Halkların Demokratik Partisi Ağrı milletvekili Dirayet Taşdemir, "Yaşamın her alanında farklılıklarımızla ister başörtülü ister başörtülü olmayalım farklı inançlardan kadınlarla biz bir kez daha yan yana durarak 28 Şubat zihniyetini tarihin çöp sepetine göndereceğiz" dedi.
Taşdemir, HDP Grup Toplantısı'nda konuştu. Taşdemir, Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ temelinde kadınların umudu tasfiye edilmeye çalışıldığını ve siyaset dışına atılmaya çalıştığını belirterek, "Halk Figen Yüksekdağ'ları kendi iradesiyle seçerken sizden icazet almadı, almayacaktır. Sizin kararlarınızla bu vekillik düşmeyecektir, bu temsiliyet düşmeyecektir, Figen Yüksekdağ halklarımızın, kadınlarımızın onurudur, vekilidir, temsilcisidir" ifadelerini kullandı.
28 Şubat sürecine de değinen Taşdemir, "O dönemin vesayetçileri önce kadınları hedef almışlardır. Kadınların inancından, yaşam tarzından dolayı mağdur edildi. Sırf başörtülü oldukları için işinden atılan, emeklerinden olan, kamusal yaşamın dışına itilen, üniversitelerde şiddet gören kadınlar ortaya çıktı. Ama bu darbeci zihniyete karşı kadınlar sessiz kalmadı. Kadınlar gücünü, direnişini birleştirerek 28 Şubat zihniyetini tarihin çöp sepetine attı. Yaşamın her alanında farklılıklarımızla ister başörtülü ister başörtülü olmayalım farklı inançlardan kadınlarla biz bir kez daha yan yana durarak 28 Şubat zihniyetini tarihin çöp sepetine göndereceğiz" şeklinde konuştu.
28 Şubat sürecine ilişkin olarak Kolombiya örneğini verdi. Taşdemir, "Kolombiya'da süreç devam ederken, kadın örgütlerinin mücadeleleriyle savaşta cinsel suçlara dair yasa 2014 yılında Meclis'ten geçti. Kadın örgütlerinin sözü müzakere masasına taşıyan bir toplumsal alt komisyonu kuruldu. Savaş politikasında ısrar edenler, kadınların bu platformda mücadele etme fırsatını bu topraklarda bunu ifade eden, bunun öncülüğünü yapan kadınlar katledildi, gözaltına alındı, tutuklandı, işlerine son verildi" diye konuştu.
Taşdemir şunları kaydetti:
"Siyasi iktidar darbe girişimini fırsata çevirerek, kadınların kazanımlarına el koydu. Terör soruşturması kapsamında kayyum atanan belediyelerde yapılan ilk iş, kadın kurumlarının kapatılması ve kadınların işten çıkarılması oldu. Gündelik yaşam olanaklarımızın, özgürlüğümüzün güvenlik iddialarıyla değersizleştirilmesine "hayır" diyeceğiz. Kadınların hayata sahip çıkma umudu "hayır'da çoğalacak. Bizler, kadınlar olarak bu hükumete güvenmiyoruz. Kadına yönelik şiddet, kadın yoksulluğu arttı.'