Eğitim Bir-Sen’den ‘Türkiye’de Suriyeli Çocukların Eğitimi: Güçlükler ve Öneriler’ Raporu
Eğitim Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Her Suriyeli çocuğa kaliteli eğitim sunmak için, başta Milli Eğitim Bakanlığı'nın üst düzey yöneticileri olmak üzere, il/ilçe ve okul yöneticileri ile öğretmenlere, Suriyeli çocuklarla ilgili işlemlerle ilgilenen diğer kamu görevlileri ve sivil toplum örgütleri üzerine düşen görevi yerine getirmelidir. Uluslararası toplumun da Suriyeli çocukların eğitimi için daha fazla destek sağlaması gerektiği görülen bir gerçektir, uluslar arası toplum elini taşın altına koymak durumundadır" dedi.
Eğitim Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Türkiye'de yaşayan Suriyeli çocukların ve gençlerin eğitimi konusunda yapılması gerekenlere ilişkin hazırladıkları "Suriyeli Çocukların Eğitimi: Güçlükler ve Öneriler Raporunu" düzenlediği basın toplantısında açıkladı. Eğitim Bir-Sen Genel Merkezi'nde gerçekleşen toplantıda yaptığı konuşmada Yalçın, Suriye'de 2011 yılından beri devam eden iç savaş yüzünden 13 milyondan fazla insanın evini terk etmek ve bunun yaklaşık 5,5 milyonunun ise komşu ülkelere sığınmak zorunda kaldığını belirterek, bu süreçte Türkiye'nin, Suriyeliler için bir sığınak haline geldiğini kaydetti. Bu durumun sonucu olarak, bugün 3,2 milyon Suriyelinin Türkiye'nin 81 ilinde yaşadığını ve bu nüfusun her geçen gün arttığını söyleyen Yalçın, bu rapor için araştırma sürecinin başladığı Mart ayının başında 3 milyona yakın olan Suriyeli nüfusunun, raporun tamamlandığı süreçte 3,5 milyona yaklaştığını ifade etti. Yalçın, "Şu an okul çağında Suriyeli çocuk sayısı Türkiye'de 1 milyonu bulmuş durumda" dedi.
"Rapor iki aşamalı olarak hazırlandı"
Türkiye'nin eğitimin sunduğu imkanların ve eğitimden yoksun olmanın getirdiği krizlerin farkında olarak, Suriyeli çocukları okullaştırma ve onlara kaliteli bir eğitim sunma konusunda yoğun bir gayret gösterdiğini belirten Yalçın, "Buna rağmen Türkiye'deki Suriyeli çocukların yarıya yakını okullaşamamış durumda. Diğer yandan, okullaşmış çocukların eğitim ortamlarında karşılaştıkları güçlükler söz konusu. Bunun içinde özel çalışmaların yapılmasına ihtiyaç var. Eğitim-Bir-Sen olarak, ülkemizde misafir ettiğimiz Suriyeli kardeşlerimize ilişkin yardımlaşma konusunda elimizden gelen gayreti her zaman ortaya koyduk. "Türkiye'de Suriyeli Çocukların Eğitimi: Güçlükler ve Öneriler" başlıklı bir rapor hazırladık. Raporda, Suriyeli çocukları okullaştırmak, onlara kaliteli eğitim sunmak, Türkiye'nin yürüttüğü çalışmalara, okullaşmanın önündeki engellere ve çocukların karşılaştıkları güçlüklere odaklanılarak, Suriyeli çocukların okullaşmasını artırmak, kaliteli eğitim almalarını sağlamak noktasında çeşitli önerilerde söz konusudur. Rapor iki aşamalı olarak hazırlandı. İlk aşamada, Milli Eğitim Bakanlığı, AFAD, Türkiye Diyanet Vakfı ve UNICEF ile görüşmeler yapıldı. Araştırma çerçevesinde, sorular ve örneklemler belirlendi. İkinci aşamada 9 ilde 60 mülakat ve 15 odak görüşmesi yapıldı ve veriler toplandı. Araştırma oldukça geniş katılımlı bir örneklem üzerinden şekillendirildi. Okullaşmamış çocuklar ve ebeveynleri, okullaşmış çocuklar ve ebeveynleri, Geçici Eğitim Merkezlerinde (GEM) Türk koordinatörler, Suriyeli öğretmenler ve öğrenciler, devlet okullarındaki Türk ve Suriyeli öğrenciler, okul yöneticileri ve öğretmenler, il/ilçe yöneticileri ve Suriyeli çocukların eğitimi ile ilgilenen ulusal ve uluslararası sivil toplum örgütleri odak grup görüşmelerinde görüşlerine başvuruldu ve mülakatlar yapıldı" şeklinde konuştu.
"Şu an itibariyle Türkiye'de 533 bin Suriyeli çocuk eğitim görmekte"
"Şu an itibariyle Türkiye'de 533 bin Suriyeli çocuk eğitim görmekte" diyen Yalçın, "2014 yılından itibaren Suriyeli çocukları okullaştırmak için Türkiye'nin yoğun bir gayreti gözlemlenmektedir. Suriyeli çocukların eğitimiyle ilgili kurumsal yapılanma tamamlamıştır. Yabancı Öğrenciler Bilgi Sistemi (YÖBİS) kurulmuş, Suriyeli öğrencilerin kayıt, başarı, devam-devamsızlık takibi adım adım izlenebilmekte. Suriyeli çocuklar, devlet okulu ve Geçici Eğitim Merkezlerinde (GEM) eğitim-öğretim görebiliyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı'nın 18 Eylül 2017 tarihli verisine göre, Türkiye genelinde 370 tane GEM var. 280 bin öğrenci GEM'lerde, devlet okullarında ise 243 bin öğrenci var, açık okullarda 10 bin olmak üzere, toplamda 533 bin öğrenci şuan eğitim görmekte. Suriyelilere sağlanan eğitim hizmetleri için yapılan harcamalar çok büyük oranda Türkiye tarafından sağlanmaktadır. Bununla birlikte UNICEF'in de GEM'lerin donanım ve altyapı giderleri ve Suriyeli öğretmenlere verilen ücretler konusunda desteği söz konusu. Ayrıca Kore, Tayvan gibi ülkelerin okul ve derslik yapımı ile ilgili destekleri var. Ancak Avrupa Birliği'nin (AB) vadettiği 3 milyar Avro'nun sadece 300 milyonu şu an kullanılabilmiş durumda. AB'nin özellikle bina ve derslik yapımı konusundaki fonlarının hızlı bir şekilde kullanılmaya başlanmasına, Türkiye'ye AB'nin aktarmasına ihtiyaç var" ifadelerini kullandı.
Alan derslerine az süre ayrılmasının bazı sorunlara neden olduğunu anlatan Yalçın, Türkiye, Suriyeli çocukları Türk eğitim sistemine tam anlamıyla dahil etmeyi hedeflediğinden, 2016-2017 öğretim yılından itibaren 1, 5 ve 9. sınıf çağındaki çocukların kaydı GEM'ler yerine devlet okullarına aktarmaya başladığını bildirdi. GEM'lerdeki ilköğretim düzeyindeki haftalık 30 saatlik dersin 15 saatinin, liselerde ise 35 saatin 15 saatinin Türkçe öğretimine ayrıldığını kaydetti. Yalçın, bu uygulamanın, Suriyeli çocukların Türk okullarında yaşıtları ile eğitim alma sürecini hızlandırması açısından olumlu olmakla birlikte, alan derslerine oldukça az süre ayrılmasına neden olduğunu ve bunun da bazı sorunları beraberinde getirdiğini ifade etti.
"Türkiye'de okullaşmayan yaklaşık 450 bin Suriyeli çocuk bulunmakta"
Okullaşamamanın önünde birçok engel olduğuna değinen Yalçın, şöyle konuştu:
"Millî Eğitim Bakanlığı'nın 15 Eylül 2017 verilerini dikkate aldığınızda, 976 bin öğrenci okul çağında bunun yüzde 54,5'i okullaşmış iken, yüzde 45,5'i ise okullaşmamış durumda. Türkiye'de okullaşmayan yaklaşık 450 bin Suriyeli çocuk bulunmakta. Suriyeli çocukların okula erişiminin önündeki üç engelden bahsedebiliriz. Birinci tür engeller, kısa vadede ve planlı çalışmalarla göreceli olarak kolay biçimde ortadan kaldırılabilecek engellerdir. Oryantasyon kaybı ve motivasyon eksikliği gibi psikolojik engeller bunların başında geliyor. Bazı çocukların okula gitmeye hazır olduğu ancak süreçler hakkında bilgisi olmadığından bu konuda çocukların kaygı duyduğu gözlemlenmiştir. Bazı illerde milli eğitim müdürlükleri ve sivil toplum kuruluşları tarafından gerçekleştirilen aktif aile ziyaretleri okullaşmayı arttırmaktadır. Bu kategoride olanlar raporumuzda Tip-1 okulsuz olarak ifade edilmiştir.
İkinci tür engeller, planlı çalışmalarla ve sistematik yaklaşımlarla ortadan kaldırılabilecek engellerdir. Örneğin, okula birkaç yıl ara vermek zorunda kalan ve en son bıraktığı sınıf düzeyindeki çocuklardan yaşça büyük olanların önündeki engeller bu gruba girer. Aile gelirine katkı için düşük ücretle çalışan çocuklar ve karma eğitim nedeniyle okuldan uzak bırakılan çocuklar bu tür engellerle karşılaşmaktadır. Bazı planlamalar ve düzenlemelerle bu çocukları okullaştırmak mümkündür. Bu tür öğrencileri de Tip-2 okulsuz olarak raporumuzda ifade etmiş durumdayız. Tip-3 okulsuz, üçüncü tür engeller, ortadan kaldırılması en zor engellerdir. Bu tür engeller ekonomik, kültürel veya sosyo-psikolojik temelleri barındırıyor. Ortadan kaldırılması en zor olan ekonomik engellerin başında, hanede başka gelirin olmaması ve yalnızca okul çağındaki çocuğun kazancına bağımlı olan aileler var. Evde bakıma muhtaç birinin olması nedeniyle okula gidemeyenler de bu kategoridedir. Bunları da Tip-3 okulsuz diye tanımladık."
"Araştırmada okullaşmanın önündeki en büyük engelin ekonomik sorunlar olduğu görülüyor"
"Araştırmada okullaşmanın önündeki en büyük engelin ekonomik sorunlar olduğu görülüyor" ifadesini kullanan Yalçın, özellikle okullaşmamış çocuklarla yapılan görüşmelerde, çocuklar okula gitmek istediğini ancak çalışmak zorunda olduklarını, ailesine maddi olarak destek vermeleri gerektiğini, bu yüzden okula gidemediklerini ifade ettiklerini aktardı. Okullaşmanın önündeki diğer engelin ise, dil sorunu olduğunu söyleyen Yalçın, özellikle 5 ve 9. sınıf çocuklarının, yeterli Türkçesi olmadan okula gittiklerinde, bir müddet sonra dersleri anlamama, okul ortamına yabancılaşma gibi gerekçelerle okulu terk ettiğinin görüldüğünü kaydetti. Yalçın , bir diğer engelin ise, erken evlilik olduğuna dikkat çekerek, Suriyelilerin karma eğitim veren kurumlara çocuklarını göndermek istememesi gibi nedenlerin çocuklarda erken evliliği beraberinde getirdiğini bildirdi.
Rapora göre, ulaşım sorununun okullaşma konusundaki en önemli engellerden birisi olduğunu vurgulayarak, Özellikle GEM'lerin olmadığı, okulların uzakta olduğu durumlarda, toplu taşıma ve okul servisi için gerekli olan mali güce sahip olmama çocukların okula devamını etkilediğini ifade etti. Okullaşmanın önündeki engellerden birinin de, bazı kesimlerin Suriyeli çocuklara yönelik olumsuz tutumları olduğunu anlatan Yalçın, okula devam edememenin nedenlerinden birinin de, okul ve derslik yetersizliği olduğuna dikkat çekti.
Yalçın, "Liselere yerleştirme TEOG ile yapıldığından en başarılı öğrencilerin gittiği fen ve Anadolu liselerine Suriyeli çocuklar gidememektedir. Suriyeli çocuklar genelde puanı düşük öğrencilerin gittiği liselere yönlendirilmektedir" dedi.
Türkiye'de Suriyelilerin yüzde 90'a yakınının, yaklaşık 2,9 milyonunun 13 ilde yaşadığını kaydeden Yalçın, bu illerin çoğunun altyapı ve okul konusunda zorluklar yaşayan iller olduğunu bildirdi. Yalçın, GEM'lerin derslik ve bina eksikliği nedeniyle ikili öğretimden daha geç saatte başlamadığını ve okulların geç saatte başlamasının ve bazı çocukların okul saatine kadar çalışması, başka işlerle uğraşması nedeniyle okul performanslarının düştüğünü söyledi. Okullarda kullanılan bazı öğretim materyalleri konusunda önemli eksiklikler bulunduğunu belirten Yalçın, GEM'lerde okul yönetimi, öğrenci ve ailesi ile iletişim konusunda bir sorun olmazken, devlet okullarında çocukların Türkçeyi yeni öğrenmesi ve ailelerin bilmemesi nedeniyle iletişim konusunda sorunlar yaşandığına dikkat çekti.
Rehberlik hizmetlerinin artırılmasına ihtiyaç olduğunu vurgulayan Yalçın, "Suriyeli çocukların kullandıkları müfredat ve ders kitaplarında yapılan çalışmalar sonrasında Esad rejimini öven ve Türkiye'ye karşı olumsuz ifadelerin yer aldığı kısımlar çıkarılmıştır. Türkiye'yi ve kültürünü tanıtan kimi ifadeler eklenmiştir. GEM'lerde alan derslerine ayrılan sürenin az olması nedeniyle çocuklar bazı derslerde konuları öğrenememektedir. Suriyeli çocukların başarısını etkileyen önemli unsurlar devamsızlık, motivasyon eksikliği ve hedefsizliktir. Suriyeliler arasında hareketliliğin fazla olması nedeniyle devamsızlığın yüksek olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, devlet okullarında öğrenim gören çocukların Türkçe seviyesinin yetersiz olması başarılarını olumsuz etkiliyor. Savaşın etkisi, ailede yaşanan kayıplar, geleceğin belirsizliği gibi hususlar bazı Suriyeli çocuklarda ciddi bir motivasyon kaybına ve hedefsizliğe neden olmaktadır. Son olarak, sınıf içi ortamlara bakıldığında, devlet okullarında Türk ve Suriyeli öğrenciler arasında yeterince bir kaynaşmanın olmadığı gözlemlenmiştir" açıklamasında bulundu.
Suriyeli çocukları okullaştırmak ve daha kaliteli eğitimi sağlamak için öneriler
Yalçın, Suriyeli çocukları okullaştırmak için daha kaliteli eğitimi sağlamak için şu önerilerini sıraladı:
"Özellikle öğretmenlerin ve okul yöneticilerinin Suriyeli çocukların eğitimi konusunda farkındalığının artırılması için çalışmalar yapılmalıdır. Suriyeli çocukların okullaşması konusunda kamu çalışanlarının özveriyle işlerini yapması önemlidir. Suriyeli çocuklar, devlet okullarında eğitim-öğretim görmeye, yeterli düzeyde Türkçe öğreninceye kadar GEM'lerde devam etmelidir. GEM'lerin kapatılması sonrasında da çocukların Türkçe desteğine ihtiyaç duyacağı dikkate alınarak şimdiden planlamalar yapılmalıdır. Ayrıca, Suriye toplumunun GEM'lerin kapatılması sonrasında Arapçayı ve kendi kültürünü unutma kaygıları dikkate alınmalı ve bu hususlarda politikalar geliştirilmelidir. Türkiye, Suriyeli çocukları okullaştırmak için oldukça büyük kaynaklar ayırmasına rağmen bu kaynaklar yeterli olmamaktadır. 1 milyona yakın Suriyeli okul çağında örğenci var. Bundan dolayı uluslararası toplumun Suriyeli çocukların eğitimi konusunda daha fazla sorumluluk alması ve daha fazla kaynağı Türkiye'ye aktarması bir anlamda zorunluluktur. Özellikle AB fonlarından aktarılan bütçe bir an önce bina ve derslik yapımı için kullanılmalıdır. Derslik ve okul yapımı, taşıma, öğretim materyali ve personel için yapılacak mali destekler Suriyeli çocukların okullaşmasını artıracak ve daha kaliteli eğitim almasını sağlayacaktır. Araştırmada, okullaşamayan çocuklar üç farklı tipoloji altında ele almıştık. Okula erişimin önündeki engellerden hangisinden etkilendiğine bağlı olarak farklı tipolojideki çocuklara farklı yöntem ve araçlarla yaklaşılmalıdır. Oryantasyon kaybı yaşayan Tip-1 okulsuzlar için çocukları ve aileleri bilgilendirici çalışmalar ve saha ziyaretleri sıklaştırılmalıdır. Orta düzeyde okullaşma güçlüğü yaşayan Tip-2 okulsuzlara maddi destek, ulaşım imkanı konusunda fırsatlar sunulmalıdır. Okullaşması güç görünen, uzun yıllar okuldan uzak kalmış ve ailenin tek ya da vazgeçilmez geçim kaynağı olan Tip-3 okulsuzlar çocuklar için akşam okulları gibi yeni bir alternatif ortaya konulmalı maddi destek sağlanmalı, çocukların okullaşmasına fırsat verilmelidir. Okula gitmeyen çocukları tespit için Türk ve Suriyeli öğretmenler, okul yöneticileri, ulusal ve uluslararası sivil toplum kuruluşları, Suriye toplumunun kanaat önderleri gibi kesimler birlikte hareket etmeli ve okullaşma için beraber güç birliği oluşturmalıdır. Suriyeli kız çocukların okullaşmasını artırmak için kız okullarının açılması seçenek olarak önümüzde durmaktadır. Okullarda yer olmadığı gerekçesiyle bazı çocukların okullaşmaması dikkate alınarak, ivedi olarak bina ve derslik sayısı artırılmalıdır. Başarılı çocuklar bilim ve matematik eğitiminin ağırlıkta olduğu fen ve Anadolu liseleri ile sosyal bilimler liselerine de yönlendirilmelidir. Suriyeli çocukların kaliteli eğitim alabilmesi için ilk olarak tam zamanlı eğitim imkanına sahip olmaları önem arz etmektedir. Bu açıdan GEM'lerin daha erken saatlerde eğitime başlaması için fiziksel ve altyapı imkanları iyileştirilmeli, yeni derslik ve okullar açılmalıdır. Suriyeli öğretmenlerin seçiminde özen gösterilmeli ve bu öğretmenlerin mesleki yeterliliklerinin geliştirilmesi için hizmet içi faaliyetlere ağırlık verilmeli. GEM öğrencilerinin matematik, fizik, kimya, yabancı dil gibi derslerdeki eksikliklerini tamamlayıcı telafi eğitimleri verilmelidir. Birçok Suriyeli çocuğun savaşın ve göçün etkilerinden kaynaklanan psiko-sosyal sorunlar yaşadığı dikkate alınırsa etkin bir rehberlik ve psikolojik danışmanlık hizmeti verilme ihtiyacı net olarak görülmektedir."
"Uluslararası toplumun elini taşın altına koymak durumundadır"
Sonuç olarak, her Suriyeli çocuğa kaliteli eğitim sunmak için, başta Milli Eğitim Bakanlığı'nın üst düzey yöneticileri olmak üzere, il/ilçe ve okul yöneticileri ile öğretmenlere, Suriyeli çocuklarla ilgili işlemlerle ilgilenen diğer kamu görevlileri ve sivil toplum örgütlerinin üzerine düşen görevi yerine getirmesini vurgulayan Ali Yalçın, bunun yanı sıra, uluslararası toplumun da Suriyeli çocukların eğitimi için daha fazla destek sağlaması ve uluslararası toplumun elini taşın altına koyması gerektiğini ifade etti.
"Rapor hem Türkçe hem İngilizce olarak hazırlandı"
Yalçın, raporun hem Türkçe hem İngilizce olarak hazırlandığını belirterek, raporu bütün eğitim sendikalarına da göndereceklerini bildirdi. Yalçın, "Amacımız Suriyelilerin temel bir insan hakkı olan eğitim konusunda Türkiye'nin gayretlerinin artarak devam etmesi onların nitelikli eğitim almasının sağlanması, uluslar arası toplumun bu konuda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi için resmin bir defa da sivil toplum kuruluşları tarafından çizilmesiydi. Bunu bugün itibariyle tamamlamış durumdayız" ifadelerini kullandı.
https://www.malatyaguncel.com/egitim-bir-senden-turkiyede-suriyeli-cocuklarin-egitimi-guclukler-ve-oneriler-raporu-788084h.htm
Bu haber Malatya Güncel Haber - Son Dakika ve Güncel Malatya Haberleri sitesinden yazdırılmıştır.