Yılmaz; Cari açığın temel nedeni
Yılmaz, Gaziantep Genç İşadamları Derneği (GAGİAD) ve Dünya Gazetesinin düzenlediği ''Para Politikaları'' konulu konferansta, 2007 yılı ilk 4 ayında ihracat artış hızının yüzde 25,3, ithalat artış hızının yüzde 15,9 seviyesinde olduğunu söyledi.
Verimlilik artışı ve birim ücretlerin seyrinin, enflasyonla mücadele eden para politikasının tüm ekonominin ve ihracat sektörünün rekabet gücünü olumlu etkilediğini ifade eden Yılmaz, ''İhracat sektörüne, uluslararası alanda rakipleriyle benzer maliyet ve finansman koşullarında çalışabilme olanağı sağlanması son derece önem taşımaktadır'' dedi.
Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''2007 yılında cari açık, yatay bir seyir izlemektedir. 2006 yılının genelinde cari açık, bir önceki yıla göre artış eğilimi göstermiştir. Yüksek enerji fiyatları cari açığa 2006 yılında 4,1 puan katkı yapmıştır. 2007 yılı Ocak ayı itibarıyla yıllık bazda 32,3 milyar dolar seviyesinde gerçekleşen cari açık, sonraki aylarda düşüş göstererek Nisan ayı itibarıyla 31,3 milyar dolara gerilemiştir.
Cari açığın büyüme oranlarıyla doğrudan ve çok güçlü bir ilişkisi vardır. Yüksek yatırım artışı, cari açığın temel nedenidir. Cari açık yapısal bir sorundur. İstikrar ortamı ve düşen faizler, tüketim ve yatırım talebinde artışa yol açmakta, ekonominin yapısal özellikleri artan toplam talebin karşılanabilmesi için özellikle ara malı ithalatını zorunlu kılmaktadır. Kırılganlık yaratan ve risk algılanmasına yol açan yapısında dönüşüm bir gerekliliktir. Cari açık, orta ve uzun vadeli bir bakış açısıyla arz yönlü makro ve mikro politikalarla kontrol edilmeli.''
Yılmaz, doğrudan yabancı yatırımların, 2007 yılında cari açığın finansmanı içinde en yüksek paya sahip kalem olduğunu, güçlü performansını sürdürmesinin beklendiğini ifade etti. Yılmaz, doğrudan yabancı yatırımların temel belirleyicisinin istikrar olduğuna dikkati çekti.
Uzun vadeli kredi girişinin güçlü görünümünü koruduğunu, uzun vadeli kredi ve sermaye girişinin cari açığın finansman kalitesini artıran, kırılganlığı azaltan bir unsur olduğunu ifade eden Yılmaz, sıcak paranın, cari açığın finansman yapısı içindeki payının azalmakta olduğunu vurguladı.
-''HENÜZ ÖNÜMÜZE KOYDUĞUMUZ HEDEFE ULAŞAMADIK''-
Yılmaz, konuşmasının ardından, sanayici ve iş adamlarının sorularını yanıtladı. İş adamlarından yazılı olarak alınan sorular, Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Osman Arolat tarafından Yılmaz'a yöneltildi.
Yılmaz, sorulara verdiği yanıtlarda, şu görüşleri dile getirdi:
''Üretimin artırılması ve ihracata süreklilik kazandırılması konusunda hemfikiriz. Uygulanan programla epey mesafe katedildi. Bankaların açık pozisyonları ortadan kaldırıldı. Bankacılık sağlıklı bir yapıya kavuşturuldu. Kamu maliyesiyle ilgili yapılan düzenlemelerle de epey yol alındı. İç borcun milli gelire oranı yüzde 100 seviyelerinden brüt anlamda yüzde 60, net anlamda yüzde 44-45 seviyelerine kadar düşürüldü. Dolayısıyla Türkiye'nin borç dinamikleri daha uygun hale geldi. Türkiye'nin borcunu çevirip çeviremeyeceğine ilişkin endişeler büyük oranda yatırımcının zihninden silindi.''
Yılmaz, programla fiyat istikrarının sağlanması konusunda önlerine koydukları hedefe henüz ulaşamadıklarını vurgulayarak, ''Dünyada enflasyonu çift haneli yüksek seviyelerden yüzde 10 seviyelerine gelen ve bu oranı sürdürebilen ülke yok. Ya aşağı doğru gideceksiniz fiyat istikrarı sağlayacaksınız ya da yine çift haneli yüksek enflasyona razı olacaksınız'' diye konuştu.
Merkez Bankası olarak programın henüz hedefine ulaşmadığına inandıklarını vurgulayan Yılmaz, dolayısıyla mevcut şartlar altında programın devam ettirilmesi, fiyat istikrarı sağlandıktan sonra hızla üretimi artırıcı, istihdamı genişletici tedbirlere yönelinmesi gerektiğini düşündüklerini ifade etti.
Yılmaz, Merkez Bankası'nın birinci önceliğinin ve yükümlülüğünün, fiyat istikrarını sağlamak olduğunu yineledi.
Türkiye'nin 2001 yılı krizini mali disiplinsizlik nedeniyle yaşadığını belirten Yılmaz, şunları anlattı:
''Hazine bütçe harcamalarının yüzde 15'i kadar Merkez Bankası'ndan kısa vadeli avans çekme hakkına sahipti. 1994 krizinde bunun sürdürülemeyeceği anlaşıldı. Yasada değişiklik yapılarak bu yüzde 15'lik oran kademeli olarak sonlandırıldı. Fakat biz bunu sonlandırıncaya kadar piyasaya o kadar çok karşılıksız para çıktı ki, enflasyonun en önemli nedenlerinden bir tanesi buydu. Dolayısıyla bizim 2001 krizine gelişimizin iki nedeni var. Birincisi maliye disiplinsizliğimiz, ikincisi bankaların denetim ve gözetiminin yeterince yapılmaması ve gerekli önlemlerin zamanında alınmaması. Biz yüksek enflasyonu da ekonomik krizi de mali disiplinsizlik nedeniyle yaşadık.''
-ÖNEMLİ OLAN İSTİKRAR-
Yılmaz, ''Son 6 yılda enflasyonu tek haneye indirebildiysek, ekonomik büyümeyi ortalama yüzde 7,5 seviyesine getirdiysek ve 2001 yılı öncesindeki sıkıntılarımızdan kurtulduysak bunun iki nedeni var. Biri siyasi istikrar, diğeri makro istikrar'' dedi.
Siyasi istikrarın ekonomik istikrarın belirleyicisi olduğunu savunan Yılmaz, ''Bizim için istikrar önemli, istikrarın bir parti ya da koalisyonla sağlanması önemli değil. Yeter ki istikrar olsun'' diye konuştu.
Çok sayıda bürokrat, sanayici ve iş adamının katıldığı toplantı sonunda, GAGİAD Başkanı Yaşar Erturhan, Durmuş Yılmaz ve Osman Aralot'a plaket verdi.
https://www.malatyaguncel.com/yilmaz-cari-acigin-temel-nedeni-1950h.htm
Bu haber Malatya Güncel - Son Dakika Malatya Haber sitesinden yazdırılmıştır.