Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "Abdullah Gül ile sürekli görüşürüz ama seçim planımız yok" dedi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Kayseri ziyaretinde basın mensuplarıyla bir araya geldi. Toplantıya Babacan'ın yanı sıra, DEVA Partisi Kayseri İl Başkanı Metin Özkaya, parti üyeleri ve basın mensupları katıldı.
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile sürekli irtibat halinde olduklarını fakat seçimde beraber herhangi bir çalışmaları olmadığını söyleyen Babacan, "Biliyorsunuz DEVA Partisi şu an için herhangi bir ittifakta yer almıyor ancak şu ana kadar diğer partilerle yaptığımız somut iş birliği çalışması bu parlamenter sistem oldu. Bu çalışmaya 6 parti katıldı bunların 4'ü Millet İttifakı'ndakiler ve 2'si ittifakta olmayan partiler. Önümüzdeki süreçte biz herhangi bir ittifakta yer alır mıyız ya da seçimlere kendi başımıza mı gireriz bunun kararını vereceğiz. Bugün itibari ile bir kararımız yok ama önümüzdeki süreçte kararını oluşturacağız. Biliyorsunuz sayın Abdullah Gül, Dışişleri Bakanıyken, Cumhurbaşkanıyken ve sonraki dönemde bizim insani ilişkilerimiz hep çok yakın olmuştur. Ara ara görüşürüz. Herhalde 3-4 ayda bir oturup ev sohbeti yapıyoruz arada. Kendisinin hem bir siyasetçi olarak hem de devlet adamı olarak birikimlerini ben önemsiyorum. Çok geniş bir tecrübesi var o tecrübelerinden de biz istifade ediyoruz. Sayın Gül Cumhurbaşkanlığı görevinden ayrılırken "ben artık aktif siyaset içerisinde rol almayacağım" dedi. Dolayısıyla partimizle formal ya da enformal bir ilişkisi yok. Partimiz kurulurken fikri desteğini verdi, yeni bir siyasi partinin Türkiye için çok gerekli olduğunu ifade etti ama partimizin kuruluş aşamasında da sonrasında da ilişkimiz sadece dediğim gibi 3-4 ayda bir yaptığımız çay içmek ve ev sohbetidir" dedi.
"Fezlekeler bağımsız yargı tarafından yeniden ele alınmalı"
PKK'lı bir teröristle fotoğraf çekilen HDP milletvekili ile ilgili açıklama yapan Babacan, "Bu konu tamamen tarafsız ve bağımsız yargının konusu olmalı. Yani bizim bakıp da şu ya da bu fotoğraftan hareketle hüküm ortaya çıkartmamız, yargının yerine geçip de hüküm ifade etmemiz yanlış bir yaklaşım. Siyasetçinin görevi bu değil. Bu konu yargının görevi ama bağımsız ve tarafsız bir yargının görevi. Dolayısıyla bunların tarafsız ve bağımsız yargı ile tekrar ele alınması gereken konular olduğunu ifade etmek istiyorum" ifadelerini kullandı.