Son zamanlarda bilişim teknolojilerinin gelişimi sağlık hizmetlerine de çeşitli şekilde yansımıştır. Bunlardan birisi de hastalara ait her türlü bilginin elektronik ortama konulmasıdır. Hasta ile ilgili kimlik ve iletişim bilgileri, hastalığının hikâyesi, öz ve soy geçmişi, muayene bulguları, konulan tanı, yapılan tetkikler, uygulanan tedavi, hastalığın seyri gibi bilgiler otomasyon sisteminde yer aldığı için kolayca ulaşılmaktadır. Bu kolayca ulaşım tıbbi ve mali açıdan rahatlık getirmektedir. Doktor tek tuşa dokunarak hastası ile ilgili her türlü bilgiye birkaç saniyede ulaşabilmektedir. Diğer taraftan hasta işlemlerinin faturalandırması da çok kolay olmaktadır.
Her sistemde olduğu gibi bu sisteminde bazı problemleri ortaya çıkmıştır.
Bunlardan bir tanesi hastaya ait her türlü bilgiye hastanın tedavisi ile ilgili olamayan diğer hastane personeli tarafından kolayca erişilebilmesidir.
Sağlıkla ilgili verilerin gizliliğinin ihlali Avrupa İnsan Hakları mahkemesi tarafından, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 8. Maddesinin 1. fıkrasındaki Özel hayata, aile hayatında, konuta ve haberleşmeye saygı hakkı olarak yorumlanmaktadır*.
Bu durumda acilen hasta bilgilerinin güvenliği sağlanması konusunda çalışmalar yapılması ilerde çıkacak adli ve etik sorunları önleyebilir.
Hastane otomasyon sisteminin diğer bir problemi de adli vakalarda karşımıza çıkmaktadır. Adli vakaların kayıtlarının sadece elektronik ortamda olması, bu kayıtlara ilgisiz kişilerin ulaşması ve değişikler yapabilmesi söz konusudur.
Adli vakalar yönünden de acilen hasta bilgi güvenliği gerekmektedir. Bu konuda gerekli tedbirlerin alınmaması çok ciddi adli sorunlara yol açabilecektir.
Sonuç olarak, elektronik ortamdaki hasta bilgisi güvenliği üzerinde çalışılması gereken bir sorun olarak görünmektedir.
*Medimagazin Dergisi