Fırat Kalkanı operasyonunun 21. gününde 6 DEAŞ hedefine 13 top mermisi atıldı, 6 terörist etkisiz hale getirildi.

Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından DEAŞ başta olmak üzere terör örgütlerinin oluşturduğu tehdidi bertaraf ederek hudut güvenliğini artırmak ve koalisyon güçlerine destek vermek maksadıyla 24 Ağustos 2016 tarihinde başlatılan Fırat Kalkanı Harekatı'nın Türkiye'nin uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları ve BM Sözleşmesi'nin 51'inci maddesinde yer alan meşru müdafaa hakkı ile BM'nin DEAŞ'la mücadeleye yönelik almış olduğu kararlar çerçevesinde sürdürüldüğü belirtildi. TSK, 13 Eylül 2016 gününe kadar Fırat Kalkanı Harekatı'nda meydana gelen gelişmelerle ilgili Suriye sınır hattında gerekli emniyet tedbirlerinin alındığını, Cerablus ve Rai bölgesinde halen kontrol edilen bölgede keşif, gözetleme, hedef tespiti ve ele geçirilen bölgelerde (845 kilometrekare) oluşturulan savunma tedbirlerini geliştirme faaliyetlerine devam edildiğini açıkladı. Ateş destek vasıtaları tarafından harekat sahasında bulunan 6 DEAŞ terör örgütü hedefine (Vukuf güneyi) toplam 13 Fırtına obüs mermisinin atıldığı, Hava Kuvvetleri'ne ait uçaklar tarafından hava harekatı icra edilmediği, ani çıkacak hedeflere yönelik olarak yerde bekler uçak görevlendirildiği ifade edildi. Toplam 524 hedefe ise 2 bin 245 atış yapıldığı kaydedildi.

6 DEAŞ terör örgütü mensubu etkisiz hale getirildi

Koalisyon güçleri tarafından Yahmul, Kafer Khan, Güzel Mezra ve 2 kez Cakka (Zeytinlik) bölgelerinde tespit edilen DEAŞ unsurlarına yönelik 5 hava harekatı icra edildiği belirtilen açıklamada, 6 DEAŞ terör örgütü mensubunun etkisiz hale getirildiği, 4 havan ve 2 savunma mevziinin imha edildiği kaydedildi. Suriye sınır hattında bir adet Bayraktar İHA ile kesintisiz keşif ve gözetleme faaliyetinin icra edilmekte olduğu, AFAD ve Kızılay'a ait unsurlar ile Özgür Suriye Ordusu ve sivillere yönelik lojistik faaliyetlerin kesintisiz olarak sürdürüldüğü bildirildi. Terör örgütleri tarafından kullanılan ve hudut bölgesinde güvenlik riski doğuran Suriye kuzeyinde icra edilen koalisyon harekatına destek veren Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bölgede yaşayan sivil halkın zarar görmemesi için her türlü tedbiri almakta olduğu ve bu konuda azami hassasiyet gösterdiği ifade edildi.