Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Yasin Tanır

Malatya'mızın En Büyük Sorunu Yöneticilerdir!

25 Mayıs 2024 - 14:43 Yorum: 0

Yaklaşık birkaç ay önce zamanında Malatya'mızın bir kurumunda üst düzey  makamlarda görev yapmış, bir  ağabeyimle biraraya geldik. Kısa  bir hasbihâlden sonra; 

Yasin kardeşim! yazıyorsun ama kimin umrunda. Başını ağrıtmaya ne gerek var. Bu şehri yöneten yöneticilerimiz, senin yazdıklarını bilmiyorlar mı? Düşman kazanmaya ne gerek var. Vallahi şirin gözük kaybetmezsin. Bir kaç gün sonrasında ise başka bir abimiz muhalefet olma kardeşim. Memleketin sorunlarını senden başkası dile getirsin. Senden başka kimse yok mu sanıyorsun bu memlekette?

 Bak benim keyfim yerinde. Ben kimseye karışmıyorum kimsede bana bir şey demiyor. 

Sonra bir hayli bu cümleler üzerine düşündüm. Yok arkadaş yok ben sizin düşündüğünüz gibi biri olamam. Herkesten bir farkım olacaksa susmamalıyım diye düşündüm. Herkesin dilsiz şeytan olduğu, kabuğuna çekildiği Malatya'mızda mücadeleme devam etmeliyim. Bir şehir düzelecekse ben yok olmaya razıyım. İnsanların ağladığı yerde gülmek vicdansızların, karaktersizlerin, ahlaksızların işidir.

Bir yerlerden makam ve mevki kapmak uğruna dahi olsa, yanlışlara asla göz yumamam. Her önüme gelenin önünde ceketimi ilikleyip, zulmü alkışlayamam.

Malatya'da  yıllardır cenaze namazı kılınıyor. Memleket düzelmiyor, birileri sürekli davul zurna çalıyorsa,  yanlış ilerleyen birşeyler var demektir.  Herkes herşeyin farkında olsa da asıl meseleye geleyim.

Malatya’nın doğal güzelliklerinden biri olan temiz havası, son zamanlarda gözle görülür bir şekilde kirlenmiş durumda. Depremin yarattığı yıkımın etkisiyle birlikte ortaya çıkan toz ve  duman insan sağlığını tehdit eder bir hâle geldi. Yıkımlar ise kontrolsüz bir şekilde yapılmaya devam ediyor. İnşaat şantiyesine dönen ilimizde, insanların yürüyebileceği tek bir kaldırım dahi yok. Yerel temsilciler, sivil toplum örgütleri ve odaların fikirleri alınmadan, halkımız yok sayılarak merkezi yönetim tarafından;  bilinçsiz planlamalar yapılıyor.

Barınma, ticaret, ulaşım, eğitim, beslenme, sağlık ve çevre gibi sorunların çözümünün gecikmesi nedeniyle şehrimiz günden güne göç veriyor. Böyle giderse şehirde kimse kalmayacaktır. Depremden sonra pek çok kişi işsiz kalıp açlık sınırının altında ücretlerle çalışarak  geçinmeye çalışıyor. Toplum Yararına Proje (TYP) adı altında çalışanlar ise işsiz kalma korkusuyla karşı karşıya. Depremler nedeniyle kentimizde 20 bine yakın esnafın iş yeri yıkıldı. 3 bin 200 esnafımız konteynerde veya geçici iş yerlerinde hizmet veriyor. Esnaflarımız  biran önce yetkililer tarafından işyerlerinin yapılmasını ve teslim edilmesini istiyor.

Malatya'mızda 74 ayrı konteyner kentte kalan toplam kişi sayısı 117 bin 667 şuana kadar anahtar teslimi yapılan  6 bin 100 kişi. Onlarda henüz bazı eksiklikler yüzünden evlerine geçmiş değil. Depremde  evleri yıkılan, konteyner kentlerde ve kirada kalan zor günler geçiren vatandaşlar,  biran önce yapılan Toki evlerinin kura yoluyla teslim edilmesini heyecanla bekliyor.

Ne yazık ki 6 Şubat depremleri sonrası  acımasız, fırsatçı, rantçı ev sahipleri, esnaf ve yöneticilerin elinde kân ağlayan ve görülmeyen bir şehrimiz var. Bir yıl içerisinde TOKİ " Adana'da 9 bin 456, Adıyaman'da 6 bin 204, Diyarbakır'da 9 bin 610, Elazığ'da 6 bin 962, Gaziantep'te 24 bin 148, Hatay'da 73 bin 971, Kahramanmaraş 43 bin 194, Kilis 1974, Malatya 31 bin 19, Osmaniye 6 bin 131, Şanlıurfa 10 bin 410 konut olmak üzere 223 bin 79 " konut inşa edecek. Tabii ki yapılsın ama eşit bir dağılım olmadığı göz önünde. Malatya sahipsiz denildi mi kızanlar bir zahmet sesinizi birazda Ankara'da yükseltebilirsiniz.

Geçenlerde bir milletvekilimizin paylaşım  yaparak halkımızı davet ettiği, yalnız kendisinin katılmadığı rezerv alan toplantısında yaşananlar, Malatya'mız adına adeta utanç vericidir.
 Rezerv alan sayısı ve her alanın kesin sınırlarının belirsizliği halkımızı çileden çıkarmaya devam ediyor.
 Rezerv alan belirleme ve yapımına başlama kriterlerinin belirsizliği nedeniyle "ben yaptım oldu" mantığı ile kamu menfaatine olmayan, bireysel ve grupsal menfaatlere hizmet eden kararlar Malatya kimlere peşkeş çekiliyor sorusunu akıllara getiriyor. Ayrıca Malatya'mızda suç ve asayiş olayları açısından yaşanan deprem sonrası oldukça hareketli bir yıl geçirdi. Özellikle depremden sonra uyuşturucu trafiği, hırsızlık olayları, taciz olayları, silahlı çatışmalar, kentte güvenlik sorunlarının ne denli ciddiye alınması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Özellikle konteyner kentlerde güvenlik zaafiyeti kısmen çözülmüş olsada Malatya genelinde asayiş olaylarına müdahale noktasında eksiklikler var. Diğer bir sorun ise 6 Şubat depremlerinin ardından şebeke sorunu, elektrik, doğalgaz, alt yapı gibi birçok eksiğin yanında Malatya’da yaşanan  internet sıkıntısı. Özellikle sınavlara hazırlanan öğrenciler, üniversiteler, esnaflarımız, vatandaşlar bu konuda büyük mağduriyetler  yaşıyor. Şehir merkezimiz, ilçelerimiz ve  birçok bölgede telefonlar  çekmiyor. 

 Malatya’da birçok noktada  ana cadde ve sokaklarda halen gece lambaları yanmıyor ve adeta hırsızlara davetiye çıkartıldığı gibi, insanlarımızın şehri terk etmeleri için psikolojik olarak zemin oluşturuyor. 

Bir yılın sonunda artık herkes, molozların ve kepçelerin yıktığı bozuk ve çamurlu sokaklarda yürümeye alışmış görünsede bize bu yaşamı layık görenleri Allah'a havale ediyorum.

Gencinden yaşlısına herkes, kentte bir yılda "sadece enkazların kaldırıldığını, başka hiçbir şeyin değişmediğini" söylüyor.

Evi orta hasarlı olan bir  insan evini bırakıp gitmek istemiyor çünkü onun yerine yeni bir ev inşa etmenin mümkün olmadığına inanıyor."

Yüz binlerce kişinin daha ne kadar konteyner kentlerde ya da çadırlarda yaşayacağı sorusu ise belirsizliğini koruyor.

Bunca sorunun ve sıkıntının olduğu memleketi yaşanmaz ve çekilmez kılan en büyük sorun; şehrimizi yöneten yöneticilerdir. Kafalarına göre memleketi yöneten beceriksizler ordusuna; bir öneride bulunulsa dâhi kişisel tehdit olarak algılayan bir anlayış olduğu sürece, Malatya'nın ayağa kalkması ve toparlanması imkansızdır.

Parti, makam, mevkii farketmeksizin bu şehirde nefes alan bütün yöneticilere tavsiyem; elinizi taşın altına koyamıyorsanız, makamları daha fazla işgal etmeyin derim. Sizin yerinize bu şehri yönetmeye talip olan binlercesi sırada bekliyor. Bu şehri yönetmeye talipseniz ya adam akıllı yönetin yada önümüzden çekilin. Malatya çiftçinin, esnafın, öğrencinin, Malatya sevdalısı yiğitlerin memleketidir. Bu şehrin yüzyıllık geleceğini  keyfi yönetimlere, iş bilmezlere, Ankara koridorlarında kırmızı halılarda yürüyenlere, lüks mekânlarda  cirit atıp; şehrin ahvalinden bi- haber yaşayanlara,  haram yiyeceklerle göbeği önde yürüyenlere bırakmaya tahammülümüz asla yoktur. 

Her millet layık olduğu şekilde yönetilir ve her millet icraatına tahammül ettiği yönetimin mesuliyetine ortaktır.

Şehrini seven sahiplenen kaysı kentimin güzel insanlarına selam olsun.

YAZIYA YORUM YAP
UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderilen, yorumlar/yorumcuya aittir.
Hiç bir şekilde Malatyaguncel.com sorumlu değildir.
İHA tarafından geçilen tüm haberler, bu bölümde malatyaguncel.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen İHA ajansıdır.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
deneme bonusu