Azerbaycan Dışişleri Bakanı Bayramov: "Dünyada hiçbir devlet, Türkiye kadar Azerbaycan’a yakın olmamıştır"

Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, Azerbaycan’ın 2025 yılındaki faaliyetlerine ilişkin gerçekleştirdiği yıllık basın toplantısında "Türkiye’nin Azerbaycan’a sağladığı destek benzersiz nitelikte olmuştur. Dünyada hiçbir başka devlet, Türkiye kada
Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, Azerbaycan’ın 2025 yılındaki faaliyetlerine ilişkin gerçekleştirdiği yıllık basın toplantısında "Türkiye’nin Azerbaycan’a sağladığı destek benzersiz nitelikte olmuştur. Dünyada hiçbir başka devlet, Türkiye kadar Azerbaycan’a yakın olmamıştır. Türk Devletleri Teşkilatı’na (TDT) olan ilgi son yıllar içerisinde önemli ölçüde artmıştır. Türkiye, TDT’nin öncü devletidir. Türkiye’nin küresel ve uluslararası ölçekte artan nüfuzu buna açık bir örnektir" dedi.
Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, Azerbaycan’ın 2025 yılındaki faaliyetlerini ilişkin bir yıl sonu basın toplantısı düzenledi. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı idari binasında gerçekleştirilen basın toplantıda Bayramov, ülkenin 2025 yılı dış politika gündemi, ikili ve çok taraflı ilişkiler ile bölgesel ve uluslararası gelişmelere değindi. Bayramov toplantıda, Azerbaycan’ın yıl boyunca attığı diplomatik adımlar ve önümüzdeki döneme ilişkin dış politika öncelikleri hakkında kamuoyuna bilgi verdi.
Önceki yıllarda olduğu gibi, komşu ülkelerle ilişkilerin dış Azerbaycan’ın dış politikasında önceliğe sahip olduğunu belirten Bayramov, "Türkiye, İran ve Gürcistan’dan Azerbaycan’a üst düzey ve yüksek seviyeli ziyaretler gerçekleştirilmiştir. Hükümetlerarası ve kurumlararası ekonomik işbirliği mekanizması çerçevesinde düzenli görüşmeler organize edilmiştir. Müttefik ilişkiler içinde olduğumuz Türkiye ile yoğun temaslar devam etmiştir. 2025 yılı itibariyle Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından Türkiye’ye 3, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından da Azerbaycan’a 4 çalışma ziyareti gerçekleştirilmiştir. Geçtiğimiz yıl, Azerbaycan Hava Yolları’na (AZAL) ait uçağın düşürülmesinin ardından Rusya ile ilişkilerde genel bir gerginlik yaşanmıştır. Buna rağmen, ülkelerimiz arasında diyalog ve karşılıklı temaslar devam etmiştir. 9 Ekim’de Düşenbe’de düzenlenen Devlet Başkanları Konseyi toplantısında Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in bir araya gelmesi, Rusya’nın yaptığı açıklamalar, uçağın Rusya Silahlı Kuvvetleri’nin yanlışlıkla vurması sonucu düşürüldüğünün kabul edilmesi ve mutabakat zaptının imzalanması, ilişkilerin normalleşmesi yolunda önemli adımlar olmuştur. Mevcut ikili ve çok taraflı bölgesel iş birliği mekanizmaları çerçevesinde gerçekleştirilen toplantılar, ülkemizin bölgesel iş birliğine verdiği büyük önemin bir göstergesidir. Bu bağlamda, 28 Mayıs’ta Laçin’de Azerbaycan ve Türkiye Cumhurbaşkanları ile Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif arasında gerçekleştirilen üçlü iş birliği formatı zirvesi, 22 Ağustos’ta Azerbaycan, Türkmenistan ve Özbekistan liderlerinin görüşmesi ve Ocak ayında Azerbaycan, Türkiye ve Özbekistan Dışişleri, Ekonomi ve Ulaştırma Bakanlarının 2. Toplantısı gerçekleşmiştir. Ortak tarihi ve kültürel bağlarımız, dostane ve kardeşçe ilişkilerimiz bulunan Orta Asya devletleriyle olan temasların yoğunluğu, özellikle en üst düzeydeki ziyaretler, bu bölge ülkeleriyle olan ilişkilerimizin stratejik niteliğini bir kez daha ortaya koymuştur. Yıl boyunca, Azerbaycan Cumhurbaşkanı’nın Orta Asya ülkelerine 14 karşılıklı ziyareti ve aynı şekilde bu ülkelerin cumhurbaşkanlarının ve diğer üst düzey temsilcilerinin Azerbaycan’a 14 karşılıklı ziyareti gerçekleştirilmiştir" dedi.

"Azerbaycan, 2025’te Türkiye ile ikili ve çok taraflı olmak üzere toplam 18 tatbikata katılmıştır"
Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) çerçevesinde, son yıllarda çok çeşitli alanlarda yoğun bir iş birliğine ve bu iş birliğinin genişletilerek yeni alan ve formatların dahil edildiğine şahit olduklarını belirten Bayramov, "Örneğin, geçen yıl sivil savunma sanayisinde, sivil savunma alanında ve güvenlik alanında iş birliği konuları öne çıkmıştır. Güvenliğin sağlanması her ülkenin temel görevlerinden biridir. Dikkate alındığında, bu alanda gerek ikili gerekse çok taraflı formatlarda çok büyük çalışmalar yapılmış ve ciddi bir tecrübe birikimi oluşmuştur. Örneğin sadece 2025 yılı içinde Türkiye ile ikili ve çok taraflı olmak üzere toplam 18 tatbikata Azerbaycan askerleri katılmıştır. Ayrıca Azerbaycan’da gerçekleştirilen 4 askeri tatbikata Türkiye askerleri iştirak etmiştir. Bunlardan 2’si Kazakistan’da, 2’si ise Özbekistan’da düzenlenmiş olup, Azerbaycan askerleri bu tatbikatlarda yer almıştır. Yani, TDT’ye üye olan ülkelerle bu alanda çok yakın ve yoğun bir iş birliğimiz mevcuttur ve biz, Sayın Cumhurbaşkanı tarafından dile getirilen bu önerinin son derece zamanında ve çok önemli bir yön olduğunu düşünüyoruz. Kanaatimizce, bu tür tatbikatların Azerbaycan’da düzenlenmesi genel olarak tüm devletlerin çıkarlarına hizmet edecektir. Aynı zamanda bilindiği gibi, böyle bir uygulama vardır ki, söz konusu tatbikatlara TDT’ye üye olmayan ülkelerin askerleri de davet edilebilmektedir. Hem katılımcı hem de gözlemci sıfatıyla böyle bir uygulama mevcuttur" ifadelerini kullandı.
Batı ülkeleri tarafından Azerbaycan’daki ayrılıkçı rejime, Moldova’da veya Ukrayna’dakinin aksine farklı bir yaklaşım sergilendiğini belirten Bayramov, "Bugün Bakü’de mahkemede hakim önüne çıkarılan Karabağ’daki ayrılıkçı rejimin sözde Dışişleri Bakanı David Babayan’a Batı’nın siyasi başkentleri tarafından 10 yıllık vize verildi. Ancak Batı ülkelerine vize alma sürecinin nasıl olduğunu hepimiz biliyoruz. Kimse tarafından tanınmayan bir kuruma böyle bir vize vermek ne anlama geliyor? Çifte standart uygulayan merkezler ne kadar yanlış yaptıklarının farkındalar" diye konuştu.

"Antisemitizm ve İslamofobi gibi konularda birçok ülkeye örnek olabiliriz"
Birçok ülkeye ders vermeye çalışan bazı örgütlerin ve siyasi başkentlerin önce kendilerine bakmaları gerektiğini ifade eden Bayramov, "Kendi ülkelerinde neler olup bittiğine bakmalılar. Dünyanın ana siyasi merkezi olan ABD, insan hakları konusunda bu Avrupa ülkelerini ciddi şekilde eleştirdi. Azerbaycan olarak biz hiçbir ülkenin iç işlerine karışmıyoruz. Tüm konuları görüşmeye hazırız. Antisemitizm ve İslamofobi gibi konularda birçok ülkeye örnek olabiliriz. Her halükarda, çok ciddi sorunları olan ülkeler başkalarının işlerine karışmaktan kaçınmalıdır" dedi.

"Dünyada hiçbir devlet, Türkiye kadar Azerbaycan’a yakın olmamıştır"
Türkiye’nin, Azerbaycan için kardeş bir devlet olduğunu belirten Bayramov, "Azerbaycan ile Türkiye müttefik ülkelerdir. Bu ilişkiler gerçekten de eşi benzeri olmayan ilişkilerdir. Bu ilişkinin temelinde tarihi bağlar, kardeşlik, dostluk ve bugün iki ülke arasında mevcut olan en samimi ve kardeşçe ilişkiler yer almaktadır. Azerbaycan ile tam bir koordinasyon içerisinde olunduğunu özellikle vurgulamak isterim. Bunu açıkça teyit edebilirim ki, Türkiye, Azerbaycan için son derece önemli olan Azerbaycan-Ermenistan ilişkileri konusunda her zaman Azerbaycan’ın yanında olmuştur. Bu durum, işgal döneminde de böyleydi, 44 günlük Vatan Savaşı sürecinde de Türkiye’nin Azerbaycan’a sağladığı manevi ve siyasi destek tamamen farklı ve benzersiz nitelikte olmuştur. Dünyada hiçbir başka devlet, Türkiye kadar Azerbaycan’a yakın olmamış ve böyle bir destek sunmamıştır. 44 günlük Vatan Savaşı’ndan sonra geçen 5 yıl boyunca da bu durum aynı çerçevede devam etmiş, bu konuyla ilgili olarak tam koordinasyon içerisinde faaliyetler yürütülmüş ve bu koordinasyon somut ve olumlu sonuçlar vermiştir ve vermeye devam etmektedir. Çünkü bugün tanık olduğumuz tüm olumlu gelişmeler, söz konusu koordineli faaliyetin bir sonucudur" dedi.
Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalleşme gündemine de değinen Bayramov, "Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da bu doğrultuda tam koordinasyon içinde adımlar atılacağına eminim. Türkiye’nin 2026 yılından itibaren Ermenistan’a uçuşların başlatılması konusuna gelince şunu teyit edebilirim ki, aylar öncesinde bu hususta Türkiye tarafının Azerbaycan tarafıyla temasları olmuştur. Biz bu konudan haberdarız bizim açımızdan burada yeni bir durum söz konusu değildir" diye konuştu.

"Azerbaycan, Filistin’e düzenli olarak insani yardım sağlamıştır"
Filistin-İsrail çatışmasına ilişkin Azerbaycan’ın tutumunu da anlatan Bayramov, "İsrail-Filistin meselesi ister 2023 yılının Ekim ayında yaşanan olaylardan önce olsun, ister sonrasında, yani açık bir karşı karşıya gelme ve çatışma boyutuna taşındıktan sonra da, her zaman gündemde olan bir konu olmuştur. Bir taraftan, Azerbaycan’ın Filistin ile olan ilişkileri, Azerbaycan’ın her zaman Filistin’in kendi devletini kurma hakkını tanıması, bunu desteklemesi ve iki devletli çözüm ilkesini savunması yaklaşımına dayanmaktadır. Aynı zamanda Azerbaycan, Filistin’e düzenli olarak insani yardım sağlamıştır. Öte yandan Filistin meselesi yalnızca Filistin Devleti’ne ait bir konu değildir, bu mesele daha geniş anlamda tüm İslam dünyası için son derece önemli bir konudur ve özellikle Arap dünyası, Arap Birliği ve Arap Birliği’nin öncü ülkeleri açısından son derece hassas ve hayati bir mesele niteliği taşımaktadır. Azerbaycan, bu ülkelerin tamamıyla her zaman çok iyi ilişkiler kurmuş, bu ilişkileri korumuş ve geliştirmiştir. Bununla paralel olarak, bir sır olmadığı üzere Azerbaycan, sadece Müslüman ülkeler arasında değil, dünya ülkeleri arasında da İsrail ile iyi ilişkilere sahip ülkelerden biridir. Ancak Azerbaycan-İsrail ilişkileri hiçbir zaman, Azerbaycan’ın bu konuda uluslararası hukuka dayalı yaklaşımından geri adım attığı ya da tutumunu değiştirdiği anlamına gelmemiştir. Bu meselede Azerbaycan’ın net ve ilkesel bir duruşu bulunmaktadır" dedi.

"Azerbaycan olmadan TRIPP’in hayata geçirilmesi mümkün değildir"
Zengezur Koridoru olarak da nitelendirilen Uluslararası Barış ve Refah için Trump Rotası (TRIPP) ile ilgili de konuşan Bayramov, "Halihazırda ABD’nin bu konularla ilgilenen temsilcileri, Ermenistan tarafı ile müzakere süreci içindedir. Ancak aynı zamanda biz önceden Azerbaycan’ın beklentilerini ve Azerbaycan’ın meşru çıkarlarını iletmiş bulunuyoruz ve bunların dikkate alınması gerektiğini, alınacağını düşünüyoruz. Çünkü nihai olarak ABD ile Ermenistan arasında varılacak bir mutabakat elbette önemlidir. Bununla birlikte, nihai sonuç itibariyle güzergahın hem giriş noktası hem de çıkış noktası Azerbaycan toprakları, Azerbaycan sınırları içerisindedir. Azerbaycan için şartlar kabul edilebilir olmadığı takdirde, Azerbaycan’ın iş birliği olmadan bunun hayata geçirilmesi mümkün değildir. Biz bunun son derece önemli bir proje olduğunu düşünüyoruz. Bu projenin bir yönü, elbette Azerbaycan’ın ana toprakları ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti arasındaki bağlantıdır. Diğer büyük unsuru ise Doğu-Batı Orta Koridoru’nun yeni bir istikameti, yeni bir kolu olması ve tüm bölge ülkeleri ile daha geniş bir coğrafya için büyük bir perspektif sunan bir güzergah olmasıdır" diye konuştu.

"Türkiye, TDT’nin öncü devletidir"
TDT’nin nüfuzunun her geçen gün arttığını belirten Bayramov," TDT’ye olan ilgi son yıllar içerisinde önemli ölçüde artmıştır. Bu artışı biz gözlemliyoruz. Son yıllarda yaşanan süreçlere baktığımızda, burada elbette öncelikle kardeş Türkiye’yi belirtmek isterim. Türkiye, TDT’nin öncü devletidir. Türkiye’nin küresel ve uluslararası ölçekte artan nüfuzu buna açık bir örnektir. Azerbaycan bugün, 10-15 yıl önceki Azerbaycan değildir, tamamen farklı imkanlarla dünyaya açılmış bir ülkedir. Kendi toprak bütünlüğünü ve egemenliğini yeniden tesis etmiş, çok büyük bölgesel ve küresel süreçlere etki edebilme kapasitesine sahip bir devlettir. TDT’nin Orta Asya’dan olan üyelerini dikkate aldığımızda, neredeyse bir ülke hariç tüm Orta Asya ülkelerinin TDT üyesi olduğunu görüyoruz. Bu bölgenin sahip olduğu büyük perspektifler ve dünya devletlerinin bu bölgeye olan ilgisi göz önüne alındığında, teşkilata olan ilginin de ciddi şekilde arttığı görülmektedir. Bu ilgi, benim kanaatime göre olumlu yönde artmıştır çünkü teşkilatla iş birliği yapmak isteyen ülkelerin sayısı artmış, gözlemci statüsü elde etmek isteyen ülkelerin ve kuruluşların sayısı çoğalmıştır. Tam da buna bir cevap niteliği taşıması açısından, son kabul edilen Gebele Bildirisi’nde ‘TDT Plus’ formatının oluşturulmasına ilişkin bir karar alınmıştır ve bu tür imkanların oluşturulması hedeflenmiştir. Aynı zamanda bazı güç merkezlerinin bu tür bir iş birliğine ve bu yöndeki gelişmelere daha hassas ve rahatsız edici bir yaklaşımla baktığını da görüyoruz. Biz buna bir temel olmadığını düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.

"Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki ticari ilişkiler sıfırdan inşa ediliyor"
Ermenistan ile Azerbaycan’ın ticari ilişkilerine de değinen Bayramov, "Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki ticari ilişkiler sıfırdan inşa ediliyor ve bunlar ilk adımlar. Petrol ürünleri ihracatı teklifi kabul edildi ve ihracat başladı. Ticari ilişkileri genişletmenin mümkün olduğunu düşünüyoruz. Azerbaycan menşeli bazı ürünler Ermenistan’a girdi. Genel olarak biz elbette açık kaynaklardaki bilgilere bakıyoruz, takip ediyoruz ve herkes bunu esasen çok olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyor. Ancak bununla ilgili alternatif görüşler de mevcuttur. Hatta Ermenistan toplumunun kendi içinde bile, Azerbaycan’dan gelen ürünlerin satın alınmaması, boykot edilmesi yönünde çağrılar yapan bazı çevreler bulunmaktadır. Bizim gördüğümüz kadarıyla bunlar oldukça marjinal çağrılardır. Ancak yine de, her halükarda bu durumun kendisi bir göstergedir. Bu nedenle, bu aşamada ekonomik ilişkilerin genişletilmesinden söz ediyorsak, tüm bu faktörlerin dikkate alınması gerekmektedir ve ben bunun başarılacağına inanıyorum, ancak beklentilerimiz de buna uygun ve karşılıklı olmalıdır" dedi.