MENÜ

Evinin altında iki bin yıllık parmak izleriyle yaşıyor

Kayseri’nin Melikgazi ilçesinde dededen kalma konağı temizleyen Mustafa Halıcıoğlu, evinin altında yaklaşık 2 bin yıllık yer altı şehrini ortaya çıkardı. Halıcıoğlu; "2 bin yıl önceki kazma izi, el izi ne ise halen aynı şekilde duruyor. Gün...

Yayınlanma: 13 Temmuz 2025 10:57 Güncelleme: 12 Eylül 2025 00:20
Evinin altında iki bin yıllık parmak izleriyle yaşıyor

Kayseri’nin Melikgazi ilçesinde dededen kalma konağı temizleyen Mustafa Halıcıoğlu, evinin altında yaklaşık 2 bin yıllık yer altı şehrini ortaya çıkardı. Halıcıoğlu; "2 bin yıl önceki kazma izi, el izi ne ise halen aynı şekilde duruyor. Günümüze ve bizden sonraki tarihe aktarmaya çalışıyoruz. Bu tarihe sahip çıkılması gerekiyor" dedi.
İlçeye bağlı Ağırnas Mahallesinde Mimar Sinan’ın doğduğu eve komşu olan Halıcıoğlu Konağı; dededen toruna miras kaldı. Konağı alan ve temizliğini yapan Mustafa Halıcıoğlu; evin altında yer altı şehrinin olduğunu gördü. Yer altı şehrini temizleyerek bakımını yaptıran Halıcıoğlu; duvarlardaki parmak ve kazma izlerine dokunulmadığını belirterek ortaya çıkan tarihi gelecek nesillere aktarmak istediklerini kaydetti. Mustafa Halıcıoğlu; "İçinde bulunduğumuz mekan babama babasından, bize de babamızdan kaldı. Buralar zaman içerisinde terk edildi, burada yaşayanlar köyün diğer taraflarına gittiler. Babamın evine de 20 yıl kadar dokunmamıştık, orası da boş kalmıştı. Baba ocağı tütsün amacıyla gelerek buraları restore ettirdik. Bu mağaraların içi moloz doluydu, temizledik. Buraları gün yüzüne çıkardık, bir nevi tarih ortaya çıktı. Böyle olunca biz de mutlu olduk. İstiyorum ki burayı dünya görsün. Köyümüzün Mimar Sinan gibi çok büyük bir değeri var. Mimar Sinan buralarda gezmiştir, buralarda ayak izi vardır, çünkü evi 50 metre ileride. Onun için bu tarihe sahip çıkılması gerekiyor. Tabi her şeyi devletten beklememek gerekiyor. Herkes dedesinden kalan, babalarından kalan evlere köylümüz sahip çıksa, buraları turizme kazandırsa, gelecek nesillere bir şeyler kazandırsa. Buralarda sonradan vurulmuş bir kazma izi bulamazsınız. Sadece burada temizlik yaptık. 2 bin yıl önceki kazma izi, el izi ne ise halen aynı şekilde duruyor. Günümüze ve bizden sonraki tarihe aktarmaya çalışıyoruz" dedi.

"Böyle bir tarih yok olmamalı"
Kendi imkanı el verdiğince tarihi ortaya çıkarmaya çalıştığını ancak şehir büyüklerinden de tarihin yok olmaması için destek beklediklerini dile getiren Halıcıoğlu; "Buraların mağara olduğunu biliyorduk ama şartlar o zaman çok farklıydı, içine giremiyorduk. Fakat biz içindeki molozları çıkarınca tarih gün yüzüne çıktı. Tarihi öyle bulduk. Hocalarımızla oturduk, konuştuk, geldiler ve incelediler. Devlet büyüklerimiz geldi. Valimiz Gökmen Çiçek, büyük katkıda bulundu ve bulunmaya devam ediyor. Ama bir tek valimizle olmuyor, şehir büyüklerimizin bu konuya daha çok eğilmelerini istiyoruz. Böyle bir tarih yok olmamalı" ifadelerine yer verdi.

"Burada yaşayan vatandaşlar için sıradan görüntüler olmasına karşın, dünyada oldukça ilgi çekici"
UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde bulunan Koramaz Vadisi’nde birçok oyma yapıların bulunduğunu aktaran Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtım Vakfı (ÇEKÜL) Kayseri İl Temsilcisi Prof. Dr. Osman Özsoy; "Bulunduğu topluma uygun bir belki cemaatinin olduğunu, kendi evinin altında, hatta aynı köyde yan yana, hatta karşı karşıya 3 tane, 5 tane, 10 tane; bunun çok örneği var. Koramaz Vadisi’nde kaya oyma dini yapıların olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla tarihleme noktasında 2000 yıl gibi kabaca söylemek mümkün olabilir. Bununla beraber bazı freskolar var. Bu resimlerin üzerinden de tarihleme mümkün, çünkü sanat tarihçileri özellikle bu resimlerdeki sanat anlayışı, kullanılan teknik, anlatılan ifadeler veya hikaye, kullanılan malzemenin kök boyasının kaynağı, aynı sanatçının yapıp yapmaması, imzası, tarihleme noktasında bölgemizde hemen hemen milattan sonra bu freskolara ait 1000. yıla ait kaya oyma dini yapıların tarihlemesini bize aşağı yukarı artı eksi bir yıl hata ile veriyor. Mesela Paris Üniversitesi’nden Prof. Katrin hoca bu noktada uzman, ara ara da bölgeyi ziyaret ediyor. Böyle bir tarihlendirmeyi çok rahatlıkla verebiliyorlar. Ama bunlar da zaman içerisinde fonksiyon değiştirmiş olabilirler; daha önceki fonksiyonları vs. bunlara dönük bu çalışmalar taş üstünden, acaba zaman içerisinde veya mekan üstünden, buradaki organizmalar üstünden veya iz üstünden. Eğer burada bir ateş yakılmış ise ateşin kaynağı ne kadar uzun zamandır tavanda kaldığı üstünden veya bulunan seramik parçasının tarihlemesi üzerinden daha nitelikli, daha hassas bir tarihlemenin yapılacağını umutla bekliyoruz" şeklinde konuştu.
Bu tür yapıların Anadolu ve dünyada dikkat çekici olduğunu aktaran Prof. Dr. Özsoy; "Ağırnas’tayız, malum yer altı şehirleriyle, taşıyla meşhur bir yer. Özellikle eski Ağırnas’ta, Mimar Sinan’ın evinin bulunduğu bölgede, yukarıda harmanlar ile aşağıda Koramaz Vadisi seviyesi arasındaki bu yükseklik, hemen hemen belki 3-5 katı içinde barındıran yer altı şehirlerine sahip. Kapadokya’nın klasik bir görüntüsüne sahip Ağırnas. Taşından dolayı oyması kolay, dolayısıyla içinde her türlü yaşamın olduğu, hayvanların beraber bulunduğu, mutfağının, tuvaletinin, uyumanın, oturmanın hepsinin ortak olarak kullanıldığı mekânlar bunlar. Şimdi biz buradaki kesitleri görünce, aslında sanki çok uzun yıllardır gerçekten bu yaşamın hâlen devam ettiğini hissedebiliyoruz. Burada yaşayan vatandaşlar için de çok sıradan bu görüntüler olmasına karşın, hem tüm Anadolu’da hem dünyada oldukça ilgi çekici. Ama Ağırnaslı için yaşamın bir parçası. Zaman içerisinde evlerin yukarıya çıkması, aşağılarda insanların burada yaşam bulması, hayatlarının tamamını burada geçirmeleri, neredeyse hayatın bir parçası, sıradan bir kültürü yansıtıyor. Bununla beraber, ’Bu ne kadar geriye gidiyor?’ diye genelde sorulan sorulardan bir tanesi bu. Yani bütün Kapadokya için tarih ne kadar geriye gidiyorsa, biz de o kadar geriye gidiyoruz aslında. Zaman içerisinde başka insanlar tarafından burayı ziyaret edenler tarafından kullanılmış. Üst katmana çıkınca veya güneşi gören yere çıkınca ise aşağı kısımlar bu defa hayvanlar için veya kiler için kullanılmış mekânlar" ifadelerini kullandı.

"2 bin yıla tarihlendirmek mümkün"
Yer altı şehrini 2 bin yıla tarihlendirmenin mümkün olduğunu da sözlerine ekleyen Prof. Dr. Osman Özsoy; "Buralarda, özellikle Ağırnas’ın bu eski bölgesinde, tüm şehri aşağıdan gezebiliriz. Arada mahremiyet ve güvenlikten dolayı kapatılan kısımlar mevcut. Bunları kaldırdığımız zaman bütün beldenin, şehrin kat kat birbirine bağlı olduğunu göreceğiz. Hiç güneş görmeden buradan camiye ulaşmanız veya Hanönü Meydanı’na çıkmanız ya da Koramaz Vadisi’ne inmeniz mümkün. Böyle bir özelliğimiz var. Kapadokya’nın dikey ve yatay yer altı şehirlerinin örneğine rastlıyoruz. Daha çok yatay yer altı şehirleri burada karşımıza çıkmakta. Kaya oyma dini yapıların ön plana çıktığını, insanların ailesine mahsus veya bulunduğu topluma uygun bir cemaatinin olduğunu, kendi evinin altında hatta aynı köyde yan yana, karşı karşıya kaya oyma dini yapıların olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla 2 bin yıl gibi tarihlendirme söylenebilir" diye konuştu.

KAYNAK: İhlas Haber Ajansı

İHA İhlas Haber Ajansı tarafından geçilen tüm Haberler, bu bölümde Malatya Güncel Haber editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Girilen Haberler alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.

Antalya Büyükşehir Belediyesi Hz. Mevlânâ’yı andı

Antalya Büyükşehir Belediyesi Hz. Mevlânâ’yı andı

Antalya Büyükşehir Belediyesi, Hazreti Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, Hakk’a vuslatının 752. yıl dönümünü İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı tarafından düzenlenen Şeb-i Arûs Semâ töreni ile andı.Büyükşehir Belediyesi Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Dairesi Baş

Bir asırdır toprak altında olan Diyarbakır surlarının 1.35 metresi gün yüzüne çıkartıldı

Bir asırdır toprak altında olan Diyarbakır surlarının 1.35 metresi gün yüzüne çıkartıldı

Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesindeki İç Kale Artuklu Sarayı kazısında 100 yıldır toprak altında olan surun bir kısmı ortaya çıkartıldı. 1.35 metre yükseklikte, 17 metre uzunluğundaki duvarın Hurriler döneminde yapıldığı tahmin ediliyor.UNESCO Dünya Kültür

Bu tuvalet ‘tarih’ kokuyor

Bu tuvalet ‘tarih’ kokuyor

Yaklaşık 3 bin yıllık geçmişe sahip Frig Vadisi’nde tarihin ilk apartmanlarından birisi olan kayaya oyularak yapılan 3 katlı yapı içerisinde yer alan alaturka tuvalet tarihin ilk tuvaletlerinden birisi olarak gösteriliyor.Her mevsim ilgi odağı olmaya deva

690 yıllık Sungurbey Camii aslına uygun olarak restore ediliyor

690 yıllık Sungurbey Camii aslına uygun olarak restore ediliyor

Niğde’nin en önemli tarihi yapılarından biri olan ve 1316-1335 yılları arasında inşa edildiği düşünülen Sungurbey Camii; Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından aslına uygun şekilde restore ediliyor.Taş işçiliği ve ahşap bezemeleriyle Niğde’nin en dikkat çeke

Kayaların ortasındaki manastır görenleri hayrete düşürüyor: Yüzlerce yıllık yapı dron ile görüntülendi

Kayaların ortasındaki manastır görenleri hayrete düşürüyor: Yüzlerce yıllık yapı dron ile görüntülendi

Şırnak’ta yüzlerce yıl önce yapılan ve kayaların arasında olması nedeni ile erişimi zor olan manastır görenleri hayrete düşürüyor. Terörsüz Türkiye süreci ile girilemeyen bölgelere bir bir girilmesinin ardından onlarca asırlık manastır dron ile görüntülen

OMÜ’de "Mavi Yolculuk" sergisi

OMÜ’de "Mavi Yolculuk" sergisi

Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin (OMÜ) kuruluşunun 50. yılı etkinlikleri kapsamında, Doç. Dr. Fidan Tonza Helvacıkara’nın "Mavi Yolculuk" adlı kişisel seramik ve cam sergisi sanatseverlerin beğenisine sunuldu.OMÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Galerisi’nde

Aydınoğulları’ndan günümüze uzanan manevi miras temizlendi

Aydınoğulları’ndan günümüze uzanan manevi miras temizlendi

Aydın’ın Efeler ilçesinde Aydınoğulları Beyliği’nden günümüze ulaşan en eski Türk dönemi yapılarından olan Alihan Oğlu İsmail Türbesi, gerçekleştirilen temizlik ve çevre düzenleme çalışmalarıyla, daha düzenli bir görünüme kavuşturuldu.Efeler ilçesinin öne

’Al Fadimem’ türküsünün gerçek hikayesi ortaya çıkarıldı

’Al Fadimem’ türküsünün gerçek hikayesi ortaya çıkarıldı

Afyonkarahisar’ın İscehisar ilçesine bağlı Cevizli ve Bayat ilçesine bağlı Sağırlı köyleri arasında yaşanan hüzünlü bir sevda hikâyesi olan yıllardır dilden dile aktarılan "Al Fadimem" türküsünün gerçek hikayesini gün yüzüne çıkarmak için proje yapıldı.Tü

Malatya Namaz Vakitleri

Yükleniyor...

00:00:00

İmsak 06:04
Güneş 07:32
Öğle 12:29
İkindi 14:55
Akşam 17:16
Yatsı 18:39

Süper Lig Puan Durumu

Takım Puan
Galatasaray A.ş. Galatasaray A.ş.
39
Fenerbahçe A.ş. Fenerbahçe A.ş.
36
Trabzonspor A.ş. Trabzonspor A.ş.
35
Göztepe A.ş. Göztepe A.ş.
29
Beşi̇ktaş A.ş. Beşi̇ktaş A.ş.
26
Samsunspor A.ş. Samsunspor A.ş.
25
Gazi̇antep Futbol Kulübü A.ş. Gazi̇antep Futbol Kulübü A.ş.
23
Rams Başakşehi̇r Futbol Kulübü Rams Başakşehi̇r Futbol Kulübü
20
Kocaeli̇spor Kocaeli̇spor
20
Corendon Alanyaspor Corendon Alanyaspor
18
Çaykur Ri̇zespor A.ş. Çaykur Ri̇zespor A.ş.
18
Tümosan Konyaspor Tümosan Konyaspor
16
Gençlerbi̇rli̇ği̇ Gençlerbi̇rli̇ği̇
15
Kasimpaşa A.ş. Kasimpaşa A.ş.
15
Hesap.com Antalyaspor Hesap.com Antalyaspor
15
Zecorner Kayseri̇spor Zecorner Kayseri̇spor
14
İkas Eyüpspor İkas Eyüpspor
13
Misirli.com.tr Fati̇h Karagümrük Misirli.com.tr Fati̇h Karagümrük
9