AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, Gezi davasında Osman Kavala'nın tahliyesine ilişkin, "Müebbetle yargılanan bir kişinin dosyasının bir anda beraat olmasını çok garip buldum" dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Turan, TBMM'de gazetecilerle buluştu. Turan, HDP Eş Başkanı Pervin Buldan'ın CHP'ye "ittifakı artık açıklayalım" çağrısına ilişkin, "İttifak kurabilirsiniz, ortak bir aday destekleyebilirsiniz. Ancak gizli ve örtülü ittifaklarla seçmeni aldatmanın demokrasilerde yeri olamaz, olmamalı. Defalarca "ittifak var" dedik. İnkar ettiler. Hatta hakaret ettiler. Milliyetçi, muhafazakar ve ulusalcı seçmeni kaybetmemek için Kandil ile arasına mesafe koyamayan HDP'yle gizli ve örtülü ittifak yaparsan gün gelir "malumun ilanını" ister senden. "HDP ile ittifak yok" diyenler seçmeni aldatmanın bedelini ödemeyecek mi? "İttifak yok" diyenler erdemli bir şekilde hareket ederek istifa etmeyi düşünüyorlar mı? "HDP ile ittifak yok" diyenler, bir açıklama yapma sorumluluğu göstermeyecek mi? Kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıkları da açıklasınlar. HDP'li Buldan, "Çekingenliği üzerinizden atın. İttifakı gizlemeyelim" diyor. "Beraber iyi salladık'la başlayan flört, maşallah çok yol almış. Biz deyince inanmayan zavallı CHP'liler neredeler? Herkes için CHP'yiz diyorlardı. Geldikleri yer HDP'nin CHP'si. Bu açıklamadan sonra CHP'lilerin bırakın Atatürk'ün partisi oldukları iddialarını, Baykal'ın bıraktığı parti oldukları iddialarının dahi kalmadığını düşünüyoruz. Kemal Kılıçdaroğlu 71 yaşında. Selahattin Demirtaş 46 yaşında. Madem 90 yıllık partiyi adeta HDP'ye teslim ettiler. Mart sonundaki CHP kongresinde Kılıçdaroğlu'nun yerine Demirtaş genel başkan adayı olsun. Ya da Kılıçdaroğlu bırakmam diyorsa, her ikisi de CHP'ye eş genel başkan olsun" ifadelerini kullandı.
Gezi davasında Osman Kavala'nın tahliyesine ilişkin ise Turan, "Toplumun takip ettiği bir dava haline geldi. Mahkeme kararlarına saygı duymak zorundayız. Müebbetle yargılanan bir kişinin dosyasının bir anda beraat olmasını çok garip buldum, büyük soru işareti koyarım oraya. İkinci karar muhtemeldir ki zaten müebbetle yargılanan sanık var, tutuklu yargılamama gerek yok diye tutuklama kararı vermemiştir. Beraat ettirince bu tedbiri almayı zorunlu düşündü. Gezi davası devam etse ikinci karara gerek duymayacaktı. Kaçma riski nedeniyle bu kararı vermek zorunda kaldı diye düşünüyorum" değerlendirmesini yaptı.