Geleneksel Türk Okçuluğu, festivale damgasını vurdu

Samsun’un 19 Mayıs ilçesinde düzenlenen Nebiyan Kültür ve Doğa Festivali’nde(Nebiayanfest) gerçekleştirilen Geleneksel Türk Okçuluğu etkinliği, sporun ötesinde tarih, kültür ve sanatla yoğrulmuş yapısıyla büyük ilgi gördü.
19 Mayıs ilçesinde bu yıl dördüncüsü düzenlenen Nebiyan Kültür ve Doğa Festivali, doğa sporlarının yanı sıra kültürel etkinliklere de ev sahipliği yaptı. Festivalin en dikkat çeken etkinliklerinden biri ise Geleneksel Türk Okçuluğu oldu.
Etkinliğe katılan Geleneksel Türk Okçuluğu eski yönetim kurulu üyesi ve antrenörü Recep Şengül, bu kadim sporun yalnızca fiziksel bir faaliyet değil; tarih, sanat ve kültürle iç içe geçmiş, köklü bir yaşam biçimi olduğunu ifade etti. "Geleneksel Türk okçuluğu modern okçuluktan çok farklıdır. Sadece spor değil, aynı zamanda bir kültür hazinesidir. Sadak, tirkeş, sal, onçbaşı, tunç, kerti gibi kendine has bir literatürü vardır" diyen Şengül, kullanılan ekipmanların da tamamen organik ve geleneklere uygun olduğunu vurguladı.
Şengül, 18. yüzyıla ait sadak, Kafkas kıyafeti, kemer gümüşlüğü ve kompozit yay gibi geleneksel parçaları tanıttı. Yayların manda boynuzu, akçaağaç ve hayvan sinirinden, okların ise ahşap, demir uçlu ve kaz tüyünden yapıldığını belirtti. Ayrıca okçulukta kullanılan yüzüklerin kemik ve boynuzdan üretildiğini, üzerlerinde aile armaları, tarihî motifler ve kökeni yansıtan semboller bulunduğunu ifade etti.
Etkinlikte konuşan Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ) Ziraat Fakültesi akademisyeni Ünal Kılıç ise geleneksel Türk okçuluğuna yaklaşık 7 yıl önce başladığını ve bu sporu üniversitede seçmeli ders olarak öğrencilere aktardığını belirterek, "Atalarımızın yaptığı bu sporu yapmaktan gurur duyuyorum. Onların attığı gibi ok atıyor, o duyguyu yaşıyorum. Yeni nesle bu kültürü aktarmak için elimizden geleni yapıyoruz" dedi.
Festival kapsamında gerçekleştirilen Geleneksel Türk Okçuluğu etkinliği, hem tarihî unsurlarıyla katılımcılara bilgi verdi hem de kültürel bir mirasın canlı tutulmasına vesile oldu.