Mardin Artuklu Üniversitesi (MAÜ) Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Fasih Dinç, Milli Eğitim Bakanlığı'nca kamuoyunun görüşüne sunulan ilkokul ve ortaokul müfredatı hakkında İhlas Haber Ajansı'na (İHA) değerlendirmelerde bulundu.

Milli Eğitim Bakanlığı'nca (MEB), bir yıldır hazırlıkları süren tüm öğretim kademelerindeki 51 zorunlu derse ait yeni müfredat taslak programı, "http://mufredat.meb.gov.tr" adresinden kamuoyunun görüşüne sunuldu. Yeni müfredat için internet sitesi üzerinden 10 Şubat'a kadar görüş bildirilebilecek. Yeni eğitim müfredatının umut verici olduğunu belirten Mardin Artuklu Üniversitesi (MAÜ) Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Fasih Dinç, mevcut müfredatın dışlayıcı bir sürü öğelerin içerdiğini söyledi. Dinç, "Mevcut müfredatta; insan hak ve hürriyetlerine, demokratik bazı prensiplerine, Türkiye'nin paydaş olduğu uluslararası sözleşmelere, insani değerlerle çatışan ve çelişen bir sürü öğenin olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla mevcut müfredat, dışlayan ve ötekileştiren bir gençlik yetiştiriyor. Bu yüzden bu müfredat ile mutlaka hesaplaşmalıdır. Bu tür felsefi temelleri olan yaklaşımlar bir an önce müfredat içerisinden çıkarılmadır. Bu başarılırsa Türkiye çok daha hızlı ve istenilen amaçlara ulaşacaktır" dedi.

İnkılap tarihi dersinin içerik bağlamında oldukça problemli olduğunu kaydeden Dinç, "Atatürk ve inkılap tarihi derslerinin Türkiye'deki sosyal huzura, barışa zarar veren bir sürü içeriğinin olduğunu görüyorum. Dolayısıyla bu içeriklerin çıkarılması gerekir. İnkılap tarihi dersleri yeniden yapılandırılmadır. Bu yapılandırılmada da dışlayıcı ve ötekileştirici içeriklerin biran önce temizlenmesi gerekir. Bu yapılırsa sosyal huzurun tesisi daha sağlıklı gerçekleşmiş olur. Ben liseyi Mardin'de okudum ve lisedeyken inkılap dersi hocası ders anlatırken Kürt kelimesi sadece zararlı cemiyetler bölümünde geçiyordu. Yani "Kürt ve Zararlı" aynı cümlenin içinden geçerdi. Yine Arap kökenli öğrenciler içinde ciddi sıkıntılar vardı. İşte Birinci Dünya Savaşı'nda Arapların bizi sırtımızdan vurdukları ve İngilizlerle beraber hareket ettikleri vurgusu ders olarak okutulurdu. Peki, nasıl olmadı. Bence Kurtuluş Savaşı'nı veren tüm paydaşların hayat hikayelerin değerli bulunarak ders kitaplarının içine dahil edilmelidir. Yani Kürtlerin, Türklerin, Arapların, Çerkezlerin veya Lazların kim varsa herkesin hikayesi ders kitaplarına yansıtılması gerekir" diye konuştu.