Özlem Yurtcu Karabulut
Ankara’da düzenlenen 3. Lösemi Lenfoma Miyelom Hastaları Kongresi basın toplantısında konuşan Ankara Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı Üyesi ve Lösemi Lenfoma Miyelom Hastaları ve Araştırma Eğitim Birliği (LLMBİR) Derneği Başkanı Prof. Dr. Muhit Özcan, sağlıklı bildiğimiz besin ve besin desteği balık ve balık yağının bazı kemoterapilerin etkisini yok ettiğini söyledi.
Tedaviye karşı dirençli
Prof. Dr. Özcan “Hollanda Amsterdam Üniversitesi’nde 400 hasta ve sağlıklı insan üzerinde yapılan bir araştırma gösterdi ki balık ve balık yağı kanser hastasına da yaramıyor. Çünkü bu ürünlerde çok düşük seviyelerde bulunan, PIFA denilen bir yağ asidi dalaktaki bazı hücreleri uyararak tedaviye direnç yaratıyor. Özellikle kemoterapi öncesi ve sonrasındaki 3 gün en riskli dönem. O nedenle kanser hastaları tedavi dönemlerinde balık ve balık yağından uzak durmalı” dedi.
Meşrubatlardaki tehlike
Prof. Dr. Özcan, obezite, diyabet gibi etkileri nedeniyle mercek altında olan gazlı içeceklerin karamel boyası içeriğinin kanserojen etki yarattığına dikkat çekerek uyardı: Gün içinde 80 bin kimyasala maruz kalıyoruz. Bunlardan sadece 200 küsürü test edilebildi ve 5’i insan sağlığına zararlı bulundu. Bu 5 maddeden biri de ‘4 metil imidazol (4-mel)’ denilen ve karamelizasyon işleminde ortaya çıkan bir madde. En çok meşrubatlarda kullanılıyor. 2000’li yıllarda fare deneylerinde kanserojen etkisi gösterildi.
8 bin yeni kanser vakası
ABD Kaliforniya eyaletinde ambalajda bu maddenin miktarını gösterme mecburiyeti getirildi. Fakat bu miktar çoğu zaman farklılık gösteriyor. ABD’de 6 yaş üstü her bireyin günde bir kutu meşrubat içme oranı yüzde 48-58 arasında. Yaşam boyu risk hesaplandığında sırf kolalı içecekler yüzünden yılda 8 bin yeni kanser vakası demek. Sağlık Bakanlığı ile ilgili halk sağlığı kurumları bu konuyu acilen gündeme almalı ve ülkemizdeki meşrubatlar için de test yapmalı ve uyarı zorunluluğu getirilmeli.
125 MİLYAR DOLARLIK BİTKİSEL YALANLAR
Basın toplantısına katılan konuşmacılardan LLMBİR Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Başak Erdem, bitkisel tedavilerin kan kanserlerinde hiçbir faydası olmadığına dikkat çekti ve “Kan kanserleri bitki, ot ve çöp benzeri alternatif tedavi yöntemleri ile iyileşmez” dedi. Prof. Dr. Özcan ise bitkisel yalanların tüm dünyada 125 milyar dolarlık piyasası olduğunu belirtti. Bu ilaçların hastaları modern tıptan uzak tuttuğu açıklandı.