Sokaklarına sinen kan izlerine, kurulan hayallerin dönüştüğü enkazlara, sahipsizlikten ölen yüzlerce canlıya, yitip giden vatandaşlarına, yıkılan camilerine, okullarına, öğrencilerine, esnafına, geçmişine ağlar mı bir şehir.
Şehirlerin dili olmasa da bazı şehirler vardır. Öylesine ağlar ki gözlerinden kanlı yaşlar akar.
Birçoğumuzun görmediği yahut görmek istemediği şehrin adı Malatya ise gözleri yaşlı, kalbi buruk, kimsesiz ve daima yaralıdır. Kimseler bu şehrin kanayan yarasını görmek istemez. 6 Şubat depreminde bir kez daha sahipsiz olduğumuzu ne yazık ki iliklerimize kadar hissettik. Sesimizi duyan, şehrimizi sahiplenen bir tek rahmetli 8. Cumhurbaşkanımız Turgut Özal vardı. Keşke hayatta olsaydı da şehrimizi tekrardan ayağa kaldırsaydı.
Şehir merkezimiz adeta tanınmaz hale gelmiş. Hiçbir binanın ışığı yanmıyor. Sağlam tek bir bina, iş yeri, alış veriş merkezi kalmamış. Her tarafımız moloz yığınına dönmüş. Sularımız depremden dolayı iki aydır çamurlu akıyor. İnsanlarımızın psikolojileri alt-üst olmuş durumda. Milletimiz bu aralar düşünceli olduğu kadar bir o kadar da endişeli. Çadırlarda kalan yüzlerce insanın üzerine, adeta mermi gibi yağan yağmurlar ve soğuk geceler bitmek bilmiyor. Konteyner kentlerde kalanlar bir nebze olsun daha şanslı olduğunu düşünerek hayata tutunmaya çalışıyor. Enkaz yığına dönen mahallelerimizde, köylerimizde, sokaklarımızda kurulan her bir çadırda birden çok aile kalıyor.
808.692 nüfuslu ilimizde bir çok vatandaşımız şehri terk etti.Tahmini 150.000 vatandaşımız şuan memlekette kalmaya devam ediyor. Böylesine üzücü bir tablo karşısında ilimizden söz etmeyenleri, durumumuzu iyi göstermeye çalışanları görünce, moralim daha da çok bozuluyor. Bu nasıl bir ruh halidir kardeşim, gerçekten anlamış değilim.
Malatya'da hiç deprem yaşanmamış gibi şehrimizi hiçe sayan kurumların, açıklamalarını görünce bu kadar da olmaz diyorum.
Nasıl olurda Malatya'dan söz etmezsiniz.
Yazıklar olsun size...
Yazıklar olsun Malatya'yı görmezden gelenlere.
Hiçbir haber kanalında şehrimize yer vermemek nasıl bir vicdansızlık ve duyarsızlıktır.
Afad denen kurum Malatya'yı sahipsiz mi sanıyor?
Ankara'daki yetkililer destan şehrini öksüz mü görüyor?
TRT'de çalışan beyzadelerimize ya ne demeli. lütfedip ilk defa Malatya için bir açıklama yaptılar.
Şu haber kanallarını bir türlü anlamıyorum. Kaç kuruş istiyorsunuz; enkazımızı, içler acısı durumumuzu çekip yayınlamanız için?
Söyleyinde ona göre ödemenizi yapalım.
Yaptığınız gerçekten hiç hoş değil. İller arasında ayrımcılık yapmaktan vazgeçin.
Malatya ilimize yaptığınız hatadan, yanlıştan biran önce dönün.
1.500 vefat haberi sizi tatmin etmedi mi? Malatya'da daha kaç kişinin ölmesini bekliyorsunuz.
Malatya'yı bu zorlu günlerinde yalnız bırakacaksınız, destek olmayacaksanız söyleyin de bilelim.
Afad kurumunun müdürleri, başkanları, amirleri, yetkilileri Malatya acil destek bekliyor.
Ey Siyasi Parti Genel Başkanları! Malatya sessizlik içinde ölüyor iken hiçbir şey olmamış gibi siyasi gündemlerle bizi yok sayamazsınız.
Lütfen şehrimize sahip çıkın !
Ey Malatya'mızın siyasetçileri, aydınları, iş adamları, haber kanalı sahipleri, sporcuları, sanatçıları, başkanları, valisi, üst düzey bürokratlar! Ne olursunuz şu ölü toprağını biran önce, üzerinizden atın. Biliyorum hepiniz elinizden geleni fazlası ile yapıyorsunuz. Lakin gördüğüm tablo yapılan çalışmaların yeterli olmadığı kanaatindedir. Bir yerlerde bir şeyler eksik. Biraz daha şehrimiz adına sizlerden çaba istirham ediyorum. İki ay olmuş hâlâ esnafımıza tek bir konteyner verilmemiş. Çadırların içinde yağan yağmurlarla beraber halkımız perişan vaziyette. Konteynerlerin sayısı da ayrıca yeterli değil. Ulusal basında ve Ankara'da sesimiz güçlü çıkmıyor. Durumu tam olarak izah edemiyorsunuz. Yetkililere Malatya diye bir ilin olmadığını hatırlatın. İnanmayanlara şehir merkezini bizzat gezdirin. Kör ve sağır değillerse heralde bir şeyler anlarlar diye düşünüyorum.
Şehrimizin biran önce toparlanması için daha büyük desteklere ihtiyacı var. Herkes biran önce elini taşın altına koysun, kenarı çekilmesin, banane demesin, sesi biraz daha gür çıksın. Malatya'm için acil yardım kampanyası başlatın. Türkiye'de ne kadar özel harfiyat kaldırma firması varsa Malatya'ya getirin.
Şehrimizi moloz yığını görüntüsünden kurtaralım. İlk etapta acil olarak esnafın ayağa kalkması lazım. Buna yönelik çalışmalarınızı hızlandırın. Depremde devlet üniversitelerimizin ve okullarımızın bir çok binası hasar aldı. Yeni dönemde eğitim ve öğretime açılamayacak vaziyette. Gerekli işlemlerin hızlı bir şekilde yürütülmesi lazım.
Bu şehir hepimizin, ayağa kaldırmak boynumuzun borcudur.
Malatya'yı öksüz, Ankara'yı sessiz bırakmayın.
Şehrimizin tekrardan ayağa kalktığı, güzel günler görmek temennisi ile kaysı kentimin her bir vatandaşına selam olsun.
