Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "İtalya, Türkiye’nin Avrupa’daki en önemli ticaret ortaklarından biridir ve Türk şirketleri İtalyan pazarında giderek daha dinamik bir rol oynamaktadır. İtalya, küresel ölçekte beşinci büyük ticaret ortağımız ve AkdCumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "İtalya, Türkiye’nin Avrupa’daki en önemli ticaret ortaklarından biridir ve Türk şirketleri İtalyan pazarında giderek daha dinamik bir rol oynamaktadır. İtalya, küresel ölçekte beşinci büyük ticaret ortağımız ve Akdeniz bölgesindeki birinci ortağımız olmaya devam etmektedir" dedi.
İtalyan Ticaret Odası Derneği 140. yıldönümü ve Leonardo da Vinci Ödül Töreni, Beyoğlu’nda bulunan Venedik Sarayı’nda gerçekleştirildi. Törene, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İstanbul Valisi Davut Gül, İtalya Büyükelçisi Giorgio Marrapodi, İtalya Ticaret ve Sanayi Odası Derneği Başkanı Stefano Kaslowski katıldı.
Törende bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Leonardo da Vinci’nin isminin bu ödüle ilham vermesinin, iki ülkenin tarih boyunca geliştirdiği kültürel etkileşimi ve üretken iş birliğini bugün daha ileri bir zeminde buluşturan güçlü bir sembol niteliği taşıdığını belirtti.
"Türkiye-İtalya ortaklığı, son yıllarda daha da ivme kazandı"
Türk ve İtalyan girişimcilerin tasarım ve teknoloji alanındaki başarılarının, bu ortaklığın geleceğine dair son derece umut verici bir tablo ortaya koyduğunu ifade eden Yılmaz, "Özellikle yeşil dönüşüm, dijitalleşme, akıllı üretim teknolojileri ve sürdürülebilir sanayi alanlarında gelişen ortak kapasitemiz, klasik ticari ilişkilerin ötesine geçerek uzun vadeli stratejik entegrasyona işaret etmektedir. Türkiye ve İtalya, yüzyıllar boyunca Akdeniz’in aynı ikliminde şekillenen iki köklü devlet olarak bölgenin hafızasında derin izler bıraktı. İki ülkenin Akdeniz’de güvenlik, ticaret ve enerji akışının sürekliliğine yönelik ortak hassasiyetleri; Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Balkanlar için de kritik sonuçlar doğurmaktadır. Diplomatik ilişkilerimizin 170’inci yılına ulaşmış olması bu tarihi birikimin yalnızca kurumsal boyutunu yansıtıyor. Oysa halklarımız arasındaki etkileşim çok daha eski dönemlere, 14’üncü yüzyıla kadar uzanan bir geçmişe sahip. Ortak Akdeniz kültürü, deniz ticareti, şehirleşme ve zanaatkarlık geleneği, iki ülke arasında yüzyıllar boyunca kendiliğinden bir yakınlık oluşturdu. Bu uzun tarih, bugün siyasi, ekonomik ve kültürel işbirliğimizin arkasındaki en güçlü zeminlerden biridir. Bu derin miras üzerine inşa edilen Türkiye-İtalya ortaklığı, son yıllarda daha da ivme kazandı. NATO çatısı altındaki iş birliğimizin yanı sıra, iki ülke Akdeniz ve çevresinde barışın, istikrarın ve sağlıklı ekonomik akışın korunması konusunda benzer hassasiyetler taşıyor. Başbakan Meloni’nin Nisan ayında Cumhurbaşkanımızı Roma’da ağırlaması ve ardından Ağustos ayında İstanbul’da gerçekleştirilen Türkiye-İtalya-Libya Üçlü Zirvesi, bu iş birliğinin ulaştığı seviyeyi açık biçimde gösteriyor. Liderler arasındaki karşılıklı güvene dayalı güçlü iletişim, ilişkilerimizin her alana olumlu yansıyan bir dinamizm kazanmasını sağlıyor" dedi.
"İtalya, Türkiye’nin Avrupa’daki en önemli ticaret ortaklarından biridir"
Papa’nın Türkiye’ye yaptığı ziyaretin son derece anlamlı olduğunu ifade eden Yılmaz, "İlk resmi ziyaretlerinin Türkiye’ye yapması da ayrıca bir onurdur. Siyasi ilişkilerin bu güçlü zemini, ekonomik ve ticari ortaklıklara da doğrudan destek sağlıyor. İtalya, Türkiye’nin Avrupa’daki en önemli ticaret ortaklarından biridir ve Türk şirketleri İtalyan pazarında giderek daha dinamik bir rol oynamaktadır. Önümüzdeki dönemde özellikle sürdürülebilir batarya teknolojileri, hidrojen çözümleri, yenilenebilir enerji ekipmanları, savunma teknolojileri ve akıllı hareketlilik çözümleri gibi alanlarda kapasite entegrasyonumuzun daha da artmasını bekliyoruz. İtalya, küresel ölçekte beşinci büyük ticaret ortağımız ve Akdeniz bölgesindeki birinci ortağımız olmaya devam etmektedir" diye konuştu.
"Ticaret hacmi hedefimiz 40 milyar dolar"
2024 yılında ikili ticaret hacminin 32,2 milyar doları aşarak tarihteki en yüksek seviyeye ulaştığını, 30 milyar dolarlık ticaret hedefinin aşıldığını söyleyen Yılmaz, "Cumhurbaşkanımız ve Başbakan Meloni orta vadeli yeni ticaret hacmi hedefimizi 40 milyar dolar olarak belirlemişlerdir. Normalde her iki isimde iddialı hedefler belirleyen siyasetçiler. Bu biraz az olmuş. İnşallah 50 milyar dolarları görürüz. Ülkemizde bin 600’ün üzerinde İtalyan sermayeli firma faaliyet göstermektedir. 2002-2024 döneminde İtalya’dan ülkemize yapılan doğrudan yatırımlar yaklaşık 5,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. Ayrıca, ekonomik ortaklığımıza güçlü bir hukuki çerçeve sunan Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması ile Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşmamız da yürürlükte bulunmaktadır. Otomotiv, makine, enerji, altyapı, tekstil ve teknolojiyi kapsayan karşılıklı doğrudan yatırımlarımız binlerce istihdam oluşturmuş, inovasyonu geliştirmiş ve Akdeniz genelindeki tedarik zincirlerinin dayanıklılığını güçlendirmiştir. Bu güçlü ekonomik bağların arkasında Türkiye’nin makroekonomik görünümünde yaşanan iyileşme de önemli bir rol oynamaktadır. Uzun yıllardır gösterdiğimiz yüksek büyüme performansı ile beraber 2025 yılı sonunda ekonomimizin 1,5 trilyon dolar büyüklüğe ulaşmasını bekliyoruz. Türkiye’nin ekonomik istikrarı, öngörülebilir para politikası ve güçlü mali disiplin çerçevesi, uluslararası yatırımcılar için uzun vadeli güven tesis etmektedir. 2025 yılı itibariyle IMF projeksiyonlarına göre dünyanın 16’ncı büyük ekonomisi konumuna yükselmeyi öngörüyoruz. Satın alma gücü kalitesine göre ise şuanda 12. sıradayız 11. sıraya dost ülke İtalya’yı geride bırakarak Avrupa’nın 4. büyük ekonomisi olacağız. Diğer taraftan Dünya Bankası sınıflandırmasına göre 2025 itibariyle tarihimizde ilk kez yüksek gelirli ülkeler sınıfında girmeyi öngörüyoruz. 23 yıllık hükümetimiz döneminde Türkiye alt orta gelirden üst orta gelire yükseldi ve burada kalıcı oldu. 2026 yılı bizim için önemli bir eşik yüksek gelirli ülkeler ligine en alt sıradan da olsa adım atmış olacağız" dedi.
"Türk ve İtalyan kuruluşlarına teşekkür ediyorum"
Leonardo da Vinci’nin adını taşıyan ödül töreni vesilesiyle, iki ülke arasındaki sanat, kültür, bilim ve eğitim alanındaki iş birliğinin gelmiş olduğu düzeyden duyduğu memnuniyeti de dile getiren Yılmaz, "Esasen iş dünyasının da bu alanlara daha çok katkıda bulunduğu bir çağdayız ve bu dinamik katkıları önemsiyoruz. Sözlerimi tamamlarken, ülkemizdeki görev süresi sona ermekte olan değerli diplomat, Türkiye-İtalya ilişkilerinin güçlenmesine kayda değer katkılar sunmuş olan Büyükelçi Giorgio Marrapodi’ye, eşine içten teşekkürlerimizi sunuyor, yeni görevinde başarılar diliyoruz. 4 yıldır ülkelerimiz arasındaki ilişkiye katkıları için teşekkür ederim. Kendisi ve ailesi adına ülkemiz için duygularını samimi bir dille bize anlattı ve yüreklerimize dokundu. Ülkemiz ile olan ilişkilerini hiç bir zaman zayıflatmamalarını temenni ediyorum. Türkiye’de her zaman dostları olduğunu bilmesini isterim. Bugün ödül alan şirketlerimizin başarıları, Türkiye ve İtalya’nın ekonomik ilişkilerini yalnızca rakamsal olarak değil, nitelikli olarak da dönüştürdüğünü göstermektedir. Bu vesileyle, başta bu ödülün sahipleri olmak üzere, Türkiye-İtalya arasında ikili ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesine katkıda bulunan tüm Türk ve İtalyan kuruluşlarına teşekkür ediyor, hepinizi bir kez daha sevgi ve saygıyla selamlıyorum" ifadelerini kullandı.