Namazını bozan imam 1 metre yüksekten düşen çocuğu havada yakaladı

Çorum’da bir cami imamı, yaklaşık 1 metre yükseklikten düşen çocuğu, namazını bozarak havada yakaladı. İmamın refleksleriyle çocuk zarar gelmeden kurtulurken, o anlar kameraya yansıdı.
Olay, Gülabibey Mahallesi’ndeki Kışla Camii’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 14 senedir cami imam hatibi Mustafa Uysal, yatsı namazı sırasında diğer din görevli arkadaşının imamlık yapması üzerine müezzinlik yapmak için müezzin mahfilinde namaz kılmaya başladı. Uysal, namaza başladığı esnada, dengesini kaybeden küçük çocuk, 1 metre yükseklikteki mahfilden dengesini kaybederek aşağı düştü. Durumu fark eden Uysal, namazını bozarak düşen çocuğu ayağından, havada yakaladı. Uysal’ın refleksi sayesinde küçük çocuk, hiçbir yara almadan kurtuldu. Çocuğu güvenli bir yere götüren Uysal, daha sonra namazını yeniden kıldı.
O anlar ise caminin güvenlik kamerası tarafından saniye saniye görüntülendi.

"İbadetten önce can kurtarmak gelir"
Olay anını anlatan Kışla Camii İmam Hatibi Mustafa Uysal, "Yaklaşık 13-14 yıldır din görevlisiyim. Kışla Camii’nde 6 yıldır görev yapmaktayım. Olay günü, yatsı namazını kılacaktık. O çocuğun da babası, namaz kılan din görevlisi kardeşimizdi. Misafir olduğu için ikram ettik. Ben de ön tarafa geçecektim. Cemaat, ’hocam imamın arkasına geç’ dedi ama kalbime bir şeyin gelmesiyle beraber, ’bugün müezzinlik yapayım’ dedim. Müezzin mahfiline geçtim. Namazı kıldık ama çocuk oraya gidiyor, geri geliyor, ’acaba bu çocuk düşer mi, düşmez mi’ düşüncesiyle beraber namaza başladık. Birinci secdeye gittik. İkinci secdeye gittiğim, o anda çocuğun sanki ayağının havaya kalktığını hissettim. Ondan sonra bir baktım, çocuk düşmek üzere ayağını yakaladım. Allah’ın izniyle düşmesini önledik. Kimisi yorumlarda ’50 santim yükseklik’ demiş ama buranın 1 metreden fazla yüksekliği var. Allah muhafaza, çocuk tepe üstü düşebilirdi, boynuna falan bir zarar gelebilirdi. O andaki Rabbimizin bize vermiş olduğu hissiyatla beraber, çocuğun ayağını yakaladık. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın, şuuruyla yetişmiş, inanmış birileri olarak ibadetten önce can kurtarmak gelir. İbadet, sonradan tekrar edilebilir. Bırakın insanı, herhangi bir mahlukat bile olsa, eğer biri zarar görecekse o anda o zararı gidermek gerekir. Sonra ibadeti iade etmek gerekir" dedi.