Binlerce vatandaşın hayatını kaybettiği 17 Ağustos depreminin 18'in yıl dönümünde Marmara Depremini anma Programı ve güvenli yaşam paneli düzenlendi. Panelde konuşan Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, "AFAD'la birlikte gönüllülerin çalışması üzerine çok yoğun bir şekilde çalışacağız"dedi.

İstanbul Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi(İBB), Türk Kızılayı ve AFAD, 18 yıl önce binlerce kişinin hayatını kaybettiği deprem felaketinin yıl dönümünde 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi Anma programı ve güvenli yaşam paneli düzenlendi. "Unutmuyoruz. Geleceğe güvenle yürüyoruz" sloganıyla düzenlenen programda yapısal ve yapısal olmayan tehlikeler hakkında sunumlar yapıldı. Programa Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Türk Kızılayı Başkanı Kerem Kınık, Sivil Toplum Kuruluşu temsilcileri, akademisyenler ve çok sayıda davetli katıldı.

"Biz geçmişi nasıl telafi ederizin derdindeyiz"

Yapılan projelerde doğal afetlerin göz önünde bulundurulduğunu belirten İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş," İstanbul'da doğal afetlere karşı mukavemet nasıl arttırılır? Bunun adımları atılmakta. Yapmakta olduğumuz alt yapı, ulaşım sistemini, hepsini buna göre düzenliyoruz. Bunda bir problem yok. Biz geçmişi nasıl telafi ederizin derdindeyiz. Bunu ne kadar çabuk telafi edersek o kadar riskleri azaltmış olacağız. 1998-1999 öncesini ve sonrasındaki tüm yapılarda mümkün mertebe bu ileri adım atılmıştır" dedi.

"Daha yapmamız gereken çok iş var"

Panelde konuşan İstanbul Valisi Vasip Şahin, " Ciddi bir uyum ve koordine içerisinde çalışıyoruz ama şunu da kabul ediyoruz. Daha henüz işin başındayız. İstanbul gibi deprem riskini taşıyan ve bu anlamda yakın tehdit ve tehlike altında olan bir şehirde daha yapmamız gereken çok iş var. Bu konuda kamuoyununda uygulayıcılara ciddi destek vermesi lazım. Anlayış birliğinin uygulama birliğinin bu noktada sağlanması lazım" şeklinde konuştu.

"Deprem öldürmez, dayanıksız binalar öldürür"

yaptığı konuşmada Kentsel dönüşümünün önemine vurgu yapan Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, "Riskli binaların dönüştürülmesiyle alakalı konunun meselenin en önemli noktası olduğunda herhalde hemfikir olmayanımız yok. Zamanında ifade edilmiş çok güzel bir söz var. Deprem öldürmez, dayanıksız binalar öldürür. Doğru. Kaynaklarımız da kısıtsız olmadığına göre her ne kadar yeni kaynaklar oluştursak da kaynaklarımız da kısıtlı olduğuna göre bu dönüşümü en riskli alanlarda yoğunluklu olarak sürdürmemiz gerekiyor" dedi.

"AFAD'la birlikte gönüllülerin çalışması üzerine çok yoğun bir şekilde çalışacağız"

72 saat enkaz altında kalan birinin hayatını idame ettirmesinin mümkün olmadığını ifade eden Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, "Teorik olarak bahsediliyor. 72 saat kendi başına, 48 saat kendi başına ama doğrusu bu depremleri yaşamış bir insan olarak başka gönüllülerden destek almayan ve evi başına yıkılmış bir ailenin, ailesinin üyelerinin ikisi üçü enkaz altında kalmış bir kendi başına 48 saat, 72 saat idame etmesinin mümkün olacağı kanaatinde değilim. Bedensel olarak mümkün olmayabilir. Ruhsal olarak hiç olmaz. Onun için gönüllü sayısını arttırmak ve AFAD'la birlikte gönüllüerin çalışmasını üzere önümüzdeki günlerde çok yoğun bir şekilde çalışacağız" dedi.