Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
23 Nisan
Ramazan Durmuş

Zor günler...

04 Şubat 2013 - 19:42 Yorum: 3

“- Allah der ki; kimi benden çok seversen onu senden alırım. Ve ekler, onsuz yaşayamam deme, seni onsuz da yaşatırım.

Ve mevsim geçer, gölge veren ağaçların dalları kurur, sabır taşar, canından saydığın yâr bile bir gün el olur.

Aklın şaşar, dostun düşmana dönüşür. Düşman kalkar dost olur.

Öyle garip bir dünya...

Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur..

Düşmem dersin, düşersin..

Şaşmam dersin, şaşarsın...

En garibi de budur ya; öldüm der durur yine de yaşarsın!” 

Mevlana’nın ne güzel bir sözüdür.

Hep düşündürmüştür beni. Bu gün ne düşündüğünün yarın ne değeri olacaktır. Veya bu gün senin için ne önemli ise yarın bir önemi kalmadığında n’olacaktır.

400 general içeri atılır. Sanki zafer kazanılmış gibi davranılır. Gün gelir, “bu durum zarar veriyor” denir!

Memlekete yıllarca kök söktürür terör örgütü.. Onbinler çocuk ihtiyar demeden can verir, Mehmetçikler şehit olur.

Gün gelir bunlar vatan savunucuları olur!

Anlaşmaya oturulur.

Dün olsa bir kaşık suda boğacağın insanlar bu gün ‘anlaşırsak memlekete hayırlı olur’ diye sana lanse edilir! 

Sende doğru diye düşünürsün!

Dün geçer vatan için kurşun sıkarsın.

Gün gelir vatan için kurşun sıkanları yargılarsın.

Siyasi bir duruşun vardır.

Gençliğini harcamışındır.

Gün gelir o duruşu yargılayan sistemin içerisine girersin.

Ama hayat devam eder... Devran bildiğini okur.

Sen sadece konuşursun!

Ne gariptir. Dün konuştuğunu unutursun. Bu gün konuştuğun dünden utanır!

Ne yapmalı o zaman?

Herhalde bu gün vatandaşlarımızın çoğunluğu bunu düşünür de bir çıkış bulamaz. Çıkış bulamayınca da, düşünülmesi istendiği gibi düşünür veya öyle görünür.

Korku dağları çok karanlıktır; ürkütür!

Yani terörün bitirilmesi için tek yol anlaşmak mıdır?

Yok canım… Neyi denedin de olmadı ki anlaşma yoluna geçtin?

Yazdık o kadar, terör nasıl biter diye.

Uygula bakalım.

Sınırını sağlam tut. Geçemesin teröristler.

Sadece teröristler mi? Bak bu gün içilen sigaranın beşte biri kaçakmış. Nereden geliyor zannediyorsunuz bu sigaralar? Katırlarla sınırdan...

Hani ısrarla ‘Roboski’ diyorlar ya aslında ‘Ortasu’ olan köye. Onun gibi sınırın tamamından geçiyor.

Sadece sigara mı? Çay, silah, mazot, insan, uyuşturucu, vb. vb. falan filan...

Aslında anlatılacak şeyler anlatıldı. Veya zaten de biliniyordu. Sorun bu değil ki. Sorun çözümsüzlük gibi gösterip ana hedefe ulaşmaktır.

Oyunun sonu geldi. Hadi geçmiş olsun!

Vatan vatan diye can verme pahasına siperden sipere koşanların yolun sonunun karanlık olduğunu görünce can havliyle sistem dışına çıkmaya çalışmaları nasıl bir kördüğümdür? O zaman can verenler şimdi hesabını kime soracaklar?

Türk olmanın dayanılmaz mağrurluğunu yaşamanın bu kadar zor olduğu günler hiç olmamıştır herhalde!

Türküm, doğruyum, çalışkanım... (Kimse duymasın... N’olur n’olmaz. Maazallah böceği var, virüsü var!)

Allahım Türk’ü korusun...

Yazıma Mehmet Akif Ersoy’u çokça diline dolayıp ahkam kesenler ama dediklerinden bihaber olanlara seslenen şu haykırışı ile nokta koyalım:

“- His yok, hareket yok, acı yok.. Leş mi kesildin? Hayret veriyorsun bana.. Sen böyle değildin. Feryadı bırak, kendine gel, çünkü zaman dar... Uğraş ki, telafi edilecek bunca zarar var!”

YAZARIN DİĞER YAZILARI