Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Sumru Çelikcan

Kızını Dövmeyen Dizini Döver…

29 Eylül 2009 - 16:25 Yorum: 10

Geçmişten bu güne hep kız çocuklarının yaptıkları ailelerine mal olmuştur. iyi de yapsalar ailelerine mal olur. Kötüde yapsalar ailelerine mal olur.
Günümüz şartlarında kadın,erkek ilişkileri daha net çerçevelerde yaşanmaktadır.Evlilikler flört aşamasından sonra yaşanmaya başlanmıştır.Eskiden flört eden,severek,anlaşarak evlenen insanlar yok muydu?Tabi ki de vardı. Fakat bu kadar açık değildi, göz önünde yaşanmıyordu. Ayıp sayılıyordu o zamanlar. Şimdi ise tam da olması gereken gibi. İnsanların en büyük iletişim yolu; konuşmak, anlaşmak değimlidir? Bir takım sınırlar çerçevesinde, saygıyı kaybetmeden flört neticesinde yapılan evlilikler bana göre son derece medeni. Gelelim görücü usulü evliliklere. Hala günümüzde mevcut. Onlarada son derece saygı duyuyorum. Fakat birçoğuna sorsanız, eminim ki keşke seçme şansımız olsa idi diyecekler. İnsanların seçme hakkına sahip olmaları son derece önemli.
“Kızını dövmeyen dizini döver” ne kadarınız bu cümleye katılıyorsunuz bilmiyorum ama bence ne amaçla, ne sebeple söylendiği belli olmayan bir atasözü. Şu anda bu yazdıklarımı okurken, bu mevzu nereye bağlanacak diye düşünenleriniz vardır. Münevver cinayetinden sonra ortaya çeşitli tartışmalar atıldı. En başta Celalettin Cerrah olmak üzere bazı insanların ilk tepkisi “ailede kızlarına sahip çıksaydı” şeklinde oldu. Ben geçmiş yazılarımda da Celalettin Cerrah ın talihsizce bir açıklama yaptığını belirtmiştim. Ailenin neden kızlarının erkek arkadaşı olduğunu bile bile kızlarına tepki göstermeyip, görüşmelerine müsaade etmeleri tepki nedeni oldu. Şimdi soruyorum size?
Bir bayanın bir erkekle gönül bağı kurması ne kadar kötü olabilir?
Bir bayanın sevdiği, evlenip yuva kurmayı istediği adamla, ailesinin bilgisi dâhilinde görüşmesi nasıl bir cezayı gerektirir?
Birçoklarımız severek, anlaşarak evlendik. Ailelerimiz bildi. Onayladı. Birbirimizden emin olduğumuz anda evlenme kararı almadık mı? İyi ya da sonu kötü oldu. Orası ayrı bir tartışma konusu. Fakat bir bayan iyi bir evlilik yapınca “ailesi iyi yetiştirdi, kız ne güzel yuvasını kurdu “ , eğer kötü bir evlilik yapıp sonu kötü gelmişse “ailesi başını çok boş bırakmıştı, belliydi”oluyor. Erkek içinde geçerli bu. İyi bir işi varsa,”aferin ailesine” işsizse “ya oğullarını adam edemediler” oluyor. Biz millet olarak ne kadar çok biliyoruz her şeyi. Ne kadar suçlamaya hazır bir milletiz. Kimin ne yaşadığını, ne hissettiğini bilmeden ne kadar herkesin her şeyi hakkında yorumlar yapıp ta, hiç kendimize, kendi yakınlarımıza dönüp te bakmıyoruz.
Bu gün çok sevip, saydığım bir ağabeymle Münevver hakkında konuşurken; ben ailesini suçluyorum, dedi. Neden diye sorduğumda,sahip çıkmamışlar,bile bile erkek arkadaşı olmasına izin vermişler, dedi.Ve beni büyük bir hayal kırıklığına uğrattı.Çünkü olaylara da ha net,da ha derinden,da ha herkesle empati kurarak, anlamaya çalışarak bakmasını beklerdim.
Aileler çocuklarına bir yere kadar müdahale etme şansına sahip. Artık gençler da ha bilinçli ve kararlı. Kendi yollarını kendileri çiziyor. Hayatta her şey kader. Hiç bir şey tesadüf değil. Sadece o tesadüf sandıklarımızı şekillendirmek bizlerin elinde. Münevver in ailesi cem in ruh hastası olduğunu bilemezdi. Zavallı münevver de bilemezdi. Bu sadece kadın erkek ilişkisi içinde geçerli değil. Dostlarımızla, arkadaşlarımızla görüşürken bazen ne kadar yanıldığımızı anlıyoruz sonradan. Bu kız sadece sevdi. Ailesinin arkasından, gizleyerek, yalanla dolanla iş çevirmedi. Açık oldu. Sevdim, okullarımız bitince evlenmeyi düşünüyoruz dedi. Ama karşısında ki insanın içine girip okuyamadı fikirlerini. Eğer evlenmiş olsalardı. Kimse,” kızını dövmeyen, dizini döver” diyebilecek miydi? Ne güzel, sevip evlenmişler olacaktı. Aylardır tartışılan bu mevzunun bana göre gereksizliğini anlatmaya çalıştım. Acılı bir anne ve baba. Asla bu şekilde yargılanmayı hak etmeyen bir aile. Lütfen herkes biraz da ha duyarlı olsun. Konuşmak çok kolay. Ama düşünüp, anlamaya çalışmak, hak vermeye çalışmak, çok yönlü bakmak ne yazık ki zor geliyor. Zor olanı yapın ve birazda olsa vicdanınızı dinleyin. Bu ülkede kızlarının erkek arkadaşı olmasına izin verenler mi suçlu? Oğulları katil olan analar babalar mı suçlu? Evlatlar mı suçlu? Toplum mu suçlu? Bunları ayrı ayrı ele alıp düşünün. O zaman bu kısır döngünün ne kadar gereksiz olduğunu anlayıp, suçlu aramak yerine çözümü bulmaya çalırsınız. Hayatta her şeyin insanlara dair olduğunu, kimin başına her an ne geleceğinin belli olmadığını, eleştirmek yerine ders alıp da ha dikkatli yaşamayı ilke edinmeyi öğrenmiş oluruz…

YAZARIN DİĞER YAZILARI