Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
23 Nisan
Hakkı Yiğit

El İnsaf Yahu

11 Aralık 2014 - 15:20 Yorum: 1

İnternet medyasına, görsel medyaya flaş haber olarak yansıyan Hizmet  Hareketinin, camianın, cemaatin, parelel yapının… (gördüğünüz gibi çeşit çok, kim kendine,diline, ilmine, değerlerine yakışır neyi tercih etmeyi uygun görmüşse makbulümüzdür.) PKK ile işbirliği içinde olduğuna dair ciddi belgelerin varlığına dair haberler üzerine heyecanlandım.

“Yahu bunda heyecanlanacak ne var? Sıradan paralel yapı edebiyatına dair klasik haberlerden biri işte!” diyen okurlarıma, “acele etmeyiniz lütfen, açıklayayım müsadenizle…” demek isterim.

Bendenizi heyecanlandıran haberin kendisi değil…  Haberin nasıl yankı bulacağı…

Dahası düne kadar, “Sigaraya sıcak bakmayan, hüküm olarak haram olduğuna inanan ve sigara içen bir öğrencinin  hizmet evlerinden, yurtlarından kalamayacağına…” dair bir duruş sergileyen hizmet hareketine ,

“yahu sigaranın neresi haramdır. Şu zamanda sigara içtikleri için evlerden, yurtlardan atılmak da neyin nesi? Bunun Kuran’da, sünnet’te yeri var mı ki? Bu gençleri sigaradan dolayı yurttan evden atarsanız kimin kucağına düşeceğinizden haberiniz var mı? Bu günah kimin boynuna …” vs. diyen dünün mücahitlerinin bu günün de mütahitlerinin hizmet hareketinin –PKK ile işbirliği içinde olduğuna dair habere nasıl tepki  gösterecekleri çok merak ettim. İşte hodri meydan… Çok güzel bir haber… Bakalım nasıl izah edilecek…

Şimdiye kadar dişe tırnağa dokunur bir delilin, belgenin gösterilememesi karşısından; münferit ve cılız bir iki tepkinin dışında ilmi, vicdani, mahşeri bir eleştirinin gelmemesi korkuttu.

Sigara demişken bir hatıra aklama geldi…

Orta okul yıllarında…

Yani 1990’lı yılların başı…

Hergün şeriatın, islam devletinin kurulup yıkıldığı, ülkemizin darul harp olduğuna dair fetvaların uçuştuğu,  camilerde Cuma namazının kılınıp kılınmayacağına dair hareretli tartışmaların yaşandığı Bediüzzaman Hazretleri ile Seyyit Kutup Hazretlerinin, Hasan El Benna Hazretinin adeta birbirinin düşmanlarıymış gibi kutuplaşma vasıtası edinildiği bir zamanda  arkadaşlar arasında söz dönüp dolaşıp nur cemaatine, hizmet hareketine geliyor.

Etrafına toplanmış veledleri irşat(!) eden genç mücahitimiz, “islamda cihatın olduğu oysa Nurcular, Fettullahcıların sistemin, düzenin suyunda gidip cihatı anlatmadıklarını, müslümanları uyuşturduklarını, sadece okuma ile layt müslüman yaptıklarını ve islamda lüksün olmadığını oysa fettullahçıların evlerine, yurtlarına gidildiğin de lüks içinde yaşadıklalarının görürdüğü … Bunun islamda yeri olmadığına…” dair irşatına(!) devam ederken veledlerden biri  sözün arasına  girer ve

“Bu bahsettiğiniz nurcuların, fettullahçıların abileri, esnafları afbuyurun e….k gibi çalışıp kazandıklarını getirip talebelerine burs olarak veriyorlar, talebelere yediriyorlar, evlere harcıyorlar. Sizler gibi sağda solda kazandıkları iki kuruşu da getirip sigaraya vermiyorlar…” diye cevap verir. Ortalık buz kesilir ve o veled bundan böyle artık irşattan mahrum bırakılır ve maalesef(!) hizmet hareketinin kucağına bırakılır(!)

Üniversite yıllarında hizmet hareketinin( yapı mı desem acaba ey okuyucu) içinde kalmış ve sigaradan, kız arkadaştan dolayı ayrılmak zorunda kalmış o kadar arkadaş tanıyorum ki şimdi acaba bu arkadaşlar bu itham karşısında nasıl bir duygu içindedirler bilemiyorum…

“Yahu! Bak hele bak!  Bize sigarayı çok görürlerken, bir kız arkadaş edinmeyi fazla görürlerken kendileri ne film fırırdak çeviriyorlarmış… Allah bizi gaflet uykusundan uyandıranlardan razı olsun!” mu diyorlar acaba?

 Zamanım olsaydı, alan araştırması yapsaydım da sosyolojik, psikoljik bir eser yazsaydım da ne güzel olurdu ancak zaman fukarasıyım işte…

Peki düne kadar, “Kürt açılımını engelleyen, engellemek isteyen Parelel Yapıdır. Ancak bu gün aynı yapının PKK ile işbirliği içinde olduğu iddiasına dair yaman çelişkiyi nasıl te’vil  edersiniz ” nevindeki okurlarımın sinsice sormuş, soracak olan sorularına:

“Yahu sizler de bir alemsiniz. Orada “tabana” dair doğrudan veya dolaylı bir işaret var mı ki?  Bu kadar sü-i zanda bulunmayınız ve yanlış anlamayınız lütfen… Hem bu tür soruları bana değil, etrafınızdaki, başınızdaki, önünüzdeki  ne bileyim işte şahinlerinize, mücahitlerinize sorunuz lütfen…

Tabi sorabilirseniz…

YAZARIN DİĞER YAZILARI