BAYBURT (AA) - Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, "Türkiye Cumhuriyeti olarak yanı başımızda gelişen ve büyüyen yangınlara seyirci kalmamız, gözümüzü yummamız kulağımızı kapatmamız mümkün değil" dedi.

Eker, partisinin Bayburt il teşkilatı tarafından Şair Zihni Kültür Merkezi'nde düzenlenen il danışma kurulu toplantısına katıldı.

Bakan Eker, burada yaptığı konuşmada, adı barış olan bir dinin mensuplarının maalesef gözyaşı içinde olduğunu ifade ederek, "Yanı başımızda, Orta Doğu'da Suriye'de, Irak'ta, Filistin'de, Mısır'da, Müslüman'ların yaşadığı bu coğrafyada bu hadiseler vuku buluyor. Bunların hepsinden ibret almamız gerekiyor. Bunların hiçbirisi bugün olan, bugün ortaya çıkan sebepler değil. Hepsinin tarihi sebepleri var. Buralar, uluslararası güç devşirmek isteyenlerin hep oyun sahası, oyun alanı oldu" dedi.

Yaşanan olayların Türkiye'nin yanı başında olduğunu belirten Eker, şöyle devam etti:

"Türkiye Cumhuriyeti olarak yanı başımızda gelişen ve büyüyen yangınlara seyirci kalmamız, gözümüzü yummamız, kulağımızı kapatmamız mümkün değil. Eğer yanı başınızda, komşu topraklarda bir yangın varsa bu yangın bize de gelir. Onun için basiretle dirayetle gelişmeleri takip edip, kendi milli menfaatlerimiz doğrultusunda, evrensel değerlere yaslanıp kendi yerli düşüncemizin gereği olarak tedbirler almamız, buna uygun politikalar üretip, strateji geliştirmemiz gerekiyor."

Türkiye'nin dış politikasını, geniş bir perspektifte, güncel olarak değil, tarihsel olarak, ülkenin çıkarlarını koruyacak bir anlayışla şekillendirdiklerini ifade eden Eker, "Zalime sen zalimsin dedik. Zalime karşı mazlumun yanında durduk. Medeniyet değerlerimize uygun bölge ve küresel politikalar benimsedik, uyguladık ve uygulamaya devam ediyoruz" dedi.

IŞİD bahanesiyle gerçekleştirilen eylemlere de değinen Bakan Eker, şöyle devam etti:

"Kobani üzerinden gelişen hadise, Türkiye'ye dönük 2013 yılından itibaren zaman zaman çeşitli fırsatlar ve bahanelerle uygulanmaya çalışılan bir kaos planının parçası. Ne zamanki Türkiye ekonomisini güçlendirdi ne zamanki Türkiye IMF borçlarını bitirdi ne zamanki Türkiye 3. boğaz köprüsünün temelini attı ne zamanki Marmaray'ı açtı ne zamanki 77 milyon insan kim varsa hepsi kardeştir, hepsi bir arada yaşar, biz 77 milyon arasında barışı, kalıcı bir şekilde tesis edeceğiz dedik ve bunun gözle görülür somut adımları atıldı, bundan rahatsız olunmaya başlandı. Paralel yapılar da dikey yapılar da Gezi eylemleri de 17 Aralık'lar da hepsi, sözüm ona Kobani olayları da aslında hepsi bu tür olayların farklı boyutlardaki tezgahlarından ibarettir."

Yaşanan olayların iyi analiz edilmesi gerektiğini vurgulayan Eker, şunları kaydetti:

"Kobani olayları da tıpkı 17 Aralık gibi, tıpkı Gezi gibi büyük bir kaos planın parçasıydı. 6-7-8 Ekim tarihlerinde vuku bulan olaylar. Vandalizm, yakıp yıkma yağma, karanlık teşebbüsler, cinayetler. Dün Diyarbakır'da bir astsubayımız, sivil giyimli, eşiyle birlikte alışveriş yapıyordu. İki hain, iki karanlık düşünce sahibi, iki katil arkadan, maskeli, ensesine ateş etmek suretiyle onu şehit ettiler. Geçen Hakkari Yüksekova'da benzer olay yaşandı. Türkiye'nin bu alandaki politikasını ters düz etmek, Türkiye'nin başlattığı birlik ve beraberlik sürecinden geri adım atılmasını isteyen karanlık bir zihniyetin, kandan ve gözyaşından beslenen bir zihniyetin, planı, oyunu, tezgahı."

IŞİD'in Kobani'deki saldırılarına değinen Eker, şöyle devam etti:

"IŞİD'in oraya getirilmesi de bir planın parçası. Bekledikleri şey şuydu; Türkiye, kaçan masum kadınları çocukları içeri almayacak, buralarda katliamlar yapılacak. Türkiye, hiçbir terör örgütüne hiçbir zaman destek vermedi. Aksine bunlara karşı da her zaman mücadele içerisinde oldu. Şu anda Türkiye üzerinden, Türkiye'nin desteği ile Türkiye'nin yardımıyla IŞİD'e karşı savaşmak üzere gerek Peşmerge güçleri, gerek Özgür Suriye Ordusu'nun silahlı unsurları, Türkiye üzerinden gelip IŞİD'e karşı mücadele ediyor. Hani Türkiye IŞİD'i destekliyordu. Söyledikleri başından beri iftiraydı." 

Bakan Eker, Pamuktaş köyünde organik koyuculuk işletme tesislerini inceledi, ardından Bayburt Organize Sanayi Bölgesi'nde bir süt ürünleri tesisinin açılışını yaptı.