Nice şiirler, sözler, yazılar vardır gurbetle ilgili. Bir şekilde yaşamış birileri gurbeti ve anlatmak istemişler. Esasen ender bir durum değildir bir şekilde bulur bizi. Çeşit çeşittir bana sorarsanız; ruhun, duygularının, bedeninin gurbetini yaşayıp dururuz.
Ruhun gurbeti ona istediğini vermemek, bazen dinlememek onu hatalar yapmak ve hatalardan ders almak, bazen onun mutluluğunu başka hazlarına değişmek, bazen onu görmemek duymamak. Bazense onu gurbete yollamamak, onu dinlemek sılaya kavuşmak onunla.
Duyguların gurbeti de var. Bedenlerimiz bir han gibi duygularsa yolcular. Bu duygular/yolcular her hana uğrar. Bazıları güzel karşılar ağırlar hanlarında, bazıları hanın kapıları kilitler açmak istemez kapıyı, bazıları anahtarını kaybetmiştir nasıl açacağını bilemez , bazıları başlamıştır hanı yıkmaya bazısı isteyerek bazısı istemeyerek. Bazen öyle kalabalıktır ki yolcular bu han canlanır yerinde duramaz neşeyle dolar, bazen de öyle ağır ve gürültülüdürler ki han da dayanmaz. Bazen tadilat yapar han kendine bazı duyguları alır bazılarını almaz, belki de en çok o tadilatlarla kendine gelir.
Bedenin gurbetiyse en çok alımıza gelen, birinin ailesinden, sevdiklerinden, doğup büyüdüğü yerden uzak kalması. Bazen şehirler bazen ülkeler gezer bedenler. Ama değişmeyen bir tüm duygularıyla ve ruhuyla beraber gelmiştir gurbete. Yabancıdır geldiği yere bakar etrafına tanımaya, anlamaya çalışır. Ama insan öyle mükemmel programlanmıştır ki vücudunun her hücresinin her saniye yaptığı gibi uyum yeteneği vardır ve bir şekilde uyum sağlamaya çalışır ve çoğunlukla başarır. Bunu başarana kadar gurbet çok şey öğretir;
-İnsanlardan beklentilerini kısmayı hatta çoğunlukla bir şey beklememeyi, ve beklentileri kısmanın insana verdiği hazzın aslında ne kadar da insanı rahatlattığını,
-Kimseye gereğinden fazla değer vermemeyi, verirsen ne kadar üzülebileceğini, insanların tavırlarının bir anda ne kadar değişebileceğini
-İnsanlarda adaletin aslında çok ender rastlandığını, bulduğunla yetinmeyi,
-İnsanların paylaşımlarının az olmasına rağmen onlara bakmayıp eğer paylaşabilmeyi ve onun mutluluğunu yaşamayı
-Bir gülen yüz ve bir hal hatır sormanın bazen ne kadar da mutlu ettiğini…
Ve daha nicelerini öğretir.
İşte bir ömür geçer bu gurbetler içinde demlenmeye çalışırız acizane. Bedenlerimiz gurbette de olsa asıl demimizi ruhumuzu gurbete yollamadığımız kadar ve duygularımızı ağırladığımız kadar alırız her dem.