Küçükçekmece'de bulunan Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi'ne başvuran 18 yaşının altında 115 kız çocuğunun hamileliğinin yetkili makamlara bildirilmemesi iddiasıyla ilgili davanın görülmesine devam edildi.
Küçükçekmece 20. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, hamile çocuklarla ilgili yetkililerin bildirim yapmamasına ilişkin şikayette bulunan İclal Nergiz tanık olarak dinlendi. Duruşmaya ayrıca Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı da katıldı.
Tanık olarak dinlenen, o dönemde Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi'nde Sosyal Hizmet görevlisi olarak görev yapan İclal Nergiz olaya ilişkin ifadesinde şunları söyledi: "Hastaneye 2012 yılı Temmuz ayında işe başladım. Görevi olayla ilgili sanık N.D.'den aldım. 2014-2017 tarihleri arasında Çocuk İzleme Merkezi'nde "Adli Görüşmeci" olarak görev aldım. Görevim Hastane içerisinde "PANATES" isimli sistemden acil kadın doğum, gebe poliklinikleri, çocuk acil ve diğer çocuk polikliniklerinden konsilikasyon talepleri üzerine gönderilen cinsel istismar mağduru 18 yaşının altındaki çocukların beyanlarını kamera ile izlenen bir odada almaktı. Bu beyanları aldıktan sonra savcılığa bildirimde bulunuyorduk. Düzenlenen dosyaları doğrudan biz savcılığa gönderemiyorduk. Başhekimlik aracılığıyla gönderiyorduk."
"Dosyalar eksik olduğu için inceleme yapma gereği duydum"
Tanık İclal Nergiz ifadesinin devamında, "Bana 18 yaşının altında çocukların kayıtlarının geldiğini gördüm. Ama bu çocukların birkaç kez daha gönderildiği görünüyordu. Ocak ayından itibaren dosyaların eksiklerinin giderilmesi için geçmişe yönelik bir inceleme yapma gereği duydum. İncelemem sonucunda birime yönlendirilmiş 115 çocuğun savcılığa suç duyurusunun yapılmadığını gördüm. Ben bu listeyi çıkardım. Üst yazıyla o dönemde Başhekim Yardımcısı olan A.A.'ya eksiklikleri tespit ettiğime dair yazılı ve sözlü bildirimde bulundum. İki ay kadar cevap gelmesini bekledim. Ben sosyal hizmetler biriminde görev yaparken I.Ö. sözleşmeli olarak görevliydi. Geriye dönük araştırmaları onunla beraber yaptık" dedi.
"Bu işleri ben hallediyorum, siz kendi işinize bakın"
Bildirimine uzun süre cevap gelmediğini söyleyen İclal Nergiz, "Bana bir cevap gelmeyince o dönemin Başhekim Yardımcısı A.A.'ya sözlü olarak yeniden eksiklikleri söyledim. Sanık A.A. "Biz hallederiz, siz kendi işinize bakın" dedi. Ancak o dosyalarla ben ilgilendiğim için ve 2 aylık yasal cevap verme süresi dolduğu için dilekçe yazdım ve tutanağa cevap verilmesini talep ettim. Başvuran çocukların dosyalarının kapanması için yasal bildirimlerinin yapılması gerekiyordu. Adli mercilere bildirildiğine dair üst yazı gelmeliydi" diye konuştu.
'Görev yeri değişimi yapıldı'
Tanık Nergiz, sanık A.A. ile bizzat görüşüp savcılığa suç duyurusunda bulunacağını söylediğini belirterek, "Bunun üzerine Başhekimlik beni Toplum Ruh Sağlığı Merkezi'ne geçirdi. Ben mecburi olarak savcılığa başvurmak zorunda kaldım. Toplum Ruh Sağlığı Merkezi'ne geçtikten sonra yerime başka biri geçti" dedi.
Mahkeme, diğer tanıkların da dinlenilmesi ve eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
İddianameden
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından olaya ilişkin hazırlanan iddianamede, sanıklar A.A. ile N.D.'nin "kamu görevlisinin suçu bildirmemesi" suçundan 7 ay 15'er günden 3 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.