimseye hayır getirmez. Tam tersine cepheleşmeyi artırır ki, bu da Türkiye"mizin zararına olur.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, ilk kez bir mahkeme başkanı olarak kararı açıklarken çok önemli bir mesaj verdi.
Açıkça AKP"yi uyardı
Başkan Kılıç şöyle dedi:
-Ben bu sonucun çok iyi tahlil edileceğine, değerlendirileceğine, analiz edileceğine ve ilgili siyasi partinin buradan alması gereken mesajı alacağı temennisinde bulunmak istiyorum.
Kılıç"ın bu sözleri hukukçular tarafından şöyle yorumlanıyor:
-Kapatma yok ama çok açık bir ihtar var. Yani demek isteniyor ki, 6"ya 5 oranında laikliğe aykırı odak olma konusunda bir ağırlık var. Diğer 4 üye de hazine yardımının kesilmesini istediğine göre çoğunluk odak olma durumunu gözlemiştir. Ancak eylemlerinin kapatmaya gerekçe olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu da AKP"ye bir mesaj ya da uyarı niteliğini taşımaktadır. Mahkeme Başkanı Kılıç bunu hatırlatmaktadır.
Peki bu ne anlama geliyor?
Yani eğer A-KA-PE bu mesajı almaz ve benzeri söz ve eylemlerine devam ederse Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı yeniden bir dava açabilir Yeni krizlere yol açmamak için A-KA-PE"nin dikkatli olması konusunda bir uyarıdır bu.
Bir de Milliyetçi Hareket"ten gelen şu çağrıya kulak verelim:
- Milliyetçi Hareket, siyasetin ahlaki bir temele dayanacağı yeni bir siyaset anlayışının egemen olacağı yeni bir dönemin başlatılmasını gönülden istemektedir.
Bunlarda hemfikir olalım, sonra da şölen mi yapacağız yoksa halay mı çekeceğiz; bir düşünelim!
Türk milletinin refahı ve mutluluğu üzerine politika yapmaya var mısınız?
Haydi rastgele!
Unutmayınız; Yüce Mahkemenin 10 üyesi A-KA-PE"nin laikliğe karşı fiillerin odak noktası haline dönüştüğü yönünde tespitte bulunmuştur.
Bu tespit de asla zafer değildir! Gösterişe mahal yoktur!
Her sağduyu sahibi insan gibi ben de bundan sonra, güzel Türkiye'mizin siyasi hayatında yaşanan gereksiz gerginliği azaltma konusunda gerekli gayretlerin çok hızlı bir biçimde gösterileceği inancını taşımak istiyorum. Zaman, ucuz siyaset zamanı değildir!
Türk Kıbrıs, Doğu Türkistan, Can Kerkük ve diğer Candaşlarımız, kandaşlarımız bizlerin esenliğini, Türkiye"mizin güzelliğini bekliyor.
