'Ekonomide yavaş ölüm yaşanıyor'

CHP'nin ekonomi politikalarını emanet ettiği isimlerden Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, hükümetin ekonomik programının ölümler pahasına gerçekleştiğini söyledi.

CHP'nin ekonomi politikalarını emanet ettiği isimlerden Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, hükümetin ekonomik programının ölümler pahasına gerçekleştiğini söyledi. Böke, "İnsanlar şu an fark etmiyor, refahlarının arttığını sanıyor ama aslında yavaş bir ölüm gerçekleşiyor" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, hem hükümetin yeni reform programını değerlendirdi hem de CHP'nin buna karşı hazırladığı alternatif ekonomi programını anlattı:

AKP ’nin ekonomik performansını nasıl buluyorsunuz? Pek çok kişi AKP’nin seçim başarısını ekonomik nedenlere dayandırıyor.

AKP’nin ilk dönemlerinde başarı hikayeleri var. En büyük başarıları bir reform paketini miras devralıp bunu uygulamaya koymaları oldu. Bu reform paketinde de başarılı maddeler vardı; merkez Bankasının bağımsızlığı gibi.

Ama 2007’den itibaren vaat edilenlerle yapılanları karşılaştırabileceğimiz bir liste yok. Evet daha iyi hayatlar yaşıyoruz. Ama bu büyük oranda küresel şartlardan kaynaklandı. Ve tabii ki küresel şartlara rağmen başarı iktidar partisinin hanesine yazılıyor ki bu da normal. Ama bu program 2007’ye kadar sürdü; sonrasında ekonomi yavaşladı. Ben buna yavaş ölüm diyorum. İnsanların hayatında refah kaybı başladı. Kazanımların sürdürülür olup olmadığına dair sorular başladı. Altı yol boyuna büyüme rakamları 7,5’dan 3,5 a düşmüşse gelecek sıkıntılı olacak demektir.

Ama AKP’nin yüksek oy oranları insanların bahsettiğiniz yavaş ölümün pek farkında olmadıklarını ya da endişeli olmadıklarını göstermiyor mu?

Yavaş ölümü hissetmek zordur. Risk var ve her an kalp krizi geçirebilirsiniz. Halbuki erken müdahale kalp krizini önler. 3,5 büyüme oranı Türkiye için çok düşük. İnsanlar bunu şu anda hissetmeyebilirler ama şu anda borçlular. Refah borçlanma sayesinde geldi ki bu sürdürülebilir değil. Refah duygusu yerini risk duygusuna bırakıyor.

Hükümetin yeni reform programını nasıl buldunuz?

Dilekler listesinin ötesine gitmiyor. Bazı sorunlar iyi tanımlanmış ama çözümüne ilişkin net bir yol haritası yok.

CHP’nin yeni bir ekonomik programı var mı?

Evet var ve Türkiye’nin ihtiyacı olan model de bu. Hükümetin açıkladığı gibi, 25 alanda reform yerine sadece beş alanda reform yapmak yeterli; bu reformlar gerisini getirecektir. 
Birincisi hukukun üstünlüğünü geri getirmek gerekiyor. Gelir yaratmanın yolu istihdamdan geçiyor; istihdam için yatırıma ihtiyaç var; yatırım için ise şirketlerin önünü görmesi lazım. Şirketlerin sisteme güven duyabilmeleri ise yasaları güven duymalarından geçiyor.

İkincisi eğitim. Yeni bir endüstriyel devrimin içindeyiz. Dijital devrim yaşanıyor. İnsanların yeni yeteneklere ihtiyacı var. Gençlere gelecekte ihtiyacı olacak yetenekleri edinebilecekleri bir eğitim sistemi sunmamız lazım. Doğru altyapı yatırım stratejileri üzerine kurulu teknoloji ve inovasyon politikalarında reforma ihtiyaç var.

Reformlarla yüzünü batıya çeviren, gücünü Kars’tan Bakü’ye ve Hazar üzerinden Çin’e uzanan yeni ekonomisinden alan bir Türkiye’ye hedefliyoruz.

Sizin de belirttiğiniz gibi pek çok kişi AKP’nin Türkiye’yi zenginleştirdiğini milyonları yoksulluktan kurtardığını öne sürecektir. CHP’nin modeli ne anlamda farklılık taşıyor?

Sözü edilen başarı ölümler pahasına gerçekleşiyor. Son dönemlerde madenlerde daha sık ölümlü olaylara rastlıyoruz. AKP’nin büyüme modeli insan hayatı ve çevre pahasına gerçekleşiyor. Eğer ekonomi modelinizin merkezinde insan varsa o zaman insan hayatını kaybetmeden büyümek gerekiyor. Türkiye’ye baktığınızda yazılı pek çok kural var ama uygulamaya gelince son dönemlerde bir kültür değişikliğine gidildi. Büyüme oranları önemli ama bunu inşaları öldürerek yapamazsınız. Kafanıza estiği gibi yasaları değiştiremezsiniz. Bir kere karar alım süreçlerinin değişmesi lazım. Katılım diyorsunuz. AKP modelinde kadın ekonomik sistemin içinde bile değil.

Bunlar uzan vadeli stratejiler; vatandaş ise kısa vadeye bakıyor. Hatta vatandaşın yeni bir partiye oy vermeyi riskini alamayacak derecede borçlu olduğu için iktidardaki partiye oy vermeyi sürdürdüğü belirtiliyor.

Endişeleri tabii anlıyorum. Ama bizim kısa vadeli stratejilerimiz de var. Yapısal değişimden bahsederken, bizim kamu yetkilileri olarak değişim sürecinde bireylere destek sorumluluğumuz var. Borçlu olanların sorunu nasıl çözülür? Gelir yaratacaksınız ki borç geri ödensin. Yavaş ölümü ne kadar erken önler ve reformları ne kadar erken başlatırsak; geri ödeme de o kadar erken başlar. Gelir yaratmak için de çabucak başlayacak bir ekonomik modele ihtiyaç var. Mesela Merkez Bankamız bağımsızlığını yitirdi. Bu neden birey olarak benim için önemli olmalı? Önemli çünkü yüksek faiz, yüksek enflasyon demek; bu da bireyin borcunun daha da artması demek. Biz iktidara gelir gelmez; Merkez Bankası gerçekten bağımsız diyeceğiz. Bu da bireyin üzerinde anında etki gösterecek.

İkincisi biz sosyal demokrat bir partiyiz. Sosyal politikalar bizim politikamızın ayrılmaz bir parçası. İhtiyaç içinde olanlar bizi her zaman bulacaklar. Sosyal güvence sistemi ihtiyaç sahibi için kamu tarafından sağlanacak. Zira her zaman ihtiyaç sahibi kesimler olacak. Onların sistemin içinde yutulmasına izin vermeyeceğiz ve onlara empoze edilmiş olan sistemin mağdurları olmalarına göz yummayacağız.

Çok sayıda sosyal yardım alan var ve bu kesimlerin sosyal yardımların kesileceği endişesiyle alternatif parti denemek istemediği de söyleniyor.

Sosyal yardım gerekecek. Ama biz sosyal yardıma ihtiyaç duyulmayan bir ortamı da yaratmak istiyoruz. Yani arkada bireyi koruyacak bir büyük abi olacak ama bireyin sosyal yardım ihtiyacı kalmayacak.

CHP yabancı sermaye karşıtı mı? Böyle bir algı var.

Bu kesinlikle doğru değil. Evet yabancı sermayeye bağımlılık zafiyet yaratabilir. Dış dünya daha zor bir ortam haline geldi. Siz evinizi derli toplu tutsanız da; fonlarda bir kesinti bile zafiyet yaratabilir. Ama Türkiye gibi gelişmekte olan ve hızlı büyümeye ihtiyacı olan bir ülkenin para kaynağına ihtiyacı var ve bunu içeride yaratmak zaman alabiliyor. Geçtiğimiz dönemde içeride para kaynağı yaratmakta çok kötü bir performans sergiledik. Tasarrufları artıracağız ama bu dışa kapanacağımız anlamına gelmez.

Siyaset Haberleri

Akseki’de AK Partili iki belediye meclis üyesi istifa etti
Dışişleri Bakanı Fidan: “Türkiye, Gazze’deki katliamın faillerinin yargılanması için var gücüyle çalışmaya devam edecektir”
MHP’li Özdemir: “Biz vatan sevmenin de hizmetin de ustası, sizse Türkiye hasımlarının yoldaşısınız”
Dışişleri Bakanı Fidan, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Al-Thani ile görüştü
ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Salman ile görüştü
Dışişleri Bakanlığı: “Fransa Ulusal Meclisi’nin kabul ettiği Asuriler ve Keldanilerle ilgili karar yok hükmündedir”
Dışişleri Bakanı Fidan, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Ferhan ile görüştü
MHP’li Ersoy’dan Özgür Özel’e: “Yoksa Amedspor taraftarı mısınız?”
Başkan Dönmez: “15 gün içerisinde İskenderun’da 13 kilometre uzunluğunda kanalizasyon şebekesinin temizliği yapıldı”
Dışişleri Bakanı Fidan, Riyad’da "Filistin" konulu toplantıya katıldı